Temel Karamollaoğlu ekranlara çıktıkça!

Yani Karamollaoğlu konuştukça Saadet Partisi’ne olan sempati ve ilgi daha bir artacak gibi görünüyor.

Çünkü Temel Karamollaoğlu’nun konuşmaları insanları germiyor.

İnsanlar kendisini dinledikçe rahatladıklarını hissediyorlar.

Başlangıçta O’nu iktidarın tekerine çomak sokan biri gibi görenler bile konuşmalarını dinledikçe önce, “Adam haklı galiba” demeye sonra da, “Adam harbiden doğru konuşuyor” demeye başlıyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı kamplaşmaya kesinlikle karşı çıkıyor ve uzlaşmadan yana bir tavır ortaya koyuyor.

Kendisinden sıkça duyulan, “Bu memleket hepimizin” sözü ayrıştırıcı değil birleştirici bir söylem olarak kitlelerin takdirini topluyor.

Gerilim politikalarından medet ummaması da kendisine duyulan sempatiyi daha bir artırıyor. Ne söyleyecekse onu söylüyor.

Ve insanlara düşünmelerini tavsiye ediyor.

Sıkça Peygamber Efendimizin, “Komşusu açken tok yatan bizden değildir” sözüne atıfta bulunarak etrafıyla ilgileniyor olması da dikkat çeken bir özelliğini oluşturuyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu’nun söylemleri, “Milli Görüşçüler farklıdır” kuralını doğruluyor.

Konuşurken kimseye hakaret etmiyor, kimseyi incitmiyor!

Farklı söylemleri dinlemeye hazır olduğunu hissettiriyor.

Evet, Saadet Partisi Genel Başkanı ekranlara çıktıkça ve görüşlerini daha geniş kitleler ile paylaştıkça Saadet Partisi’ne olan sempati ve ilgi daha bir artıyor.

Ve bu konuşmalar Milli Görüş geleneğinin farkını apaçık bir şekilde ortaya koyuyor.

Tıpkı rahmetli Erbakan Hocamızın, “Hayır, biz bu oyuna alet olmayız” diye sesini yükselttiği gibi Temel Karamollaoğlu da ortaya konulan iki seçenekten birini tercih mecburiyetinde olmadıklarını gayet net bir dil ile ifade ediyor.

“Biz Milli Görüş’üz, bizim farkımız var” diyor.

“Kamplaşmaya, kutuplaşmaya, gerilim politikalarına hayır” demek suretiyle kamuoyunun bir özlemini dile getiriyor.

İttifak adı altında ortaya konulan çalışmaların kutuplaşmayı körükler bir hale gelmesinden duyulan rahatsızlığı açıkça ortaya koyuyor.

Saadet Partisi Genel Başkanı’nın konuşmaları en çok da iktidar partisi tabanında yankılanıyor.

Başlangıçta kendisini bir oyunbozan gibi görenler bile Temel Karamollaoğlu dinledikçe O’nun oyunbozan değil tabir caizse arabulan bir söylem ile hareket ettiğini görüyor ve kendisine hak veriyorlar.

Ülkemizin bu tür konuşmalara o kadar çok ihtiyacı var ki! Keşke öteki genel başkanlar da böyle konuşabilse!