Türkiye’nin Afrin operasyonuna “haksızsınız” diye itiraz edemeyenler bakın nasıl bir mazeretin arkasına saklanıyorlar!

Efendim, Türkiye’nin Afrin müdahalesi “DEAŞ ile mücadeleye” dikkatlerin odaklanmasına mani oluyormuş!

Ve DEAŞ bundan istifade ediyormuş. Yalancılar! Bunlar hem yalancı hem de sahtekâr.

Adamların dertlerine(!) bakar mısınız?

Ellerinde tutuklu bulunan DEAŞ militanlarını Türk askerleri ile savaşma şartı ile serbest bırakanlar da kendileri şimdi DEAŞ ile mücadelede dikkatler başka noktaya odaklanıyor diye yakınanlar da kendileri!

Afrin müdahalesinden sonra dış dünyadan gelen tepkilere bakınca ortaya ilginç bir durum çıkıyor.

Mesela ABD Türkiye’nin müdahale öncesinde kendilerini uyardığını itiraf ediyor. Rusya ise ABD’nin Suriye’deki tek taraflı hamleleriyle Türkiye’yi çıldırttığını söylüyor.

Yine hepsi Türkiye’nin güvenlik konusunda meşru endişeler taşıdığı fikrinde birleşiyorlar.

Müdahaleye fazla itirazları yokmuş gibi yapıp kapsam ve sürenin sınırlı olması gerektiğini belirterek Türkiye’yi dar bir çerçevenin içine hapsetmeye çalışıyorlar.

Türkiye’nin burnunun dibindeki teröristleri binlerce TIR dolusu silah ve mühimmatla şımartanların şimdi kapsam ve süre açısından sınırlama talebinde bulunmalarının mantıklı bir izahı olabilir mi? Gerçekten de Türkiye ABD’yi ne kadar çok uyardı, değil mi? Dostluk ve müttefiklikten söz edilerek onlarca belki yüzlerce kez ABD uyarıldı.

Uyarılar karşısında onlar ne yaptı?

Duymazdan gelmeyi tercih ettiler.

Kulaklarının üstüne yatmayı ve bildiklerini okumayı sürdürdüler.

Bıçak kemiğe dayanıp Türkiye harekete geçince de bin bir dereden su getirip müdahalenin önünü kesmeye çalışıyorlar. DEAŞ’ın tehlike olmaktan çıkmasına rağmen hâlâ aynı gerekçe ile Türkiye’nin karşısına çıkmaları ve Türkiye’nin müdahalesinin dikkatleri başka noktalara kaydırdığını iddia etmenin bir inandırıcılığı var mı?

Batı dünyası hep bildiğimiz batı dünyası! Dilek ve temennimiz bugüne kadar onları dost ve müttefik belleyen kesimlerin artık gerçekleri görmüş olmaları ve bundan sonraki politikalarını bu realiteye göre düzenlemeye başlamaları!