Hiç kimse, Zeytin Dalı Harekatı’nın bu kadar kısa bir sürede tamamlanacağını, Afrin’in bu kadar kısa bir sürede terörden temizleneceğini tahmin etmiyordu.

‘Ben tahmin ediyordum’ diyecekler olabilir.

Demek bana rast gelmemiş.

Bazı insanlar vardır, iki ihtimalli konuşmayı severler. Her türlü neticede  ‘ben demiştim’ deme imkanını elde bulundurmak için.

Ben dememiştim.

Tahmin edememiştim.

Mayıs’a kadar sürebilir zannediyordum.

Afrin kuşatıldığında tahminimi revize ettim.

Nisan’a çektim.

Bir süre ‘meskun mahal savaşı’ olabilirdi.

Afrin kuşatması haftalar sürebilirdi.

Sürmedi.

YPG firar etti.

Afrin iki üç günde temizlendi.

Hem de 18 Mart’ta.

Tam zafer günü.

Muhtemelen, akıbetlerini gördüler.

Türkiye kararlıydı. Eninde sonunda Afrin’i kontrol altına alacaktı.

Boşu boşuna ölmeyelim deyip gittiler.

***

18 Mart’ın Türkiye için önemini bilselerdi belki firarı bir gün ertelerlerdi.

Akıllarına gelmedi herhalde.

Dünyanın çeşitli yerlerinde harp, darp oluyor.

Kirli, vahşi.

Çoğu da bizim bölgemizde. Yani Müslümanların yaşadığı ülkelerde.

Cami cemaatleri bir birini katlediyor, bundan daha büyük vahşet olur mu?

Bundan daha büyük utanç olur mu?

Afrin’de, savaşın tarafı olmayanlara zarar vermemek için büyük bir özen gösterdi TSK.

Bilhassa bu yönüyle bütün dünyaya örnektir.

Bütün kem gözler duyargalarını Afrin’e çevirdiği halde, bir tane sivil öldürme hikayesi bulamadılar.

Sonunda, hem Türkiye’nin, hem TSK’nın başarı hanesine yazıldı Afrin zaferi.

Terör unsurları tarafından ABD’nin de desteğiyle tahkim edilmiş bin kilometrekareden geniş dağlık bir alanda ve meskun mahallerde yürütülen kapsamlı bir askeri operasyonu herkesin tahmin ettiğinden daha kısa bir sürede büyük kayıplara sebep olmadan başarıyla sonuçlandırmak TSK’ya da büyük prestij sağladı.

Buna, askerin kazandığı savaş tecrübesini de ilave edelim.

Harekata, büyük bir diplomatik organizasyon eşlik etti.

Bilhassa Rusya’nın, bir ölçüde de İran’ın belli bir mesafede tutulması bu organizasyonla mümkün oldu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Rusya lideri Putin arasında son birkaç yıldır devam eden yakın iletişim tarihi bir kıymet taşıyor.

Bu iletişimin Zeytin Dalı Harekatı’na katkısı göz ardı edilemez.

***

Kimin inisiyatifiydi Zeytin Dalı harekatı?

Elbette önce siyasetin.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın.

Risk aldı ve harekete geçti.

CHP, TSK’yı tebrik etti.

Arkasından, iktidarın Afrin’deki başarıyı iç siyasetin malzemesi yapmamasını istedi.

Makul bir talepmiş gibi görünüyor.

Cümlede gramatik bir çelişki yok.

Fakat, bana kalırsa tatbiki kabil değil.

Zira, ifadenin içinde saklı tabii bir çelişki var.

Şunu demek istiyorum.

Zeytin Dalı Operasyonu başarıyla tamamlandı.

İktidar, başarıyı kendisine tescil için hiçbir şey yapmasa bile, vatandaş ‘fail’i biliyor.

Böyle bir başarı kaçınılmaz olarak iktidara fayda eder.

Bu fayda, seçim sandığına da yansır.

Zeytin Dalı Harekatı’nın iç siyaseti etkilemesine mani olunamaz.

Millet, ‘Afrin’i aldık’ diye gidip Kılıçdaroğlu’nu tebrik edecek değil herhalde...