İktidar sözcüleri Erdoğan’ın seçimi kazanacağına kesin gözü ile bakarak Meclis’te “çoğunluğu sağlamalarının” şart olduğunu söylüyor.

Bu ne demektir?

Bu hâl Meclis’te çoğunluk sağlama konusunda çok ciddi kaygılar taşıdıklarının bir göstergesidir.

AKP-MHP tarafından oluşturulan Cumhur İttifakı’na karşı muhalefet partileri tarafından kurulan ittifak iktidar sözcülerinin gözünü bir hayli korkutmuşa benziyor.

Yani Meclis’te çoğunluğu sağlamalarının çok güç olacağını fark etmiş gibiler.

Sadece Erdoğan’ın Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin arzulanan istikrarı sağlayamayacağı aşikâr!

Atılması gereken daha bir sürü adım var. Ve bunun için de, “Meclis’te çoğunluk şart” diyorlar.

Bu nedenle, “Cumhurbaşkanlığı seçiminde oyumuz Erdoğan’a ama parlamento seçimlerinde AKP’ye oy vermeyiz” diyenler “münafıklar çetesi” olarak adlandırılıyor.

Peki, böyle bir tanımlama “AKP’ye oy vermeyiz” diyenlerin bu fikirden caymalarını sağlıyor mu?

Ne gezer!

Böyle suçlamalar onları AKP’ye oy vermeye yöneltemediği gibi Erdoğan’a verecekleri oyu da tartışmalı hale getiriyor. Kanımızca iktidar partisi kurmaylarının en büyük hatası pek çok şeyi kendi kafalarına göre yapmaya çalışmaları.

İstikrar sağlayacağız diye öylesine ters adımlar atıyorlar ki istikrarı daha çok bozmaktan başka bir şey yapmış olmuyorlar.

Yani iktidar kurmaylarının evdeki hesapları çarşıya uymuyor.

Hesapları tutmayınca da hırçınlaşıp kendileri gibi düşünmeyen herkesi hain, “Erdoğan’a oy veririz ama AKP’ye asla” diyenleri de hemen “münafık” ilan ediyorlar.

Kaş yapayım derken göz çıkarıyorlar.

15 yıldır iktidar koltuklarında oturmanın verdiği özgüvenle bu durumun aynen devam edeceğini sanıyor olmalılar.

Oysa köprülerin altından o kadar çok su akmış durumda ki!

Hiçbir şey aynı kalmıyor.

Çok şey değişiyor.

İnsanlar hep aynı yüzleri görmekten bıkıp usanıyorlar.

Ve de vaatlerin aslının astarının çıkmaması insanları yeni arayışlar içine itiyor. İktidar sözcülerinin “çoğunluğu kaybetme kaygısını” çok haklı bir kaygı olarak görüyoruz. Ancak ne var ki söz konusu kaygı ile daha büyük yanlışlara düşmeleri kaçınılmaz gibi görünüyor.