Yeni vekillere
Adaylar tanıtıldı, seçim beyannamesi yayınlandı, projeler açıklandı.
Artık ufukta sandık var. Bugün aday olanların yarısı milletvekili olacak. İşte bugün onlara seslenmek istiyorum.
Allah yeni görevinizi hayra vesile kılsın. Halka hizmet, Hakka hizmet vesilesidir. İnşallah öyle olur. Sakın kibre kapılmayın. İnsanları “Raina” demeye zorlamayın. Bırakın “Unzurna” desinler. Yoksa onlara İlahlık ve Rablik taslamış olursunuz.
Sakın kibre sapmayın. Bu ahiret hayatınızı mahveder. Merhametiniz gazabınızdan, sevginiz nefretinizden büyük olsun. Sabırlı olun. İnsanların bitmez tükenmez talepleri, şikayetleri olacaktır. Bıkmadan dinlemeniz gerekir. Seçmen siyasetçinin veli-i nimetidir.
Unutmayın, mahkeme kadıya mülk değildir. Orada geçici olarak ve vekaleten bulunuyorsunuz.
Sakın! Sakın! Sakın, torpil ve rüşvete, haksız mal edinmeye yönelmeyin. İşi ehline ve liyakat sahibine verin. Haksızlık kimden gelirse gelsin, kime yönelik olursa olsun, mazlumdan yana, zalime karşı olun. Zalim babanız da olsa, mazlum düşmanınız da olsa. Birilerine olan öfkeniz, hatta düşmanlığınız sizi onlar hakkında adaletsizliğe sevk etmesin.
Mutlaka bir gün bir kadın kapınızı çalacaktır. Harama uçkur çözmeyin. Birtakım işadamları sizinle çıkar ilişkisi kurmaya, sizi kullanmaya çalışacaktır. Sakın gayrimeşru işlere bulaşmayın.
Sakın kadrolaşma adına belediye, teşkilat, sermaye, siyaset, bürokrasi, STK arasında derin ve karanlık bir çıkar ilişkisi kurarak harama meyletmeyin. Unutmayın, cehennemin yolları iyi niyet taşları ile döşelidir.
Sizi aldatmak için sizin zaaflarınızı kullanmaya çalışacaklardır. Kapınızı çalanlar her kılığa girip gelebilirler.. Şeytan sizi Allah’la aldatmasın. Onların kadrosunda Media, Mafia, Sermaye, Siyaset, Bürokrasi, STK, Şeyh kılıklı birileri, Fahişe, ne ararsan bulunur.
Zalimler karşısında tevazu zillettir, bilesiniz. Servet ve güç sahipleri karşısında eğilmeyin. Allah’tan korkun, zalimlerden değil. Şöhret konusunda ihtiyad edin. Bazan hoşumuza giden şeyler bizim için fitne vesilesi olabilir.
Eşiniz, kardeşleriniz, çocuklarınız, yeğenleriniz, akraba ve iş arkadaşların konusunda dikkatli olun. Birileri onlar üzerinden size ulaşarak, size ve davanıza zarar verebilirler..
Bu göreve talip olanlar bilmeliler ki, ya haklının avukatı olacaksınız, ya da Şeytanın avukatı olacaksınız. Bu işin sonunda ya kemal ve hikmet sahibi bir zat olacaksınız ya da Şeytanlaşacaksınız.
Dikkat edin, nefsinizde yer edinmeye çalışacak Şeytanınız bu gayesine ulaşmak için fazla mesai yapacak. Yani şeytan sizinle daha çok uğraşacak. Sizi yormaya ve nefsinizin hoşuna giden şeyler yapmaya sizi iknaya çalışacak.
Çevrenize dikkat edin, yüzünüze her güleni dost sanmayın.
Çevrenizdeki birileri, kaz gelecek yerden tavuk esirgenmez misali size hep iltifat edecek, ikramda bulunacak, sizi minnet altında bırakmak için peşinizden koşacak, cömert davranacak. Muhlislerle münafıkları ayırt edemezseniz vay halinize.
Karagün dostlarınız sizi eleştirdiklerinde suratınızı asıp gitmeyin. Bazan dost acı söyler.
“Ağuyu altın tas içre sunarlar, bal da onun suç ortağı.” Her altın tas içinde sunulan bal şerbeti, dostun ikram ettiği bal şerbeti olmayabilir. İçine zehir gizlemiş olabilirler. Yol kolay, nimet büyükse ihtiyad edin. Son pişmanlık fayda vermez. Bir oltayı yuttunuz mu, artık def çalar oynatırlar. Oltayı yutan balık yem istemez.
Surat asmayın, tebessüm edin, dinlemeyi de bilin, hayır demeyi de.
Malayani işlerden, geveze insanlardan uzak durun. Unutmayın “bu dünya oyun ve eğlence yeri değildir”. Fasıkları, cahilleri, zalimleri, gafilleri dost ve veli edinmeyin. Zalimlere yardım etmeyin, sonra ateş size de dokunur!
Siyasete talip olanlar şunu bilsinler, herkesten daha fazla, yaptıkları yanında yapmadıklarının da hesabını verecekler, sadece söylediklerinden değil, söylemeleri gerekirken söylemediklerinden de hesaba çekilecekler. Çünki başkalarının vekalet, vebal ve sorumluluğunu da üstleniyorlar. Buna kendileri talip oldular. Verdikleri sözde durmaları gerekir.
Siyasilerin bilmesi gereken bir diğer konu da: Boşa geçirecek bir saniye zamanınız, boşa harcayacak bir kuruş paranız, feda edecek tek bir arkadaşınız yok, olmamalı.
Siyasinin dünyada olup bitenleri görmeme, duymama, bilmeme hakkı yok. Çünkü onlar Hakkın ve halkın gören gözü, işiten kulağı, tutan eli, haykıran sesi olacaklar.
Sakın; “İçimizdeki beyinsizlerin işledikleri yüzünden bizi helak etme Allahım”diye dua ettiğimizde, helak sebebimiz olan “müfsit”lerden olmayın, Hz. Ömer’in dostu olun. Dikbaşlı olmayın, dik durun, insanlığa örnek olun, veresetül enbiya olun inşallah.
Yarın da, siyaseti, makam, mevki, şöhret, para için basamak yapmak isteyenlerin ne yapması gerektiğini yazacağım.
Hüdaya tabi olanların Allah işlerini kolaylaştırsın, onların düşmanlarının şerrinden korusun. Onlar eli ile zalimleri cezalandırsın ve mazlumlara yardım etsin. Onları rızasının tecellisinin vesilesi kılsın. Onlara sağlık, sıhhat versin, ömürlerini bereketli, sözlerini etkili, anlayışını keskin kılsın.
Ötekilere gelince, Allah onların işlerini sarp dağlara sardırsın. İki dünyada rezil ve zelil etsin.
Amin.
Son bir söz daha, eski dost düşman olmaz diye, dostlarınızı uzaklaştırıp düşmanlarınızı menfaat uğruna yakınlaştırmayın. Dostlarınız sizinle yollarını ayırdığında ve düşmanlarınızın dost olmadığını gördüğünüzde, yapayalnız kalırsınız.
Ve helakiniz mukadder olur! Son pişmanlıksa fayda vermez.
Selâm ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.