Milli Eğitim Bakanlığı bünyesinde ciddi bir “müfettiş ataması” sorunu yaşandığını bize kadar ulaşan yakınmalardan anlıyoruz.

Kimi müfettişler “FETÖ ile bağlantılı” diye meslekten ihraç edilirken “kimi FETÖ yandaşlarının” da müfettiş olarak atandıkları iddia ediliyor.

İddialar gerçeği “ne kadar yansıtıyor” bilemiyoruz. Ama yakınmalar çok olunca konuya “ilgisiz” kalamadık.

“FETÖ ile bağlantılı” denilerek meslekten ihraç edilenlerin bir kısmı bölgelerinde “Milli Görüşçü” olarak tanındıklarını iddia ediyor ve “üzerlerine atılan bu iftirayı” bir türlü silemediklerini dile getiriyorlar. Yine “FETÖ ile hiçbir alakaları” bulunmadığı halde meslekten atıldıklarını savunanlar müfettişliğe yeni atanan 450 kişinin önemli bir bölümünün bu örgüte “sempati duyanlardan” oluştuğunu ileri sürüyorlar.

Yukarıda da ifade ettiğimiz gibi bu iddialar gerçeği ne kadar yansıtıyor bilemiyoruz. Dikkatimizi çeken yakınmaların çokluğu! Buna benzer sıkıntıların bürokrasinin farklı kollarında da yaşandığını bildiğimiz için Milli Eğitim müfettişleri hakkındaki söz konusu yakınmaları gündeme getirerek yetkililerin dikkatini çekmek istedik.

Atamalar büyük bir isabetle “doğru yapılmış” olabileceği gibi “bazı yanlışlıklar da yapılmış” olabilir.

Malum atalarımız, “Ateş olmayan yerden duman çıkmaz” demişler.

Şimdi Milli Eğitim Bakanlığı’nda “müfettişler” ile ilgili olarak “dumanlar yükseliyor” ve şikâyetler “ta bize kadar ulaşıyorsa” mutlaka birilerinin canı iyi yanmış demektir.

İşinden gücünden olmak bir yana bir de “FETÖ ile bağlantılı” olarak damgalanmış olmak bu insanların canını bir hayli sıkmış olmalı!

Gerçekten bir haksızlığa uğramışlar ve gerçekten kendilerinin yerine FETÖ ile bağlantılı isimler getirilmişse “durum oldukça vahim” demektir.

Umarız ve dileriz Milli Eğitim Bakanlığı yetkilileri bu tür yakınmalar karşısında “sessiz kalmazlar” ve gereğini yerine getirirler.

Bir Milli Eğitim Bakanlığı müfettişinin “haksız olarak” ihraç edilip edilmediğini sorgulamak çok zor olmasa gerek.

Yine göreve yeni atananların durumunu bir kez daha gözden geçirmek problem olmaz herhalde.

Kuşkusuz bize kadar ulaşan yakınmalar onlara da ulaşmaktadır.

Yapılacak şey ihraç edilirken “haksızlığa uğradıklarını” iddia edenlerin durumuna bir kez daha göz atmaktan başka bir şey değil.