Kemal Öztürk

Kemal Öztürk

FETÖ ile mücadelede iki önemli gelişme

FETÖ ile mücadelede iki önemli gelişme

FETÖ ile mücadelede iki önemli gelişme var.

Biri, OHAL Komisyonu'nun çalışmalarına başlaması.

Diğeri, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın FETÖ’nün dini söylemi ve inanç şeklini incelediği çalışma.

Bu iki konunun detaylarını yazacağım. Öncelikle fotoğrafın tamamına dair görüşümü açıklayayım. Meseleyi daha iyi anlarız.

AKUT DÖNEMDEN, TEDAVİ DÖNEMİNE GEÇİŞ

FETÖ ile mücadeleyi ikiye ayırmaktan yanayım.

Ölümcül darbenin kanamasını durdurmak için geçen süre, yani akut dönem. Geçen bir yıl devlet ve millet olarak bu kanamayı durdurmakla uğraştık. Bir yılın sonunda çok şükür bu kanama durduruldu. Güvenlik merkezli politikalarla, bu ölümcül virüs büyük oranda devletten temizlendi.

Şimdi ikinci dönem, tedavi dönemi başlıyor. Bu dönemde güvenlik ve yargı odaklı politikalara yenilerini ekleyerek mücadele alanını genişletmek zorundayız. Başka türlü FETÖ’yü yenemeyiz.

Bu alanları 5 başlık altında sıralayabiliriz.

1. Güvenlik ve yargı alanı

2. İnanç alanı

3. Diplomasi alanı

4. Kamu diplomasisi ve iletişim alanı

5. Mağduriyetlerin giderilmesi alanı

Buna, ‘FETÖ ile mücadelenin sosyal politikası’ denebilir. Ekleme yapılacak alanlar olabilir. Burada önemli olan, global bir strateji hazırlamak ve bir politika olarak tüm devlet kurumlarının uygulamasını sağlamaktır.

Bu alan tam olarak Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın öncülük edeceği alandır. Üzülerek belirteyim, PKK ve IŞİD konusunda da bakanlığın bir politika belirlemesi gerektiğini yazdım. Bakan Hanım çalışmaları başlatacağız dedi ama bir netice alınamadı. Neyse konumuz bakanlık değil şimdi.

OHAL KOMİSYONU BAŞKANI'NIN ÖNEMLİ SÖZÜ

Bahsettiğim beş başlıktan ilki, güvenlik ve yargı uygulanıyor. Diğer ikisi konusunda da önemli gelişme oldu. OHAL mağdurlarının sorunlarını giderecek bir komisyon kuruldu ve çalışmalarına başladı.

Komisyon başkanlığına, hakim kökenli, Adalet Bakanlığı’nda müsteşar yardımcılığı yapan Selahattin Menteş atandı. Kendisini tanımıyordum. Sonra beni çok mutlu eden bilgiler edindim.

Menteş, Diyarbakır’da PKK ile mücadelede önemli yargı kararlarına imza atmış, bundan dolayı örgütle mücadelede son derce güçlü bir hukuk ve sosyoloji mantığı oturtmuş birisi. Şu cümleler ona ait:

“PKK, örgütle mücadelede yaşanan aksaklıkları ve mağduriyetleri, bir propaganda malzemesi yapıp hem örgütünü büyüttü hem de militan devşirdi. Sosyolojide meydana gelen boşlukları ve çatışma alanlarını kullandı.

PKK ya da IŞİD’in, ya da başka bir örgütün, bu alanları kullanarak büyümesini ve güçlenmesini engellemek şart. Sadece hukuk değil, sosyolojide de bunu yapmalıyız.”

FETÖ, tıpkı PKK ve IŞİD’in yaptığı gibi, şu anda mağduriyetleri kullanıyor ve örgütünü diri tutuyor. Bu nedenle OHAL Komisyonu başkanının tespitleri hayati önem taşıyor. Sayın Menteş’in başkan olmasına çok sevinmem bundandır.

Daha önce yazmıştım, komisyonun çalışmasına, bilerek ya da bilmeyerek engel olmak isteyenler çıkacaktır. Bunu engellemek de devletin görevi. Komisyon başkanının çok başarılı işler yapacağına inanıyorum.

DİYANET'İN FETÖ RAPORU

FETÖ örgütünün dağılmamasının en önemli nedeni, örgüt üyelerinin inanç bağı ile örgüte bağlanmış olmasıdır. İnanç, akıl ve bilgiden daha güçlü bir bağdır. Bu yüzden küçük yaşta inanç dünyaları değiştirilen çocuklar, ölünceye kadar bir daha örgüte ve liderine bağlılıktan vazgeçmiyor.

Bu nedenledir ki, örgütle mücadelede en önemli ikinci alan, inanç dünyasında olmalıdır. Örgütün sapkın inanç sistemini, sağlam delillerle ortaya koymak ve bunu sağlıklı yöntemlerle örgüt tabanına ve sempatizanlarına anlatmak gerekir.

Bunun en önemli adımını Diyanet İşleri Başkanlığı attı. Din İşleri Yüksek Kurulu’nun hazırladığı bu önemli raporu, dün Başkan Mehmet Görmez bizzat açıkladı.

Çalışma için FETÖ’nün Türkçe olarak basılmış olan 80 kitabı incelendi, 40 bin dakikayı bulan (yaklaşık 670 saat) sesli ve görüntülü konuşması dinlendi. Burada İslam itikadına ve inancına aykırı tüm bölümler tek tek tespit edildi. Ardından da bunun neden yanlış olduğu anlatıldı.

Çok önemli bir çalışma. En azından bu çalışma kadar önemli olan bir konu da, bunu, topluma ve örgüt tabanına iyi anlatmaktır. Burada yine güçlü bir iletişim planlamasına ihtiyaç var.

İnanç alanında yapılacak mücadele, en az güvenlik ve yargı alanında yapılacak çalışmalar kadar önemlidir. Bunu sakın unutmayalım.

Bu nedenle Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez'i tebrik etmek lazım. Sanırım bu ve benzeri güzel çalışmalarından dolayı Başkan Görmez’in istifası kabul edilerek ödüllendirilmiş oldu! Bu da başka bir darbı meseldir ki, can yakıcıdır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Kemal Öztürk Arşivi