Darbeciler de darbecilere arka çıkanlar da tarihin çöp sepetini...
2018 zorlu geçecek...
Türkiye, herşeye rağmen, büyüyeyecek, hedeflerini büyütecek ve adım adım gerçekleştirmek için yoluna duraksamadan devam edecek...
Türkiye’nin büyümesi, dün olduğu gibi yarın da emperyalistleri tedirgin edecek...
Ama Türkiye, yolundan şaşmayacak, çıktığı yolculuğu aksatmadan, engelleri teker teker aşarak, oyunları birer birer bozarak, geleceğe yürüyecek...
TÜRKİYE’NİN GELİŞİ, MAZLUMLAR İÇİN UMUT IŞIĞI, ZORBALAR İÇİN KÂBUS...
Şunu görelim artık: Türkiye’nin önünde iki seçenek var: Türkiye, ya büyüyecek ve zamanla tarihin yapılmasında yeniden öncü, kurucu rol oynayacak; ya da Batı’ya bağımlı kalacak ve zamanla varlık nedenini de, tarihî derinliğini de, küresel sorumluluğunu da unutacak; bütün iddialarını yitirmiş bir figüran olarak kalacak ve yok olmaktan kurtulamayacak. -Allah muhafaza!
Türkiye’nin büyümesi, hedeflerini büyütmesi, medeniyet iddialarını sahiplenmesi, emperyalistleri rahatsız etmeye yetiyor.
Niçin?
Çünkü bu, Türkiye’nin yeniden gelişi, dirilişi ve mazlumların önünü açması anlamına gelecek...
Türkiye’nin gelişi, insanlığın insanca bir dünyaya kavuşmasının habercisi, işaret fişeği olacak.
Bunu bütün dünya biliyor: Batılılar da, mazlum halklar da.
Mazlum halklar, Türkiye’nin toparlanmasını ve mazlumları toparlamasını bekliyor...
Batılı emperyalistlerse, Türkiye’nin gelişini durdurmak için dışardan ve içerden her tür yolu, her tür şirretliği deniyor...
Türkiye’nin gelişi, mazlumlar için umut ışığı, emperyalistler için kâbus olarak görülüyor...
TÜRKİYE, ZİLLETE BOYUN EĞMEYECEK...
Emperyalistlerin bu millete boyun eğdirebilmelerinin tek yolu var: Bu milletin medeniyet iddialarını yok etmek ve milleti birbirine düşürmek.
İki asırdır bunun tohumları ekildi: Bu ülkenin ruh köklerine yabancı, medeniyet iddialarını, dolayısıyla varlık nedenini ve ruhunu kaybetmiş, celladına âşık, metamorfoz yemiş, sömürge kafalı, zihnî felç yaşayan sözümona elitler ve aydınlar icat edildi.
Dışardan, fiilen sömürgeleştirilemeyen Türkiye, içerden zihnen sömürgeleştirildi.
Türkiye, içimizdeki tasmalı çekirgelerin ve gönüllü acentaların marifetleriyle içerden teslim alındı: Ekonomisine, hâriciyesine, kültürüne, eğitimine bu türedi tipler çeki düzen verdi.
Bu ülkenin bin yıllık kültürü, entelektüel birikimi, medeniyet dinamikleri, yerli sömürgeciler tarafından tam bir soykırımdan geçirildi.
Bu, bizim intiharımız anlamına geliyordu.
Bu intihara karşı çıkan milletin çocukları (Menderes, Özal, Yazıcıoğlu) öldürüldü; Erbakan, yaşarken ademe mahkûm edildi. Erdoğan, içerden ve dışardan tezgâhlarla, darbe girişimleriyle yok edilmeye çalışılıyor...
Türkiye, 2013’ten itibaren 17-25 Aralık operasyonu, Gezi operasyonu, 15 Temmuz darbe ve işgal saldırısı gibi büyük saldırılarla dize getirilmeye çalışılıyor...
Bu millet, hiçbir zaman zillete boyun eğmedi, bundan sonra da eğmeyecek...
Bu millet, emperyalistlere hiçbir zaman boyun eğmedi, bundan sonra da eğmeyecek...
DARBECİLER DE, ARKA ÇIKANLAR DA TARİHİN ÇÖP SEPETİNİ BOYLAYACAK...
Burada ürpertici olan nokta, Cumhuriyet'i kuran partinin, (ülkeye dışardan ve içerdeki hainlerle, terör örgütleriyle yapılan) çifte saldırıya karşı dimdik durmak yerine, Türkiye’nin altını oyan, yürüyüşünü ve büyümesini durdurmaya çalışan bütün bu saldırılarda emperyalistlerle, onların taşeron olarak kullandıkları örgütlerle aynı yerde durduğunu göremeyecek kadar -en iyimser ifadeyle- zihnî felçleşme ve zihnî körleşme yaşıyor olmasıdır.
Düşünsenize... Türkiye’ye dışardan ve içerden çok büyük saldırlar oluyor. AK Parti, MHP, Hüdapar, bu saldırıları göğüslemek için, kritik zamanlarda müşterek hareket ediyorlar ama CHP, bu fotoğrafın içinde yok!
Tam karşısında hatta.. Zaman zaman.
CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü’ndeki darbecileri “masum”, darbecileri durdurmaya çalışan bu ülkenin cesuryürek çocuklarını ise, şu ya da bu şekilde adeta “suçlu” göstermeye çalışması, çok tehlikelidir.
CHP’nin, 2019 kampanyalarını, 15 Temmuz hesaplaşması üzerinden yürüteceği anlaşılıyor!
Sadece şunu söylemekle yetiniyorum burada: Bu millet, darbecileri de, darbecilere arka çıkanları da affetmez!
Çünkü bu millet hiçbir zaman zillete boyun eğmedi; bundan sonra da zillete boyun eğmemek için verdiği destansı mücadeleyi bulandırmaya ve sulandırmaya çalışarak emperyalistlere ve taşeronu hâinlere prim vermeye kalkışanları aslâ affetmez, affetmeyecek.
Sözün özü: Darbeciler de, darbecilere arka çıkanlar da tarihin çöp sepetini boylayacak... Vesselâm.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.