Kızım sana söylüyorum!
Son günlerde “yandaş medyanın yandaş kalemleri” peş peşe Erdoğan’a uyarı ve tavsiyelerde bulunmaya başladılar.
Kimileri doğrudan doğruya “Dost acı söyler” diye lafa giriyor.
Kimileri ise “Kızım sana söylüyorum, gelinim sen anla” kıvamında yazılar yazarak Erdoğan’ın dikkatini çekmeye çalışıyorlar.
Kimileri de Erdoğan’ın ne yapması gerektiği konusunda akıllarından geçenleri maddeler halinde sıralıyorlar.
Mesela bunlardan biri “İstişare eden pişman olmaz” diyerek arada sırada kendisine de “akıl danışılabileceğini” ima ediyor.
Ve Erdoğan’ın yapması gerekenler konusunda “İslami bir istişare kurulu” oluşturulmasını tavsiye ediyor.
Yandaş medyanın bir başka kalemi ise “Yol, sefasını sürenlerle değil cefasını çekenlerle yürünür” diyerek Erdoğan’ın bundan sonra yola kimlerle devam etmesi gerektiğinin altını çiziyor.
Bir diğeri de genel seçimlerdeki kafa yapısı ile yola devam edilmesi halinde durumun daha kötü olacağını ileri sürüyor. MHP ile ilişkilerde dikkatli olunmasını öneriyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu tavsiyeleri dikkate alır mı, bilemiyoruz.
Bildiğimiz ya da gördüğümüz Cumhur İttifakı’nın küçük ortağı MHP’nin bir yandan “makam ve mevki peşinde değiliz” havası estirirken bir yandan da “bürokrasideki kilit görevlere” talip olduğu!
Yani “Devleti siz yönetin ama devleti yönetirken alt kademede işleri bize emanet edin” der gibi bir hava estiriliyor.
Sanki bir bakıma “Davul sizin boynunuzda olsun ama tokmak mutlaka bizim elimizde olmalı” deniliyor.
Evet, Cumhurbaşkanı Erdoğan 24 Haziran’da başkan seçilmeyi başardı ama bundan sonra atılacak adımlar konusunda kafalar bir hayli karışık.
Kafaların karışık olduğu Cumhur İttifakı ortaklarının bir arada göründüğü fotoğraflarda da açıkça ortaya çıkıyor.
Seçimlerin hemen akabinde bir araya gelen Erdoğan ve Bahçeli ikilisinin verdiği fotoğrafın hiç “kazanılan başarı kutlanıyormuş” gibi bir hali var mıydı?
Düğün evindeymiş gibi neşeli gözükmesi gerekenler adeta taziye evindeymiş gibi bir görüntü vermiyorlar mıydı?
Sanırız yandaş medyanın yandaş kalemlerinin Erdoğan’a tavsiyeleri bir iki yazı ile sınırlı kalmaz ve bundan sonra da Erdoğan’ın ne yapması, nasıl davranması gerektiği hususunda yazılar döktürürler. Çünkü seçim kazanılmış ve sistem değiştirilmiş olmasına rağmen hâlâ bunun sevinci yaşanamıyor ve insanlar kaygılarını dile getirmek ihtiyacını hissediyorlar. Hepimiz için zor bir döneme girildiği açık!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.