Mum gibi yanar Kerkük, niye
Tek tek ve iyice, dikkatlice sayın Kerküklüleri... Sonra da not edin defterlerinize. Toplayın, çıkartın, bölün, insanları. Hiç tanımadığınız insanları, hiç işitmediğiniz hayat hikayelerini, hiç gitmediğiniz şehirleri köyleri, bir bir rapor edin. Onlar bir haritadan ibaret, onlar bir istatistikten başka bir şey değil nasılsa... Kürtlerin sayısı, Türklerin sayısı, Arapların, Müslümanların, Hristiyanların, Keldanilerin sayısını, dikkatlice hesaplayın. Yazın bir kenara... Gıyaplarında kaderlerine karar verecek sizlersiniz nasılsa... Nasılsa mum gibi yanar Kerkük, bir kez de siz atın ateşe...
Kendilerini ısrarla milliyetçilik karşıtı, hatta sol ve enternasyonal tanıtan yazarlara, bloglara, sivil insiyatiflere şaşkınlıkla bakıyorum. Kuzey Irak'taki Bölgesel Yönetimin ilan ettiği "referandum"la birlikte, şimdiye kadar kullandıkları tüm enternasyonel dili unuttular. Kerkük'ün tarihi, Musul'un tarihi, hatta aslında gericilikle ve nasyonalizme yatkınlığıyla itham edegeldikleri genel anlamda tarih, meğerse tutkuyla ilgilendiriyormuş onları... Sol ve enternasyonel zannettiğimiz yazarlar, yayınlar, meğerse Kürt etnisitesinin tutkulu ütopyasını örtbas etmek için böyle gözükürlermiş.
Irkçılık gerçeği, tüm ambalajları yırtacak boyutta. Sadece sol yazar ve yayınlarla da sınırlı değil bu hal. Bizim İslamcı Düşünce içindeki kırılma ve ayrışma çok daha çarpıcı. Kullanışlı içe kıvrık bu hal, yalnızca sol düşüncede etkin değilmiş, benzeri örtük hal İslami kesimde de mevcutmuş. "Türksünüz ve bunu anlayamazsınız"a kadar gelmiş dayanmış bir kilitlenme var bugün bizim masalarda... Solcunun "enternasyonel"i ile İslamcı'nın "ümmet"i, Kürdistan ütopyasına kadarmış. Yoldaşlık da kardeşlik de meğer zavallı bir masal imiş...
Ne kadar çok su içtik oysa o çeşmenin başında da, halen kanamadık.
***
Dışişleri Bakanlığı'nınKerkük ile ilgili açıklamaları önemli. Irak Hükümetini, Irak'ın devlet hakimiyetini ve Irak anayasasını destekleyen bir açıklamadır bu. Kerkük'teki referandumu, Irak'ın anayasasını ve hakimiyet hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle kabul etmiyor. Barzani ve IKBY'yi ikaz ediyor. PKK'nın bölgede mobilize edilmesi konusunu savaş ilanı sayacağını dile getiren Irak Hükümetini destekliyor. Şayet PKK'nın bölgede mevzilenmesine göz yumulursa, Barzani ve IKBY'yi bundan sorumlu tutulacağını dile getiriyor.
Bunun anlamı şu; Türkiye, İran ve İran'ın kontrolündeki Irak Hükümeti, Barzani'nin referandumla başlattığı Kürdistan deneyimini kabul etmiyor, rahatsız. Hatta rahatsız kelimesi yetersiz kalır. İran, Irak ve Türkiye için PKK destekli IKYB, bir savaş ilanı anlamında...
Türkiye, şimdiye kadar arasının açık olduğu İran ve Irak ile anlaştı mı sorusu yerine... Barzani, durup dururken Türkiye gibi bir müttefiki niye kaybetti sorusu şu anda daha hayatidir. Suriye Krizi çıktığı günlerden beri ısrarla söylüyor ve yazıyoruz, bölgede Kürtlerin sırtlarını dayayabilecekleri istinadgah Türkiye'dir. Ne İran, ne Arap dünyası... Zaten geleneksel tarihi arka plana, birikime baktığınızda da Kürtler, Osmanlı milletler topluluğunun şerefli bir unsurudur. Irak'ta Halepçe vahşetini, Suriye'de hüviyet bile verilmeyişi hadiselerini çok eski tarihlerde yaşamadık.
Kerkük'te, Musul'da kimsenin elleri yeterince temiz değil. Barzani'nin de. Şu anda Kerkük'te safkanlaştırılmak adına sürekli Kürt nüfus pompalanıyor. Futbol statlarına konulmuş yerleşimciler, Kerkük'ten kovulacak son Türkmenlerin, Arapların boşaltacakları evlere tarlalara bakıyor.
***
İran'ın Irak üzerindeki kontrolü ile Haşdi Şabi gibi vahşi milis güçlere verdiği açık destek de unutulmuş değil. Irak'ın Amerika eliyle Saddamsızlaştırıldıktan sonra kendi kontrolüne girmesi oyununda sergilediği kurnaz diplomasiyi, bölgede yine Amerika eliyle kurulacak Kürdistan ütopyasıyla sürdürmeyi düşünüyordu...
Lakin Fars milliyetçiliği de bir yere kadar! Tel Aviv merkezli İsrail, yol açtığı pervasız kötülük sebebiyle artık dünyadan izole edilirken... Bölgede yeni ve yıpranmamış bir İsrail kurmanın vakti gelmişti.
Bugün Kürdistan görünümlü Amerikan yapımı 2. İsrail için kopuyor tüm fırtına.
Ve Kerkük... Onun bahtına niçin hep mum gibi yanmak düşüyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.