Dışarıdan Para Alıyorlar
Elde ispat edici deliller yok ama karineler, ipuçları, acayip kokular var. Bilenler biliyor, lakin açıkla(ya)mıyor.
Konu şu: Birtakım adamlar, kuruluşlar dışarıdan para alıyor, yardım görüyor.
ABD’den… AB’den… Çin’den… Şuradan buradan…
Yabancılar onlara, kara gözleri için para vermez. Kendilerine hizmet etmeleri için verir.
**
Geceleyin yer sallanmaya başlayınca barlardaki, pavyonlardaki, içkili eğlence yerlerdeki vatandaşlar ve turistler panik içinde kaçışmaya başlamışlar. Meyhanecilerin, bar sahiplerinin telaşı, heyecanı, üzüntüsü iki kat olmuş. Hesaplar ödenmemiş. Ölüm korkusuyla kaçışan sarhoşların bir kısmı acaba Allah diye feryat etmişler mi? Fuhuş yapanların, fuhuşhanelerin de maddî ziyanı büyükmüş. Deprem, bir iki gün de olsa keyifleri kaçırıyor.
**
Irak hapishanelerindeki Sünnî Müslüman mahkumların durumu çok feci. Müslüman olup da onların haline üzülmemek mümkün değil.
**
Libya’daki durum, Müslümanların aleyhine gelişiyor. Medyamızda, maalesef oradaki durum hakkında ciddî bir analiz yok.
**
Nijeryada, sen Boko Haram’sın kuru iftirası ile suçsuz, mâsum Müslümanlara çok zulüm ve işkence ediliyormuş.
**
Sünnetin bütününü inkar ve reddeden küfre düşer, İslamdan çıkar. Doğru oldukları kesin mütevatir, mânen mütevatir, sahih hadisleri inkar edenler bid’atçi ve sapık olur. Müslümanlar, Resulullahın Sünnetine sahip çıkınız, onu savununuz, ona sarılınız. Sünnet yıkılırsa doğru İslam elden gider.
**
Bir Müslüman için, başladığı yerde otlamak büyük bir eksiklik ve kabahattir. Müslümanın, her yeni günü, ilim irfan ibadet hayır hasenat bakımından bir öncekinden ileri olmalıdır.
**
Bu memleketteki büyük gafletlerden biri “Bir şey olmaz, merak etme bir şey olmaz be!..” sözü ve zihniyetidir. Böyle diyenlerin başına bir gün öyle bir şey gelir ki, büyük darbe yerler, yere serilirler.
**
Cuma namazına gittiğim camide iç kapının görünür bir yerinde “ISLAK AYAKLA HALIYA BASMAYINIZ” yazılıydı. Başka bir camide “Klima cihazını kurcalamak yasaktır” yazılıydı. Bir üçüncüsünde “Saatin ayarı ile oynamayanız” uyarısı yapılmıştı. Birçok camide “Camimiz XYZ güvenlik kamerası ile korumaktadır yazıları yer alıyordu… Keşke:
Müslümanlar, bölünmeyin, parçalanmayın, tek bir Ümmet olun.
Her Müslümanın kendini kurtaracak miktarda doğru ilmihal bilgisi öğrenmesi farzdır.
Müslümanlar, beş vakit namazın farzlarını cemaat ile kılın.
İslamda en büyük keramet istikamettir, doğruluk ve dürüstlüktür.
Kuvvetli Müslüman zayıf Müslümandan hayırlıdır.
gibi uyarıcı levhalar konuşmuş olsaydı.
**
Tûl-i emel sahiplerine: Yakında ülkemizde ve dünyada öyle akıl almaz dehşetli işler olacaktır ki, sizin o uzun, upuzun, en uzun emelleriniz uçup gidecektir.
**
Bağdad Hülâgu istilasına uğrayıp mahv olmadan bir yıl önce, gafiller rutin günlük hayatlarını yaşıyor, yaklaşan felakete karşı hiçbir tedbir almıyordu.
**
Ziyaretime gelmek isteyen üniversite öğrencisine: Sizi iki şartla kabul edebilirim. Birincisi: TAM vaktinde geleceksiniz. İkincisi: Telefonunuzu mutlaka kapatacaksınız. Sessize almak yetmez, kapanacak… Vaktiyle biri gelmiş, bir saat zarfında yedi kere telefonla konuşmuştu. Bendeniz kendime değer vermem ama böylesine bir hakareti ve aşağılamayı da hoş görmem.
**
İnternetten /agriculture in terraces/ kelimeleriyle arayın; nice ülke, dağ yamaçlarında eğilimli arazilerdeki teraslarda bin zahmetle tarım yaparak çeşitli ürünler elde ediyor, para kazanıyor. Biz ise büyük miktarda dümdüz verimli topraklarımızı, ovalarımızı ekip biçmiyoruz. Hangi taraf akıllı?
**
Doğruların, uyarıların bir kere söylenmesi veya yazılması yeterli değildir. Bıktırmamak şartıyla devamlı tekrar edilmeleri gerekir. Bendeniz bunu yapmaya çalışıyorum.
**
Kendisine dua etmemi isteyen zata: Bendeniz dua ehli değilim. Duaları makbul salih bir kimse bulursanız ondan ısrarla isteyiniz. Öyle kimselerin müstecab duaları üzerimize sâyeban olsun. Allahın yardımına nail olmak istiyorsanız size üç tavsiyem var: Birincisi ilmihal ve ahlak bilgisi öğrenin ve bunları hayatınıza uygulayın… İkincisi: Beş vakit namaz kılın… Üçüncüsü: Zekatı dosdoğru verin, hayır dua alın ve ayrıca hakkeden fakirlere ve miskinlere zekatın ötesinde yardım edin. Arzunuz üzere size dua edeceğim.
**
Birine: Bu fakir çok akıllı, çok kurnaz bir kimse değilim ama kendimi beğenecek kadar da ahmak ve salak değilim.
**
Herkes iyi bilsin: Azan, büyük günahları açıkça işleyen, faize ve zinaya batan, namazı terk eden, zekatı dosdoğru vermeyen, lükse ve israfa kapılan, bin türlü beyinsizlik ve isyan sergileyen, parçalanıp bölünen, dindarlarının bir kısmı birbirine düşmanlık eden, âhireti unutan, zevk u sefaya dalan, çocuklarını iyi yetiştirmeyen, kadınlarını ve kızlarını hizaya getirmeyen, emr-i mâruf ve nehy-i münker farzını tatil eden, holiganlık yapan, ruhbanlarını erbab haline getirip putlaştıran Müslüman bir toplumun üzerine afetler iner ve sonunda batar.