Satılık kalem diyor ki...
İktidar yalakası, köpek (evet, Doğan Grubu yazarlarından birine göre köpek), satılmış, gerici, işbirlikçi, aldığı maaşı hak etmek için AK Parti genel merkezi önünde bin takla atan, ‘uşak ruhlu’ (bu da, Anayasa Mahkemesi’nin eski nezih başkanlarından birinin yakıştırmasıdır), emperyalizmin maşası, tetikçi, ‘Süper Nato’ örgütünden para alan yazarınız diyor ki...
İyi olacak.
Son zamanlarda, ‘olgun ve yetişkin’ bir topluma yakışır manzaralarla karşılaşıyoruz.
Umudumuz artıyor.
Diyarbakır’daki menfur saldırıdan sonra (bakın, iktidara yaklaşıp zuhurata tabi oldu ya, artık ‘menfur’ gibi sözcükler kullanıyor), iktidar ve muhalefet temsilcilerinin bölgeye gitmeleri, gitmekle kalmayıp askeri yetkililerle ‘dayanışma görüntüsü’ vermeleri güzeldi.
İlk kez, iktidar ve muhalefet birbirlerini suçlamadılar.
İktidar, muhalefeti terörü himaye etmekle...
Muhalefet de iktidarı teröre cesaret vermekle suçlamadı.
Daha da güzeli, mutlaka ‘ideolojik karşıtlık’ ilişkisi içinde düşündüğümüz eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi özkök’ün, hükümetle Silahlı Kuvvetler’in terörle mücadele konusundaki uyumuna dikkat çeken açıklamalarıydı.
Biraz uzunca olacak ama, meramımın daha da iyi anlaşılması için aynen alıntılamak istiyorum.
Şöyle diyor özkök:
Hükümetle Silahlı Kuvvetlerin birlikte çalışması, tam olması gerektiği gibi gidiyor. Hükümet ve Silahlı Kuvvetler büyük bir devlete yakışır şekilde davranıyor.
Hükümetin bu son süreçte yaptığı girişimler ‘diplomatik yönden başarılı’ olmuştur. Dünya kamuoyunun desteği bizim için ne kadar olumlu ise PKK açısından o kadar olumsuzdur.
PKK ilk kez kendisine ümit veren çevrelerden tepki almıştır. Onların desteğini yitirmiştir.
Bu şiddet eylemleriyle içeride hálá güçlü olduğu mesajını verdiğini sanıyor ise de uluslararası kamuoyunda büyük tepki topluyor.
Milli bir davada olması gereken durum ne ise şu anda tam o oluyor. İtidalle, başarıyla yürütülen bir süreç görüyoruz şu anda. Yeni süreç, diplomatik, politik ve stratejik açıdan bir başarıdır.
Bunları, bir zamanlar ‘hükümetle uyumumuz şiir gibi’ dediği iddia edilen ve sarakaya alınan özkök söylüyor.
Bir başka özkök, Hürriyet gazetesinin genel yayın yönetmeni olan sivil özkök, ‘Hadi vuralım, Kuzey Irak’a girelim, karşımıza çıkan herkesi tepeleyelim, gerekirse o küstah Barzani’yle, küstahlıkta sınır tanımayan stratajik ortağımızı Amerika’yı da karşımıza alalım’ diye esip gürlerken, daha ‘şahin’ tavırlar sergilemesi beklenen TSK, hem Meclis’ten çıkacak kararı, hem de diplomatik sürecin sonucunu bekledi.
Her zaman olduğu gibi, ‘itidal’ ve ‘sağduyu’ kazandı.
Hamaset ve yersiz öfke kaybetti.
Hamasi milliyetçiliği iç politikanın manivelası olarak kullanan ve çıkacak bir marazayı bu parlamentodan kurtulmak için fırsat sayan kesim ise, rezil kepaze olduğuyla kaldı.
İyi şeyler oluyor...
Daha da iyi olacak...
Bugüne kadar devlet ve iktidar seçkinleriyle işim olmadı, maaşımdan başka hiçbir hakkı huzura, hiçbir ek ve yan gelire tamah etmedim, AK Parti genel merkezinin nerede olduğunu bile bilmem ama, hissiyatım, bundan sonra daha da iyi olacağını söylüyor.
Böyle diyorum ama, belki de bu yazıyı, ‘Süper Nato’ örgütü yazdırmıştır.
Neden olmasın!
Büyük ‘düşün ve siyaset adamı’ Doğu Perinçek Süper Nato örgütünden para aldığımı söylüyordu ya...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.