Mehmet Görmez, Sisi, FETÖ, CIA…
Diyanet İşleri eski Başkanı Mehmet Görmez önceki akşam Habertürk’te benim de ilk defa duyduğum iki önemli açıklamada bulundu.
3 Temmuz 2013’teki Sisi darbesi ile masum kanları akmaya başlayınca Görmez, Mısır Müftüsü ile bir telefon görüşmesi yapıyor. “Ümmetin selameti için ne yapabiliriz, sizinle görüşsek” diyor. Bu görüşmenin Türkiye, ya da Mısır’da olamayacağı üzerinde anlaşıyorlar ve Ürdün’de buluşmak üzere telefonu kapatıyor. Sonrasını Görmez’den dinleyelim:
''Mısır müftüsü ile görüştükten 15 dakika sonra FETÖ'cü Mustafa Özcan beni arayarak Mısır Müftüsü ile buluşacağımı bildiğini söyledi. Bunu nereden biliyorsun? deyince ‘Müftü’nün kendisi söyledi’ dedi.”
“Bana Sisi'nin çocuklarının, torunlarının FETÖ'nün Mısır'daki Selahaddin Koleji'nde okuduğundan bahsetti. Sonra da Sisi'yi öve öve bitiremedi.
“Benimle Ürdün’de buluşmayı kabul eden Müftü’yü de akşam Mısır televizyonunda Sisi’yi ayakta alkışlarken gördüm.”
Mustafa Özcan’ı daha önce defalarca yazdım. Fetullah Gülen’den sonra FETÖ içinde en etkili kişidir. FETÖ’nün bütün para kaynaklarının kontrolünü yapıyor.
ABD’nin organizesi ile FETÖ ile Sisi içli dışlıdır.
Hatırlayalım, Mısır’da darbe teşebbüsü Tahrir meydanındaki gösterilerle başladı. Aynı günlerde Türkiye’de Gezi olayları sahneye kondu. Hatta “merkez medya”da bazı kalemler “Taksim, Tahrir” benzetmeleri bile yaptılar.
Sisi,askerî darbenin ilk 50 gününde 6.181 kişiyi katletti. Bilhassa keskin nişancılar masumları gözeterek ateş ettiler. 25.552 kişi yaralandı. Canlı yayınlarda izlenen katliam görüntüleri karşısında Avrupa Birliği ve ABD gözlerini kapattı. Mısır’da yapılan darbeye darbe diyemeyeceklerini bile açıkladılar.
Aynı Batı’nın Sisi darbesinde olduğu gibi 15 Temmuz darbesinde de sessiz kaldığını unutmayalım.
Mustafa Özcan’ın itirafları, 15 Temmuz hain darbe girişiminde FETÖ’nün, Sisi darbesinden taktikler aldığını da çağrıştırıyor.
Sayın Görmez’den ilk defa duyduğum ikinci husus, 30 Nisan 2006’da vefat eden Yaşar Tunagür ile ilgili anlattıkları:
“(Gülen,) Edirne’de vaizlik sınavına giriyor. Notların üzerinde yapılan tahrifat görülüyor dosyasında. (O tarihte Yaşar Tunagür Edirne Müftüsüdür.) Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Yaşar Tunagür, 60 ihtilâlinden 65 yılına kadar 7 başkan değişmiştir ama başkan yardımcısı değişmemiştir. (Gülen,) Onun yardımıyla Edirne’den alınarak İzmir’e Kestane Pazarı’na götürülüyor.”
Tunagür görevde iken hep Fetullah Gülen’in koruyucusu olmuştur.
Bu ilişki ile ilgili olarak Mahmut Övür’ün Sabah’ta yazdıkları, konuyu çok ilginç hale getiriyor:
“1971’de işadamı Aydın Bolak bir yemekli toplantı organize eder. Mekân da Vehbi Koç'un evi... Eve gelenler arasında MİT Müsteşarı Fuat Doğu, Yaşar Tunagür ve Fetullah Gülen var.”
Övür, bir bilgi daha veriyor:
“Sözü, gazeteci Orhan Baylan'a bırakıyorum: ‘Gülen’in, 1957'de Erzurum’da Terzi Mehmet Şergil'in küçük dükkânında tanıştığı kişiyle hayatı değişir. Dükkândakilerden biri de Üsteğmen Esat Keşafoğlu’dur.’ Keşafoğlu, CIA tarafından özel eğitilen Özel Harp Dairesi mensubudur.”
1966 yılında MİT'in başına gelen Fuat Doğu hakkında, geçen dönem Manisa Milletvekili ve Meclis’te TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu Başkanvekili olan Selçuk Özdağ'ın 27 Aralık 2016’da aHaber’de dediklerini aktaralım:
“Fuat Doğu, emekli olduğu dönemde bana, ‘Ben MİT Müsteşarlığı yapmadım. Ben CIA'nın şube müdürlüğünü yaptım’ demişti.”
Ortaya yeni çıkan bu bilgiler ışığında artık hiç tereddüdümüz yok ki, Fetullah Gülen, baştan beri bir ihanet için hazırlanmış…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.