ABD’nin terör örgütü PKK’nın yurt dışındaki uzantıları PYD ve YPG’ye silah sevkiyatı “tam gaz” devam ediyor.

ABD’nin silah ve mühimmat sevkiyatı “yüzlerce TIR” aracılığı ile yapılıyor! Son olarak 184 TIR ile yardımlar “yerine ulaştırılmış” bulunuyor.

Amerikalı yetkililere, “Bu ne iştir?” diye sorulunca da, “Rakka’yı DEAŞ’ın elinden kurtarmak için yapılan son hamle hazırlığı” cevabını veriyorlar.

 

Amerikalı yetkililerin, “Son hamle hazırlığı” açıklaması oldukça abartılı bir açıklama! Çünkü bu işin “son hamle” olarak adlandırılması “kocaman bir yalandan” başka bir şey değil.

Rakka’nın kurtarılması ile ABD’nin bölgedeki faaliyetleri son bulur mu? Bulmaz elbette! Zira ABD’nin hedefi sadece, “Rakka’yı DEAŞ’ın elinden kurtarmak” değil.

Rakka’yı DEAŞ’ın elinden kurtarma hedefinin “diğer hedefler” yanında lafı bile olmaz. Adamların bölgeyi “yeniden şekillendirmek” ve mevcut devletlere “yenilerini eklemek” gibi daha farklı hedefi var. Bu amaçla PYD ve YPG’ye arka çıkıyorlar. Bu amaçla PYD ve YPG’nin DEAŞ ile savaşsınlar diye verilen silahları Türkiye sınırına yığmasına göz yumuyorlar.

 

“Bölge DEAŞ’ten temizlendikten sonra verilen silahlar geri alınacak” açıklaması da kuyruklu bir yalan. Bu silahların hiçbiri geldiği yere “geri dönmeyecek” ve yeni takviyeler yapılacaktır.

Zaten DEAŞ örgütü de ABD’nin bölgemizde daha rahat faaliyet gösterebilmesi için devreye sokulmuş bir yapılanma değil mi? Kuşkusuz binlerce makineli ve ağır makineli tüfek, binlerce tank savar, havan topları, gece görüş dürbünleri sadece DEAŞ ile savaş için gönderilmiş olamaz.

Hiç şüphesiz bu silahlar “çok daha farklı amaçlar” için bölgeye sevk edilmiştir. Son günlerde ülkemiz topraklarının havan toplarının atışına maruz kalması sıradan bir tesadüf olabilir mi?

 

Onlar, “Son hamle hazırlığı” diyorlar ama bize öyle geliyor ki bu adımlar bir takım gizli saklı hesapların “ilk adımlarını” teşkil ediyor. Yakın bir gelecekte bölgemizde “çok daha kanlı olayların” yaşanılması kaçınılmaz gibi görünüyor.

Hiç şüphesiz bu kadar yatırım sadece “DEAŞ ile mücadele” için olamaz. DEAŞ’ın çok ötesinde bir takım hesapların olduğu ortada değil mi?

 

Son Milli Güvenlik Kurulu toplantısında da ifade edildiği gibi PYD ve YPG’ye verilen bu silahlar doğrudan doğruya PKK’nın eline geçiyor ve Türkiye’ye karşı kullanılıyor.

Amerika ise bunu anlamazdan, görmezden ve duymazdan geliyor.