Mahir Kaynak

Mahir Kaynak

Neyin kavgası

Neyin kavgası

Bir savaş düşünün. Bir tarafın askerleri kendi aralarındaki ihtilafları, geçmişteki hesaplarını, dünya görüşlerindeki farklılıkları ön plana çıkarsın ve birbiriyle çatışmaya başlasın. Karşı taraf kamuflajlarının arkasında bu çatışmayı yönlendiriyor olsun. Kazanma şansınız ne kadardır?

Şu soruların cevabını kimse veremiyor: Dünyadaki mücadelede ülkemiz için uygulanan bir proje var mıdır? Bölgenin geleceği nasıl şekillenecektir ve bu yapıda nasıl bir yerde durmamız hedefleniyor? Eğer birden fazla proje varsa bunların sahipleri kimlerdir?

Yaşadığımız süreci bu sorulara cevap bularak anlamaya çalışıyorum ve medyadaki yazıları bu açıdan değerlendiriyorum. İnsanlar bu büyük mücadelede ülkemizden yana tavır almıyorlar çünkü kavganın içimizde olduğunu düşünüyorlar. Cephede savaşırken yanımızdaki askerle aramızdaki dargınlığın intikamını almaya ve onu etkisiz kılmaya çalışan biri gibiyiz.

Ülkemdeki birçok insanla hiç uyuşamasam da, normal zamanlarda yüzlerine bile bakmak istemesem de bugünlerde bunların hesabını yapmayı düşünmem.

Dünyada yeni bir düzen kuruluyor. Ne iktisadi ne siyasi yapı eskisi gibi olmayacak ve dengeler yeniden belirlenecek. Bu gelişmede rol oynamak bir yana olumsuzlukları savuşturacak bir tavır bile sergileyemiyoruz. Türkiye için öngörülen senaryonun şöyle olduğunu düşünüyorum: Güneydoğu ülkemizden koparılacak ve bölgedeki başka bir güçle bütünleştirilecek. Bunun için ülkenin yönetilemez hale gelmesi gerekir. AKP ve DTP kapatılıp Güneydoğudaki halkın siyasi tercihler yerine etnik kimliklerini ön plana çıkarmak istendi. Ordu bölge halkının hasmı gibi gösterilmeye çalışıldı. Başka bir operasyon ordunun yetersizliği düşüncesini yaratmak üzerine kuruldu. Eğer proje gerçekleşirse siyasette tam bir başıboşluk, ekonomide sorun yaşanacak ve güvenilecek hiçbir kurum kalmayacaktı.

Bir yapıyı bozarsanız onu istediğiniz biçime sokarsınız. Bu açıdan ülkenin bütününe yönelik eylemlerle mücadele etmek ve iç güçlerin birbirini etkisiz hale getirmesini engellemek gerekir. Oysa medyanın bir bölümü, geçmişte yapmadıkları hatta cesaret bile edemedikleri bir role soyundu ve ordu karşıtı bir tavır sergiliyor. Eğer bir hesabınız varsa bunu şartların normal olduğu bir döneme bırakamaz mısınız? Eğer ülkenin en güçlü olması gerektiği bir zamanda bunu yaparsanız operasyonun bir parçası haline gelirsiniz. Bir işin yapılması kadar zamanlaması da önemlidir ve bugünlerde bir soy çatışması, asker siyasetçi ayrışması, hangi gerekçeye dayanırsa dayansın, yenilgiden başka bir sonuç yaratamaz.

Ülkemize yönelik projenin başarısız olması için DTP’nin kapatılmayacağını, medyanın sorunumuzun dünyadaki değişimle ilgili olduğunu kavrayıp devleti zayıflatacak yayınlardan kaçınacağını, devleti yönetenlerin ve muhalefetin çatışmacı değil öğretici ve bilgi verici bir tavır sergileyeceklerini umuyorum. Hata yapan uyarılmalı ve hoş görülmeli ama ülkemize yönelik operasyonda rol alanlarla mücadele edilmelidir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Mahir Kaynak Arşivi