Kutlu yürüyüş!
Sırtlarındaki Milli Görüş gömleğini çıkarıp attıktan sonra kendilerini “Muhafazakâr Demokrat” olarak tanıtmaya başlayan eski yol arkadaşlarımıza Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AKP’ye geri dönmesi ile yine bir haller oldu!
Ve “kutlu yürüyüşten” söz etmeye başladılar. Bu bağlamda “kutlu yürüyüşün başkanına kavuştuğunu” düşünüyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da oldukça ilginç şeyler söylüyor.
Mesela, “Bugüne kadar bu davaya, bu partiye sırtını dönüp de iflah olan kimse görmedim” diyor.
Bu tür söylemler “Milli Görüş” ile tam tamına örtüşüyor ama “Muhafazakâr Demokrat” görüşe biraz lüks kaçıyor.
Bize kalırsa AKP’liler yeniden bu tür söylemlerle halkın karşısına çıkacaklarsa öncelikle “Muhafazakâr Demokrat” kimliklerinden kurtulmalılar.
Siz AKP ile yollarını ayırıp da iflah olmamış kaç kişiyi hatırlıyorsunuz? “Bu söylemin muhatabı kim olabilir” diye düşünüyoruz bir türlü isabetli cevabı bulamıyoruz.
İlk etapta aklımıza geliveren ne Abdullah Gül, ne Bülent Arınç, ne Abdüllatif Şener, ne Hüseyin Çelik, ne Sadullah Ergin ne de Dengir Mir Fırat iflah olmamış tip tarifine uygun ismi oluşturmuyor.
Belki de bizim “adını sanını” bilmediğimiz tiplerden iflah olmayanlar çıkmıştır, kim bilir!
Zannımızca AKP’li dostlarımız arasında “çift kimlik” sorunu yaşanıyor! Bazen eski günlerine dönüyorlar ve “Milli Görüş” kimliğiyle konuşmaya başlıyorlar bazen de “Muhafazakâr Demokrat” kimlikleri ağır basıyor ve ona göre ahkâm kesiyorlar.
Yani tıpkı kadim dostumuz Dilipak’ın yaptığı gibi!
Dilipak son yazılarının birinde AKP içinde yaşananları enine boyuna irdeliyor ve onlara nasihatte bulunuyor.
Diyor ki:“İşi ehline vereceğiz, ehliyet ve liyakat imandan önce gelecek, tamam mı?” Bu satırları okuyan pek çok AKP’linin, “Tamam değil” diye isyan ettiğini duyar gibiyiz.
“İman” niye ötelenmiş anlayanınız var mı? Cümlenin başı el hak doğru ama devamı kafa karıştırıyor.
“İşi ehline verelim” derken imanlı adamın köküne kıran mı girmiş de “ehliyet ve liyakat imandan önce gelecek” şartı koşuluyor?
Yani bugüne kadar AKP’de iş verilirken öncelikle “iman şartı” aranmış da başarısız mı olunmuştur?
Unutulmamalıdır ki “iman” her şeyin başıdır!
“İman” şartını ötelediğiniz zaman “kutlu yürüyüş” gibi bir iddianın da hiç anlamı kalmaz!
Ve bu satırlarınız “maksadını aşan” bir görünüm kazanır.
Bu nasıl kutlu yürüyüş?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.