İktidar cephesinde “yaşananlar” bize gösteriyor ki bir “trenden düşenler” söz konusu.

Bir de hareket halindeki trene son dakikada tehlikeli biçimde “atlayanlar” söz konusu!

Yapılan açıklamalardan “trenden düşenleri” bir önceki Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “temsil ettiği” anlaşılıyor!

Son dakikada hareket halindeki trene atlayanları temsilen de MHP lideri Devlet Bahçeli gösterilebilir.

Atalarımız “dere geçerken at değiştirilmez” demişler ama iktidar partisi yöneticilerinin bu atasözünü pek taktıkları söylenemez.

2019 seçimlerine şunun şurasında ne kaldı?

Tam bir “at ile dere geçme” durumu söz konusu.

Yani at değiştirmeyi akıldan bile geçirmeme vaktindeler.

Ama hiç oralı değiller.

“Trenden düşmüş” olanların parti hakkında olur olmaz ya da ileri geri konuşma haklarının bulunmadığı ifade edilerek “susturulmaya” çalışıldığına tanık oluyoruz.

Yine aynı şekilde hareket halindeki trene tehlikeli bir biçimde son anda atlayarak binenlerin de kendilerine göre “yerli ve milli bir duruş” sergiledikleri varsayılıyor.

Sahi, bu “yerli ve milli duruş” söylemi nereden ve nasıl çıktı dersiniz?

“Milli Görüş” söyleminden özenle “uzak durmaya” çalışanlar “milli” kavramına duydukları özlemi böyle yeni bir söylemle gündeme getiriyor olabilirler mi?

İktidar partisi yöneticileri trene son anda tehlikeli bir biçimde atlayanları “kazanım” olarak kabul edebilirler.

Bu hususta haklı sayılırlar.

Doğrudur trene her binen bir kazanımdır. Ama birileri trene atlayarak kazanım halini alırken mevcut taraftarların korunmuş olmaları şarttır.

“Armudun sapı, üzümün çöpü var” mantığı ile çoğu kişinin trenden düşmüş olarak kabul edilmeleri hayali kurulan kazanımların yerinde yeller esmesine yol açar.

Evet, iktidar partisi gerçekten zor bir dönemden geçiyor.

Yeni taraftarlar bulmaya çalışmaları ne kadar doğalsa mevcut taraftarları bir çırpıda gözden çıkarmaları da o kadar anlaşılmaz bir durumdur.

Bu kafa ile yola devam etmeleri yani dereyi geçerken at değiştirmekten vazgeçmemeleri halinde hiç beklemedikleri bir anda suya düşme risklerinin olduğunu hiç unutmamalılar.