Şûralara dikkat
Kamuda önemli kurumlardaki İK’lara ve Personel Müdürlerine, işten çıkartma ve işe alımlara dikkat.. Namuslu insanları uzaklaştırıp hainleri allayıp-pullayıp alanlar var. Buralarda yuvalanan kriptolar, bugün için tehlikeli olanlardır.. Onlar bu işi sulandırmaya çalışıyorlar.. Onların derhal tesbit edilip, en ağır şekilde ve çok hızla cezalandırılmaları gerek..
Finans ve bilişim kurumlarına dikkat. Döviz bürolarına ve para hareketlerine dikkat.
Media’ya dikkat! Bazı avukatlara ve bazı avukatlık bürolarına dikkat!
Kredi kullanan ya da ithalat ve ihracaat yapan, altın, döviz işi yapanlara, şirketlerin para ilişkilerine dikkat.
Birçok tarikata, oda, sendika, platform ve SİAD’lara sızdılar. Bunlara dikkat..
NLP, psikolojik danışmanlık, yaşam koçu, stres yönetimi, başarı için altın kurallar gibi isimler altında faaliyet gösteren, sizin din ve dünya algınızı dönüştürmek isteyen grublara dikkat.. Bunların içinde bildik isimler ve onların yakınlarının olması sizi aldatmasın.
Bakın bunlar yine askeri şûra öncesi iş üzerindeler.. Suikast planları yapıyorlar.. Bunların dostu filan yok. Kendi adamlarını bile vurabilirler..
Düşünsenize o Kozmik oda konusunun konuşulduğu günlerde Arınç’ı vurmak için bile planlar yapmışlar. Mir Dengir Fırat da varmış listede, başka isimler de.. Kim kimdir önemli değil, bu iş onların ameline hizmet ediyor mu, o önemli.. Hem öldürür, hem de arkasında ağıt yapıp, görkemli cenaze törenleri düzenleyip, anma toplantıları yapabilirler.
Hrant Dink’i kimin vurdurduğu ortaya çıkıyor. “Dinlerarası diyalog” filan hikaye. “Hoşgörüymüş”, geç onları..
Sahi Arınç kendi adının geçtiği şu Kozmik oda meselesi ile ilgili niye sessiz ve o konunun takipçisi değil.. Kozmik odaya adı karışanların hepsi By-Lock’çu çıktı.. Kozmik odada ele geçen bilgiler yurtdışına servis edilmiş.. Arınç’a suikast bahanesi ile kozmik bilgiler çalınmış.
Bugün de başka isimler üzerinden benzer oyunlar oynanıyor olamaz mı?
Bakın bazı kurum ve kuruluşların serverlerini virüs ve trojanlardan temizliyoruz diye klonluyorlar.. Bu konuda çalışan bütün kuruluşların, çalışanlarının yakın takibe alınması gerek.. İhanet çeteleri bizden birilerini ortak alıp, vitrine koyup, onlara pay vererek, onlar üzerinden her yere kolaylıkla sızıyorlar..
Bunlar her yerde varlar. Bunların kadrolarında şeyh de var fahişe de.. Sadece meyhanede yoklar, futbol takımında da varlar, tarikatlarda da.. Anlayacağınız Şeytanın bulunduğu her yerde varlar..
Dünkü dostlarınıza da fazla güvenmeyin. Bizim başörtüsü eylemlerinde yan yana yürüdüğümüz, komisyonlarda birlikte çalıştıklarımızın bazıları bugün çok başka yerlere savruldular.. Kimi manken ajansı işletiyor, kimi Rusya’ya, Uzakdoğu’ya özel turlar düzenliyorlar.. Kimi mut’ayla çözmüş işini, kimine göre “bunlar zaten cariye” hükmünde. Hem zaten 4’e kadar kim ne der.. Daha fazlası için paranız varsa 4’er dörder gidersiniz canım..
Servet ve iktidar insanları dönüştürüyor.. Siyaset ve iktidar bir “dönüşüm evi”ne dönüşüyor. Siz dönüştüreyim derken, farkında olmadan dönüşüyor / dönüştürülüyorsunuz..
Sizin bazı işadamlarınız, hâlâ uluslararası sermayenin içerideki trojanları! Bunu yazın bir kenara.. Ve onları üzerinden Gezi bileşenleri benzeri oluşumları bunlar üzerinden fonluyorlar..
Toplumu içeriden çökertmek için başka yollar da deniyorlar. Kimyasal uyuşturucular 2 liraya çıkmış. Çıkartmalarla çocuklara uyuşturucu veriyorlar. Subliminal mesajları saymıyorum. Kulaklarında kulaklık milyonlarca gencin kulağında şeytanın sesi, hannasın vesvesesi ile yüklü subliminal mesajları fısıldayıp duruyor..
Ne kadar çok yırtık pantolonlu genç var, kulağı, kaşı küpeli, vücudu döğmeli insanlar.. Sormak gerek, bu gidiş nereye! Kim var kahrolası tezgahın arkasında..
Yediklerinize içtiklerinize bakın. “Tahir mi”? Sanmam. “Necasetten olsa bile “Hades”ten tahir değildir.. İçindeki katkı maddeleri, geni ile oynanmış hibrit tohumlar, sağlıksız ambalajlar ve daha neler neler?
Topyekûn bir saldırı altındayız.. Birileri beynimizi, birileri kalbimizi, birileri midemizi hedef almış.. Biri sağlığımızı.. Kimi tarihimizle oynuyor, kimi dilimizle, kimi gerçeklerle yüzleşmemizi engellemeye çalışıyor, neye inanacağımızı şaşırtmak istiyor birileri. Birileri gelecek tasavvurumuzu hedef almış.. Birileri bizi malayani şeylerle oyalıyor, oyun, eğlence, zevk.. Çile yok hayatlarında.. Kimi aileye saldırıyor..
Bakın, FETÖ’cüler boş durmayacaklar. Ses getirecek eylemlere hazırlanıyor. Yeni Bakanlar Kurulu belirlenince onlar üzerinden birtakım senaryoları gündeme getirecekler. Birtakım sanık ifadeleri, gizli tanık ve muhbirler, süreci sulandırmak ve tıkamak için iktidara yakın çevrelerin isimleri üzerinden ilginç, abuk-subuk iddialar ortaya atarlarsa şaşmamak gerek.
Her şey bu kadar kötü mü? Yok canım, güzel şeyler de var.. Ama bunlar da var.. Gücümüz ve servetimiz, çok hızlı büyüdü, aklımız ve imanımız, bunların gerisinde kaldı. Aslında daha fazlasına ihtiyacımız var, aklımız ve imanımızın; servetimiz ve gücümüzün önünde olması gerek. Yoksa bu gidişin sonu hayır olmaz.. Bir de buğday aşkı, himmet çilesinin, fedakarlığının önüne geçti. Bu işler sadece menakıp okumak-anlatmakla olmuyor.
Selâm ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.