Seçim bitti şimdi huzur ve istikrar zamanı
Kim hangi pencereden bakarsa baksın, tartışmaların, kampanyaların sonunda bütün partiler milletin terazisinde tartıldı ve milli irade tecelli etti. Şu saatten itibaren herkesin kabul etmesi gereken gerçek; milletin gösterdiği istikamettir. Buna göre Tayyip Erdoğan hiçbir tereddüde mahal bırakmayacak şekilde yüzde 52 civarında bir oyla cumhurbaşkanı seçilmiş, Cumhur İttifakı da parlamentoda çoğunluğu sağlamıştır.
***
Şunu biliyoruz ki Türkiye’nin huzura ve istikrara ihtiyacı var. Zaten millet de sandıkta ortaya koyduğu irade ile buna işaret etmiştir. İnancım odur ki Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugünden itibaren milletin verdiği mesaj doğrultusunda bütün Türkiye’yi kucaklayacak politikalar için kolları sıvayacaktır. Belki biraz erken bir öngörü olacak ama muhtemelen Erdoğan muhalefetle de diyalog imkanlarını zorlayacak ve yeni Türkiye’nin inşasında birlikte yürümeyi deneyecektir.
Zira hiç kaybedecek zamanımız yok, köşe başlarında birbirimize yan gözlerle bakarak bu ülkede barışı ve kardeşliği tesis edemeyiz. Kutuplaşmayı derinleştirecek söylem ve eylemleri bir tarafa bırakarak, Türkiye’nin geleceği için birlikte yaşama irademizi ortaya koymak zorundayız.
Meydanlarda kim kime ne söylediyse hepsini bir tarafa bırakıyoruz ve memleketin selameti için el ele tutuşarak safları sıklaştırmak durumundayız. Elbette bunu söylerken, bir ilkokul müsameresi mantığı içinde “yarış bitti, haydi gelin kardeş olalım” benzeri uçuk hayaller peşinde değilim. Kuşkusuz meydanlarda söylenen her sözün siyasette ve toplumsal hafızada bir karşılığı olacaktır. İşte tam da bu yüzden herkes eteğindeki taşları dökerek yeni ve temiz bir başlangıç yapmak zorundadır.
Eğer aynı hataları tekrar etmeye devam edeceksek, o zaman yeni başlangıçlar yapmanın ne anlamı olabilir ki... Unutmayalım sadece toplumsal anlamda değil, ekonomide de yeni bir başlangıç yapmak zorundayız. Meydanlarda uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarına meydan okuduk, dolarla cebelleştik ama Türk parası değer kaybetmeye devam etti. Dolayısıyla yeni dönemde, milletin de sandıkta verdiği ‘istikrar’ mesajı istikametinde daha rasyonel davranmak durumundayız.
***
Artık ezberlerimizi bozmanın zamanı geldi, şu ana kadar sürdürdüğümüz ekonomi politikalarıyla adım atmamız mümkün değildir. Çünkü dış ticaretimizin büyük bir bölümü Batı ülkeleriyledir ve Türkiye’de en büyük yatırımı hâlâ Batılı şirketler yapıyor. Daha da önemlisi, Batı’dan gelecek kredilere ihtiyacımız var. Ama şu anda borçlanma maliyetlerimiz arttı, kredi girişleri azaldı ve Türkiye’den para çıkışı hızlandı. Hasılı yabancı finans kuruluşlarıyla daha makul ve rasyonel ilişkiler geliştirmeliyiz.
Sandıktan çıkan sonuçlardan sonra kimsenin afra tafra yapmaya hakkı yok, son sözü millet söylediğine göre ortaya çıkan sonuç demokratiktir, nokta...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.