Kılıçdaroğlu’nun “büyük yürüyüş”ü!?
Bastil”e gidiyorlar. Can kendini bir anda Fransa’da zannetti ki, böyle bir mesaj attı.. Bunların ataları da “Anadolu yaylalarında, ayakları ile şaraplık üzüm ezen Normandiya köylülerini” arıyordu.. CHP kafası bu kafa!
Kılıçdaroğlu “Adalet” istiyormuş! Bu hangi adalet! “İstiklal Mahkemesi”ni hatırladım birden..
Kılıçdaroğlu arkasına bir sürü adam takmış yürüyor. Yürüyenler oruçlu mu değil mi bilmem. Hadi “seferi” olurlar diyelim, sefere çıktılar. Genel başkanları arkasına “ordu”yu alıp seferberlik ilan etti, iktidara karşı adeta. Yollara düştü. Hava hem sıcak, hem yağışlı. Ne olacak şimdi.. Sağlık Bakanlığı inşallah ambulans desteği sağlar, yoksa yollarda telef olurlar. 28 Gün, az değil.. 15 Temmuza kadar yürüyecekler neredeyse.. İstanbul’a geldiklerinde onları 15 Temmuz gazileri karşılayacaktır..
Kılıçdaroğlu ne iyi etti de bu işin başına geçti. Kılıçdaroğlu bu işin başkanı olduğuna göre endişeye gerek yok. Onu Gülen’in üfürüğü de kurtaramaz artık. Cem’in Alman gazı, Sisi’nin hayalleri de, Trump, HDP desteği de kurtaramaz onu. Sahi Kılıçdaroğlu, Kadir Gecesi için ne düşünüyor. Bayramı nerede geçirecekler.. Bayram namazına katılacaklar mı? Hadi yine “Antikapitalist Müslümanlar”a gün doğdu! Ama onlardan önce başkaları geldiler. Kılıçdaroğlu’nun bu çıkışı aslında 15 Temmuz’un sene-i devriyesinde süreci daha da hızlandıracak.. AK Partililer herhalde bu çıkıştan çok mutlu olmuşlardır..
Bakalım hangi ülke kanalları canlı yayınlarla bu yürüyüşü duyuracak dünyaya.. Hangi dernek, sendika, oda destek verecek, göreceğiz.. Gezi bileşenlerinin çoğu destek vermiyor.. Hangi gazete, hangi kanal bu yürüyüşü nasıl vereceğini de göreceğiz..
Kılıçdaroğlu’nun elinden gelse, FETÖ’ye destek veren milletvekilini kurtarıp, Erdoğan’ı DAEŞ’e destek vermekten tutuklatacak..
Kılıçdaroğlu görevini yapıyor. Yargıyı, FETÖ davalarını sulandırmaya çalışıyor. Ama biz de bu vesile ile o aşağılık darbe girişimini, MİT TIR’larına operasyonu tekrar hatırlıyoruz.. Toplumun hafızası yeniden canlanıyor.. Beştepe, Meclis, Genelkurmay vurulurken bile Kılıçdaroğlu bu kadar tepkili değildi..
Kılıçdaroğlu bakalım kortejden ne zaman kopacak. Meclis çalışmaları ne olacak?
Ha, bu arada Almanya güvenlik sebebi ile emniyette telefonları ve sosyal medyayı izleme kararı aldı.. Kılıçdaroğlu bu arada onlara da bir şey söylese bari.. En azından destekçisi Alman medyası ve vakıflarına bu işin aslını sorsa..
Can Dündar kaçtı, Enis Berberoğlu milletvekili idi, kaçamadı yakalandı.. Can, Almanya’dan çağrı yapıyor; “Cezaevini basın” diye.. Kılıçdaroğlu arkasına hayali bir ordu alıp cepheye koşuyor, en iyi bildiği şeyi yapmak için.. HDP’liler isyanda, “Bizim milletvekillerimiz tutuklanırken, neredeydiniz” diye soruyorlar, halkı olarak. Adalet sadece sizin için mi? Bir yandan da HDP’nin dindar kanadı da CHP’nin yanında. Antikapitalist Müslümanlardan önce sakallısı, başörtülüsü de Kılıçdaroğlu’nun yanında yer aldılar. Yakında iftar ve teravih fotoğrafları verirlerse şaşmamak gerek. Kılıçdaroğlu, MİT TIR’larına operasyon yapılırken ortada yoktu. ABD, PYD’ye yüzlerce TIR askeri malzeme gönderirken de dut yemiş bülbül gibi idi.. PYD’ye verilen silahlar PKK kamplarında ele geçerken, askere - polise karşı kullanırken de. Hendekler kazılırken de yoktu. Kılıçdaroğlu en iyi bildiği işi yapmaya çalışıyor. En iyi bildiği şey kriz çıkartmak.. Bu olaydan bir GEZİ çıkar mı? Kılıçdaroğlu yine yürüyen merdivene ters biniyor.. Hep öyle yaptı. Yine yapıyor, öfkesi aklından büyük kalabalıkları arkasına takıp 6 ay bir güz gidecek ve bir arpa boyu bile yol alamadığını görecek. PKK, PYD, DHKP-C ne varsa hepsi medyası, STK’sı yabancı istihbarat örgütleri hepsi peşine takılacak. FETÖ’cüler de buna destek verecek.
Kılıçdaroğlu daha önce irticaya karşı BÇG’nin yanında yer aldı. Cumhuriyet mitinglerini, ikna odalarını hatırlayın. ADD, ÇYD’yi yanına alıp sokaklara çıkmıştı. Ardından FETÖ’ye karşı Ergenekon’cu kesildi başımıza.. O günler de geride kaldı, şimdi devir değişti, FETÖ’cü oldu.. “Yar bana bir eğlence” diye adeta kriz arıyor. Krizler var oluyor, krizle kendinden sözettiriyor..
FETÖ’nün 15 Haziran kehanetinin tecellisi için çalışıyor sanki.. Pensilvanya konuşuyor, Kılıçdaroğlu tekrarlıyor. Bu arada Hürriyet, CHP, Cumhuriyet ve Zaman gazeteleri arasında derin bir bağın varlığı da ortaya çıktı.. PKK-PYD bağlantıları da tabi ki. Almanya, İngiltere, Amerika, İsrail, Vatikan bağları da.. İddia açık, MİT TIR’ları ile ilgili bir casusluk davası var. Bu bilgileri Can yayınladı. Can’a bu bilgileri Berberoğlu verdi deniyor. Berberoğlu da FETÖ’den almış. Zaten eskiden beri Ekrem Dumanlı ile birlikte çalışıyorlarmış.. İşin içinde casusluk, vatana ihanet, darbe, terör örgütü ile işbirliği, yardım ve yataklık iddiası var. CHP hani, “FETÖ’nün siyasi ayağının üzerine niçin gidilmiyor diyordu” ya, iyi işte gidildi.. Tabi öteki ayaklarının da üzerine gidilmeli. CHP ve Kılıçdaroğlu’nun önce bu iddialara cevap vermesi gerek. Yargıya, yargı kararına karşı halkı sokaklara çağırmanın, bunu yaparken de arkasına fululaştırılmış ordu fotoğrafı koymanın ne anlamı var!. FETÖ’cülere çağrı mı yapıyor. FETÖ’nün uyuyan hücrelerini harekete geçmeye mi çağırıyor? Kılıçdaroğlu şecaat arzedeyim derken kendini ele veriyor olmasın sakın..
Kılıçdaroğlu’nu da anlamak gerek. Bu vesile ile parti içi krizi erteliyor, 2. plana itiyor.. Kılıçdaroğlu, Gülen’in kehanetlerinin tecellisi için kolları sıvamış gözüküyor. FETÖ’nün arkasında duran ülke, örgütler, medya ve sermaye gruplarının kendine destek vereceğini ümit ediyor olsa gerek.. Global 15 Temmuz’un gölgesinde, kaybedilen 15 Temmuz ayaklanmasının 2. adımı için halkı meydanlara çağırıyor.. Bana kalırsa 15 Temmuzda ne oldu ise bu işin sonunda yine olacak olan o.. Öfkeyle kalkanların zararla oturacakları yeni bir kalkışma için hazırlıklı olalım. Gelecekleri varsa görecekleri de var. Berberoğlu davasına itirazları yapsınlar, kararı beklesinler. Şeriatın kestiği parmak acımaz. Suçu varsa cezasını çekecek.. Kim suç işlemişse, CHP’li, MHP’li, AK Partili farketmez. İşlemediği bir suçtan dolayı kim olursa olsun ceza almamalı elbette. Bunların Can Dündar için yazıp söylediklerini de biliyoruz. “Kırmızı fularlı kız” hikâyesini de, “o kızın annesi”nin sözlerini de biliyoruz. Haksızlıklar karşısında susanlar dilsiz şeytandır. Suçsuz insanları suçlamak da zulümdür. Zulme rıza da zulümdür.. Bir insana yapılan haksızlık, ya da bir suçluyu korumak, bütün bir topluma yöneltilmiş bir tehdittir.
CHP şimdi bu eylemi illere, ilçelere yaymaya çalışıyor.. Niyeti de, yöntemi de belli. Aslında yaptıkları masum bir eylemden çok, bir kalkışmanın ön hazırlığına benziyor. Suç ve suçluya destek veriyorlar..
46 yıldır meydanlardayım. El ele eylemini hatırlayın, dünyanın en büyük sivil toplum eylemini gerçekleştirdik, kimsenin saçının teline zarar gelmedi. Gezi’de Kılıçdaroğlu’nun Kadıköy’den Taksim’e yürüyüşünü hatırlayın. Daha ilk günden Rabia işareti yapan bir gaziye saldırdılar. Aramızdaki fark bu. Şimdi bugün olacakları yine hep birlikte göreceğiz..
CHP bildik yöntemlerle yoluna devam etmeye çalışıyor. Bu akılla neye kavuşmak istiyorsa ondan uzaklaştığının farkında değil. Durmak yok, yola devam. Selam ve dua ile..
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.