Sosyal Media’da bir mesaj dolaşıyor: SP Recai Kutan döneminde hastalandı, Kamalak döneminde komaya girdi, Karamollaoğlu döneminde bitkisel hayata girdi. Haziran sonunda beklenen son!

Sonucu Ramazan sonrası göreceğiz. Ama SP’nin siyasi grafiği ortada. Bana kalırsa da son hamlesi, başında olduğu siyasi hareketin sonu olabilir.

Merak ettiğim, Karamollaoğlu’nun ittifak konusunda AK Parti’den talep ettiklerini CHP’den talep edip etmediği. Erdoğan’a nerede ise ittifak için partiyi bize teslim edin, siz kenara çekilin diyordu.

Karamollaoğlu ile ilgili merak ettiğim bir diğer konu, çocuklarının nasıl olup da 28 Şubat’ta Kalkancı tarikatının önde gelen isimlerinden olduğu idi ama, Temel bey o konuda hiçbir açıklamada bulunmadı.

Bu ittifak konusunun perde gerisini de Temel Karamollaoğlu’nun ağzından hiçbir zaman öğrenemeyeceğiz. Bakalım belki birileri içeriden çıkar konuşursa öğreniriz.

Ama CHP-SP diyaloğunun bugün başlamadığını, son seçimde ittifakın direkten döndüğünü hatırlatalım. CHP Fatih Erbakan’ı da kendi listesinde görmek isteyince o pazarlık uzun sürdü ve tam olacakken olmadı. Yani bugünkü ittifakın kökleri dünde.

Aceba, CHP ne istedi de SP hayır dedi. SP ne istedi de CHP hayır dedi. Son derece uyumlu gidiyorlar. Yeni SP zaten son zamanda çok farklı bir yola girdi. Düşünsenize 28 Şubat davasına müşteki olarak bile katılmadılar, davacı olmadılar. Şevket Kazan, “Kahraman ordumuzla aramızda bir ihtilaf da yoktu” dedi. Yeni SP bu! Dün BÇG ile ihtilafı olmayan SP, bugün de FETÖ ile uygun adım yürüyen yeni CHP ile son derece uyumlu.

23 Nisan’da CHP’lilerin “Osmanlı” hakkında söylediklerine SP’den bir itiraz geldi mi?

Bu ittifak, Ecevit’in Güneş Motel’inden daha karanlık. Ritz Carlton ile başlasa da, yeni ortaya çıkan bilgiler çerçevesinde başka mekanlarda, başka buluşmalar da var.

CHP lideri Kılıçdaroğlu, Meral Akşener ile önce Tayyibe Gülek’in evinde 21 Nisan günü de Avcılar Hilton’da buluştular. İttifak kararı ile ilgili bu süreçte atılacak adımlarla ilgili senaryolar ele alındı ve 15 CHP’li vekil İyi Parti’ye verildi. Tabii CHP’nin “kurşun asker”lerinden “tık” yok. Dün BÇG safında vuruşanlar, bugün FETÖ’nün safına geçerken “ne oluyoruz” dediler. Kılıçdaroğlu’na göre ise “dün dündür, bugünse bugün”..

Evet “siyasette 12 saat bile çok uzun bir süre.” 12 Mart’ta Turhan Feyzioğlu Genelkurmay’dan Başbakanlığa varana kadar, yarım saatte “başbakan” değişmişti.

Gülen’i anlamak için kişiyi iyi tanımak gerek. Kasım Gülek, General Fuat Doğu ve DİB Yardımcısı Yaşar Tunagür.  Tayyibe Gülek Kasım Gülek’in kızı. Ben Kasım Gülek’le 1970’lerde tanıştım. Bu yeni ittifakın arkasındaki “kurye”nin Tayyibe Gülek olduğu iddia ediliyor. Tayyibe ABD’de büyüdü. Babasının kızı. Teyzesi Aylin Radomisli, ABD ordusunda çalışan bir subaydı. 

Ha! Kılıçdaroğlu basını kandırmak için Hilton değil  Ramada Otel’de buluşacakmış gibi bir haber yaymış, herkes Ramada’ya giderken o Hilton’un yolunu tutmuş. 

Kasım Gülek’den olma, Nilüfer Gülek’den doğma Tayyibe’yi, Nilüfer Gülek’in kız kardeşi Aylin Devrimel ve eşi Mişel Radomisli, 9 yaşında New York’a yanına aldı. Ayrıca Tayyibe, teyzesi Aylin’in varisi. Aylin Radomisli 1995 yılında kuşkulu görülen bir kaza sonucunda öldü. Ayşe Kulin’in ‘Aylin’ adlı kitabındaki baş kahraman Aylin Devrimel Radomisli’dir.

Tayyibe Gülek, 1999’de DSP’den Adana milletvekili olarak girdi. 2002’de devlet bakanı oldu. 2011’de DSP’den ayrıldı.

Kasım Gülek’in eşi Nilüfer Gülek bir FETÖ hayranı idi. Beylikdüzü’ndeki 70 dönümlük arazisini Fatih Üniversitesi’ne bağışladı. Amerika’da hayatını kaybeden Kasım Gülek’in 22 Ocak 1996’da Ankara Kocatepe Camii’ndeki cenaze namazını Fetullah Gülen kıldırdı. Gülek’le Gülen arasındaki ilişki 1960’ların başında ölene kadar sürdü. Şimdi bu görevi “aileden biri”leri sürdürüyor. Sonuçta “arzı ihlas ettikleri loca” aynı.

Hepsi tamam da, Karamollaoğlu ve Gül bu tabloda nerede duruyor? Yakışıyor mu bu rol kendilerine? Cevabını arayan asıl soru bu!

İşte o Gülek bugün yine devrede. Çevresindeki isimlerse Kılıçdaroğlu, Gül, Karamollaoğlu, Akşener. Belki yarın buna başkaları da katılır. “Kurye” ne haber, ne talimat getirirse, kurşun askerler, ona göre tavır değiştireceklerdir.

Gülen’in “saf”ları belki farkında değiller ama CHP’nin Gülen ile ilişkisinin kökleri 60 darbesine kadar gider. Gülen’den öncesi de var elbette bu işin. Gülen’le beraberlikleri 1962’lere dayanır. Marksist PYD’nin karargahındaki Amerikan bayrağı gibi, CHP karargahında FETÖ bayrağı hep kozmik kasalarda mevcuttu! Soğuk savaş taktiği bunlar. Ve sadece FETÖ de yoktu bu işte. Her yerde vardılar. Şeytan her nefiste kendine bir yer bulmaya çalışır. Tüm darbeciler Şeytanın gönüllü askerleridir.

Neyse ki, bu seçim kampanyası, Şeytanların bağlandığı bir zamana denk geliyor. Bu anlamda birilerinin işleri biraz zor. 

Kılıçdaroğlu’nun heveskarlığı, aklı ve zeka seviyesi bakalım bu işte başına ne işler açacak.

Kılıçdaroğlu’nu bırakın da, CHP’ye bakın, CHP’nin akıllılarına bakın. Dahası CHP’ye mecbur ve mahkûm ABD ve batının hali pür melaline bakın. Kılavuzu CHP olan şu “şüreka”ya bakın!

Bakın, dün DAEŞ’i, PYD’yi kim dizayn ediyorsa, bugün bu “ittifak”ı onlar dizayn ediyorlar.

Dün bu kadro, AK Parti’yi dizayn etmeye çalıştı. Erdoğan’a siyaset yasağı getirenler bunlardı. BOP bunların işi idi. Erdoğan “one minute” dediği gün bu işin olmayacağı anlaşıldı. Mavi Marmara bir kırılma noktası idi. Erdoğan’ı teslim alamayınca şimdi başka planlar peşindeler. İçimizden birilerini yanlarına alarak yollarına devam etmeye çalışıyorlar.

15 Temmuz darbe girişiminin arkasında kimler varsa, bugünkü bu tezgahın arkasında da onlar var. FETÖ var işin açıkçası. CIA var, MOSSAD var.

FETÖ’yü gözünüze çok yaklaştırırsanız arkasında bir ormanı kaybedersiniz..

O derin yapının kadrosunda DAEŞ de var, PYD de, tarikat da, parti de, vakıf da, dernek de, sendika da. Selâm ve dua ile.