Ekşi ekşi saçmalıyor
Beyefendi hazretleri buyurmuşlar: "Başka bir eleştiri nedeni bulamayınca", İnönü'nün paraların üstünden Atatürk'ün resmini kaldırıp kendi resmini koymuş olmasını eleştirenler varmış...
Bunlar "zıpırlarmış" ...
Zıpırlar arasında ben de varım. Beyefendi iltifat buyurmuşlar.
Fakat İnönü'ye yöneltilmiş seksen çeşit eleştiriyi görmeyip "başka şey bulamıyorlar" diyenlere nasıl bir sıfat uydurmalı acaba?
Bu para meselesi neymiş, biliyor musunuz? İnönü, paralara kendi resmini "kurucumuz gittikten sonra cumhuriyetin yeni simgelerle yaşadığını" göstermek için koydurmuş!
Beyefendi hazretleri bunu nereden mi biliyorlarmış? Çünkü paşa hazretleri, beyefendi hazretlerine bir tarihte bunu kendileri söylemişler!..
O söyleyince akan sular durur tabii.
Demek ki üçüncü cumhurbaşkanımız Celal Bayar, "gerici" olduğu için Atatürk gibi "eski bir simgeye" dönmüş paralarda...
Ondan sonra gelen yedi cumhurbaşkanı da her nedense yeni simgelere ihtiyaç duymamış.
Vallahi bir "Cevdet Sunay banknotu", bir "Kenan Evren banknotu" pek eğlenceli olurdu...
Şimdi bir "Abdullah Gül parası" çıkarsalar kıyameti koparacak olanların başında beyefendi hazretleri gelirler.
Peki böyle bir durumda, ya cumhurbaşkanı, sözde basın sorunlarını tartışmak, aslında patronunun işlerini yürütmek için ara sıra gittiği -ve yanına da başka gazetelerden kimsecikleri almadığı-Ankara gezilerinden birinde beyefendiyi bir kenara çekse de, "cumhuriyetimizin seksen beşinci yılında da sapasağlam ayakta olduğunu ve yeni simgelerle de yaşadığını göstermek için paralara kendi resmimi koydurdum" dese... Beyefendi ne yapacaktır?
Gelecek kuşaklara aktarmak için bir köşeye mi yazacaktır, yoksa bağırıp çağırmaya mı başlayacaktır?
Beyefendi hazretleri gene buyurmuşlar: Cumhuriyetin kuruluşunda demokrasiye hemen geçilmemiş olmasının nedeni, Türkiye'nin o sıralarda kişi başına geliri 45 dolar ve halkının yüzde doksanı okuma yazma bilmeyen geri ve yoksul bir ülke olmasıymış...
Beyefendi çocuk değil ki, tepesinde saç kalmamış kazık kadar adam... Çocuk olsa, Türkiye'de demokrasi deneyinin 1876 ve 1908 yıllarında iki kere yapıldığını, Osmanlı Mebusan Meclisi'nin İttihatçılar döneminde bile tıkır tıkır çalıştığını, cumhuriyet kurulduğunda ülkede demokrasi ve Komünist Partisi bile dahil olmak üzere birçok da parti olduğunu, beyefendinin partisi olan CHP'nin ve beyefendinin lideri İsmet Paşa'nın diktaya iki sene sonra, 1925'te yöneldiğini öğretelim!
Beyefendi, o dönemde, yani cumhuriyet kurulduğunda "hukuk ve ekonomi gibi kavramların varlığının bile bilinmediğini" söyleyerek, başta kendi İttihatçı maliye vekilleri Cavit Bey olmak üzere bütün Osmanlı hukukçularına ve iktisatçılarına da hakaret etmiş... (Cavit'i de kendileri astılar.)
Neyse canım... Beyefendi özürlüdür diyelim, ciddiye almayalım... Fakat, değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez genel başkanı olduğu "Babasının" Konseyi'nin üyeleri arasında, "cumhuriyet olmasaydı bayrağımız ve nüfus kâğıdımız bile olmayacaktı" diyenler var... Onlar daha da beter.
Can Dündar'ın "Mustafa" filmine gitmesinler, orada Atatürk içki ve sigara içerken gösteriliyormuş... Vatana ihanet!
Zaten filmi Deniz Baykal da beğenmemiş. Eminim beyefendi de bozulacaktır. Kafa yapısı bunu gerektirir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.