Fare bile doğmadı!
Herhangi bir konuda çok şey umup da hiçbir şey bulamadığınız anda dudaklarınızdan gayr-i ihtiyari, “Dağ fare doğurdu” sözü dökülür, değil mi?
Şahsen Türkiye-ABD ilişkileri konusunda günlerdir kopartılan fırtınaya bakınca ilişkilere artık bir çeki düzen verileceği ve ABD’ye esaslı bir rest çekileceği zehabına kapılmıştık.
Açık söylemek gerekirse, “Ya tamam ya devam” denilirken “ya devam” şıkkının yine galip geleceğine ihtimal vermemiştik.
Ama bir de ne görelim?
Milli Savunma Bakanımız, “Mattis YPG’ye biz silah vermedik” diyor ve “Aksini ortaya koymadığımız sürece müttefikimizin bu beyanına inanıyoruz” diye geldikleri noktayı bütün çıplaklığı ile gözler önüne seriveriyor.
Dışişleri Bakanı ise, “Amerika ile mutabakata vardık” diyor.
Biz, “Neyin mutabakatına varmışlar?” diye meraklanıyoruz.
Vardıkları mutabakatın “ilişkilerin normalleştirilmesinden” başka bir şey olmadığını öğreniyoruz.
Bu tabloya bakınca “dağ fare doğurdu” bile diyemiyoruz.
O kadar meydan okumanın ardından yapılan açıklamalar bizi, “Dağ fare bile doğuramadı” deme mecburiyetinde bırakıyor. Neydi o meydan okumalar?
Neydi o yüksek perdeden açıklamalar?
Neydi o rest çekmeler?
Sonunda böyle açıklamalar yapılacak idiyse niye o kadar sert açıklamalar yapıldı?
İlişkiler niye bu kadar gerildi?
Mattis’in, “YPG’ye silah vermedik” açıklamasına inanılacaksa bölgede dağıtılan 5 bin TIR’a yakın silah nasıl açıklanır?
Kaldı ki bu konuda ABD’li yetkililerin yalancılığı adeta tescillenmiş durumdayken, “Müttefikimiz diyorsa inanırız” noktasına gelmek nasıl izahı edilebilir?
Madem böyle inanılacaktı adamlar bu yalanları ilk kez söylemiyorlar ki!
Daha önceki yalanlarda durum kabullenilse ve YPG’nin ABD tarafından silahlandırılmadığı ifade edilseydi ya!
İktidarın ABD ile ilişkiler konusunda yaptığı açıklamalarda ortaya çıkan U dönüşünü anlayabilmiş değiliz.
Siz anladınız mı?
Yukarılarda neler konuşuldu, ne sözler alındı, ne sözler verildi bilemiyoruz.
Ama bu çark izah edilebilir gibi değil.
Bundan sonra ağızları ile kuş tutsalar izledikleri dış politikanın sağlıklı bir politika olduğuna kimseyi inandıramazlar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.