“Evet” oylarının yüzde 51 civarında olması iktidar kanadını bir yandan “mutlu” ederken bir yandan da bekledikleri oyu alamamanın “üzüntüsünü” yaşattı!

 

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, “Beklediğimiz oyu alamadık” diye üzüntüsünü dile getirirken AKP’li Mehmet Ali Şahin de, “Biraz daha yukarda oy bekliyordum” diyerek hayal kırıklığını dile getirdi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek ise psikolojisinin “100 beklerken 95 alan öğrenci gibi” olduğunu açıkladı.

 

Referandum öncesinde bir tahmin yürütmeyen ama “Açık ara öndeyiz” diye büyük fark beklediğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ise referandum sonrasında, “Yüzde 51 küçümsenecek rakam değil, atı alan Üsküdar’ı geçti” demek suretiyle sonuçtan memnuniyetini dile getirdi.

 

Öyle anlaşılıyor ki “daha çok, daha yüksek” bir oy oranı bekliyorlarmış ama ancak bu kadarıyla yetinmek zorunda kalmışlar. Yani “misafir umduğunu değil bulduğunu yer” atasözü bir kez daha tecelli etmiş oluyor!

“Evet” yanlıları her ne kadar “büyük bir zaferden” söz ediyorlarsa da üç büyük şehirden gelen sonuçların “ağızlarının tadını” kaçırdığını açıkça görülüyor.

 

Özellikle AKP tabanında ciddi bir muhalefetin ortaya çıktığı inkâr edilemeyecek bir gerçek olarak karşılarında duruyor.

Bir önceki seçim sonuçları ile kıyaslandığı zaman iktidar partisinin ciddi oy kaybı yaşadığı görülüyor.

 

Evet, referandumun galibi oldular ama bu galibiyeti ağız tadı ile kutlayabildikleri söylenemez. Özellikle “üç büyük şehirde” aldıkları sonuçlar oldukça düşündürücü! Hadi İzmir’den çıkan sonuç doğal diyelim ama İstanbul ve Ankara’dan gelen “hayır” oyları nasıl izah edilebilir?

 

Bundan sonraki süreçte İstanbul ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanları ağızları ile kuş tutsalar bile kendilerini zor affettirebilirler.

Yani durum Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek’in söylediği gibi “yüz üzerinden doksan beş” almış öğrenciye pek benzemiyor.

 

Güneydoğu illerinden gelen “evet” oyları olmasa referandum da “evet oylarının çok çıkması” hayal olmayacak mıydı?

Topbaş ve Gökçek bu durumun hesabını Cumhurbaşkanı Erdoğan’a nasıl verecekler bilemiyoruz.

 

Başbakan Yıldırım referandum öncesinde, “Bazen iktidarlar kan değişikliği yaparlar” diyordu ya şimdi bu kan değişikliği için ilk adımlar atılır gibi geliyor bize.

Daha çok oy bekleyenlerin “hayal kırıklığı” nedeni ile pek çok şey yaşanabilir diye düşünüyoruz.