CHP kafası işte tam da bu kafa!
CHP’liler her yerde aynı şeyi yapıyor. Daha doğrusu en iyi bildikleri işi yapıyorlar. Kavga, provokasyon en iyi bildikleri şey. Bunlar cahildirler bilmiyorlar. Bilmediklerini de bilmiyorlar. Ama öğrenecekler bir gün, ya da böyle bağıra-çağıra yok olup gidecekler.
Hazırlıklı gelmişler, 25-30 civarında kişi. Konu darbe süreci ve Afrin. Kur’an-ı Kerim okundu, önde oturan ADD’den bir adam “İstiklal Marşı da okunsun, saygı duruşunda bulunulsun diye selamlama konuşmaları yapıldı. O da herkesi ayağa kalkmaya davet etti. Böyle bir usul yok, zorunluluk yok, ama sunucu arkadaş, adamların şerrinden emin olmak için işi yatıştırmak istedi.
Bunlar ne Bayrak Kanunu’nu biliyorlar, ne İstiklal Marşı’nın nerede okunup okunmayacağını biliyorlar, ne saygı duruşundan haberleri var.
Ben Mehmet Akif’in Sebilürreşad’ının günümüzdeki yayınında yayın kurulu üyesiyim. Zaten konuşmamın başında Mehmet Akif’in dizeleri ile başladım. Kur’an-ı Kerim okunurken ya da okunduktan sonra manasının da okunmasının iyi olacağını, bu işin bir seremoni ve ritüel olarak tekrarlanmasının değil, aslolanın anlaşılıp gereğinin yapılması olduğunu söylemiştim.
Bayrak konusunda da “Ay ve Güneş’in Allah’ın iki şeairi” olduğu ve bütün ibadetlerin ay ve güneşin hareketleri ile ilgili olduğu, güneşin de bir yıldız olduğu bayrağın bu imanın bir yansıması olduğunu anlattım konuşmamda. İstiklal Marşı ve bayrak töreninin nerede ve nasıl yapılması gerektiğinin yasa ile düzenlendiğini ve bu müdahalenin bilgisizlikten kaynaklandığını, bayrağın masa örtüsü ya da dekoratif malzeme olarak kullanılmasının yasaya göre suç teşkil ettiğini söyledim. Ama adamların derdi üzüm yemek değil de bağcıyı dövmek olunca olan oldu. Provokasyon için gelen bu kişiler “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye slogan atarak, hakaretler ve tehditler savurarak salonda protestolarını sürdürürken oturup dinlemelerini, değilse salondan ayrılmalarını söyledim. Diğer dinleyiciler de slogan atmaya ve tepki göstermeye başladılar. Ben de defolun gidin dedim, onlar kitleye daha fazla hakaretler etmeye başlayınca “Ya dinleyin, ya susun, ya da defolun gidin” deyince daha da gerdiler.
Protestoculara karşı salondan tepki sesleri yükselirken, provokatörler 5 dakika sonra salondan ayrıldı ve konferans kaldığı yerden devam etti.
Aslında bu olay ciddiye alınacak bir olay değil. CHP’liler, her zaman olduğu gibi en iyi bildikleri işi yapıyorlar. Aslında suç işliyorlar. BÇG / ADD kafası. 28 Şubat’tan arta kalanlar. Yükselen, büyüyen Türkiye’de inanan insanların başarıları karşısında öfkeden ne yapacaklarını bilmiyorlar. Öfkesi aklından büyük, kendileri küçük, tek parti döneminin hasreti ile yanıp kavrulan tipler bunlar. Seçim sürecinde bu tür olaylar daha çok olacağa benziyor. Sonuçta keskin sirke küpüne zarar verir.
Suç olan bunların yaptığı. Provokatörler kameralarını alıp gelmişler. Olay çıkartmak için hazırlıklı geldikleri anlaşılıyor. Toplantının sabote edilerek huzurun bozulması, konuşmacı ve dinleyicilere, iktidara yönelik tehdit, hakaret ve küfürler suç. Güvenlik güçlerinin özellikle içinde bulunduğumuz süreçte bu tür provokasyonlara karşı, potansiyel risk gruplarına karşı daha dikkatli olması gerek.
Bu tür olayların tekrarlanmaması için bayrak, saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile ilgili düzenleme ve kuralları burada tekrar özetlemek istiyorum.
2865 sayılı Bayrak Yasası ve bağlı yönetmelikler okunursa durum gayet açık ve nettir. Yasanın 1. Maddesi, yasanın kapsamını özetler. Uygulama tüzüğünün 1. Maddesi ise şöyledir: (Değişik: 22/2/2001 - 2001/2130 K.) Bu Tüzük: Türk Bayrağının ve özel bayrakların standartlarını bayrağın hangi kumaşlardan yapılacağını, hangi kapalı yerlere konulacağını, nerelere fon olarak takılacağı veya asılacağını, kamu kurum ve kuruluşlarında ve bunlar dışındaki yerlerde ne zaman ve nasıl çekileceğini, nasıl katlanacağını, Türk Silahlı Kuvvetleri yüzer birliklerinde ve Türk bandıralı ticaret gemilerinde Bayrak çekme ve indirme zamanlarını, Bayrak çekilirken ve indirilirken yapılacak törenlere dair hususları, kimlerin tabutlarına Bayrak örtülebileceğini ulusal geleneklere göre Bayrağın diğer kullanılma şekli ve yerleri ile Türk Bayrağı Kanununun uygulanmasına dair diğer esasları kapsar.
http://www.ataturkinkilaplari.com/beguha/89/istiklal-marsi-nerelerde-ve-ne-zaman-okunur.html isimli, Kemalist internet sitesinde yer alan “İstiklal Marşımızın Çalınıp Söyleneceği Mekânlar ve Zamanlar” ile ilgili açıklama ise şöyledir. (Esasen yasal çerçeve bu değildir. 12. ve 13. Madde uygulamadan kaldırıldı.)
1. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı töreni başlarken. 2. Zafer Bayramı’nda geçit töreninden önce. 3. Öteki resmi bayramların tören başlangıcında. 4. Devlet başkanlarına yapılan karşılama ve uğurlama törenlerinde. 5. Bayrak çekme ve indirme törenlerinde. 6. Yüksek rütbeli komutan yapılan karşılama ve uğurlama törenlerinde. 7. Uluslararası spor karşılaşmalarında. 8. Yabancı elçilerin kabullerinde. 9. Askeri birlik, okul ve kurumlarda yapılan törenlerin başlangıcında. 10. Devlet başkanının bulunacağı özel törenlerde. 11. Devlet büyüklerinin Anıtkabir ziyaretlerinde ve diğer hallerdeki Anıtkabir ziyaretlerinde. 12. Radyo ve televizyon yayınlarının başlangıç ve bitiş saatlerinde.13. Dernek kurul toplantılarının başlangıcında. 14. Askeri birliklerin yenin törenlerinde. 15. Kişilere madalya takma törenlerinde. 16. Okullarımızda yapılan bayrak törenlerinde.
Provakasyon amaçlı talep, yasaya uygun bir talep değil. Sırf karışıklık çıkartmak için yapılmıştı.
Daha önce var olan saygı duruşu uygulaması, 5.5.2012 tarih 28283 sayılı Resmi Gazetede yayınlanan ULUSAL VE RESMİ BAYRAMLAR İLE MAHALLİ KURTULUŞ GÜNLERİ, ATATÜRK GÜNLERİ VE TARİHİ GÜNLERDE YAPILACAK TÖREN VE KUTLAMALAR YÖNETMELİĞİ ile kaldırıldı. Buna göre tüm kurumlar kendi iç tören yönetmeliklerini bu karar doğrultusunda değiştirmek zorundadır. Resmi Gazete bu konuya 10. Madde’de açıklık getirerek saygı duruşunun içinde yer aldığı tüm yönetmelikleri kaldırarak bu karışıklığa son veriyor. 28283 sayılı Resmi Gazete, Madde 10 – 14/8/1981 tarihli ve 8/3456 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Ulusal ve Resmi Bayramlarda Yapılacak Törenler Yönetmeliği, 3/3/1982 tarihli ve 8/4400 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Mahalli Kurtuluş Günleri, Atatürk Günleri ve Tarihi Günlerde Yapılacak Törenler Yönetmeliği ve 4/9/1973 tarihli ve 7/7058 sayılı Bakanlar Kurulu Kararıyla yürürlüğe konulan Resmi Bayramlar ve Anma Günlerinde Anıtlara Konulacak Çelenklerin Hazırlanma, Taşınma ve Sunulması Hakkında Yönetmelik yürürlükten kaldırılmıştır. İlgili Resmi Gazete bu üç adet yönetmeliği yürürlükten kaldırırken içinde saygı duruşunun olduğu 28.02.1982 tarih ve 8/4387 sayılı ANITKABİR HİZMETLERİNİN YÜRÜTÜLMESİNE İLİŞKİN YÖNETMELİK’i istisna tuttu. Kaldı ki, saygı duruşu sırasında çalınan “ti” sesinin ise hikâyesi daha da ilginç: Amerikalıların kendi cenazelerinde çaldığı o kulak tırmalayıcı sesin adı “Millitary Taps” 1953 yapımı From Here To Eternity isimli filmle dünyada yaygınlık kazanan bir parça. Bizimle ne ilgisi var. PYD karargâhında Amerikan bayrağı gibi, şehid cenazesinde “ti” sesi, ayıp ya hu!
Söz konusu Amerikan filminde bir asker, ölen arkadaşının ardından gözyaşları içinde yatma borusunu hüzünle çalmaktadır. Filmdeki bu beste aslında Amerikan İç Savaşı’nda yaşanan acılara yakılmış bir ağıtın ifadesi. Bestekârı ise Amerikalı general Daniel Butterfield. Bu geri zekâlılıklardan ne zaman kurtulacağız bilmem ki!
Nush ile uslanmayanlara ne diyelim ki! Madem söylesek de, söylemesek de bir.
HEM SUÇLU, HEM DE GÜÇLÜ OLACAKLAR..
Yok canım! O zaman ila cehenneme zümera..
Selam ve dua menittebeal Hüda.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.