Zeki Ceyhan

Zeki Ceyhan

Dimyat’a pirince giden rektör!

Dimyat’a pirince giden rektör!

Harran Üniversitesi Rektörü Ramazan Taşaltın’ın başına gelenler, “Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan olma” atasözünün en yeni örneğini teşkil ediyor!

Rektör Taşaltın’dan belki de “daha yüksek makamlara gelme” hayali ile sadır olan birkaç kelam, başına bir hayli dert olmuşa benziyor.

Bir kaç kelam kendisini rektörlük makamından ediverdi!

Rektör Taşaltın Cumhurbaşkanı Erdoğan’a itaatin farz olduğunu belirterek karşı gelmenin haram olacağını söyleyince ortalık fena karıştı.

Sadece muhalefet kesimi değil iktidar kesimi de açıklamaya sıcak bakmadı.

AKP Grup Başkanvekili, Rektör Taşaltın’ın bu açıklamasını yorumlarken, “Bu sözlerin cumhuriyetimizle, İslam’la, cumhurbaşkanımızın siyasal anlayışıyla ve de rektörlük makamında aranan akademik müktesebatla hiçbir ilgisi yoktur” deme ihtiyacını hissetti.

AKP Gurup Başkanvekili’nin bu açıklamayı AKP Genel Başkanı’nın bilgisi ve izni olmadan yapmayacağı düşünülünce Rektör Taşaltın’ın sözlerinin Cumhurbaşkanı tarafından da onaylanmadığı anlaşılacaktır.

Muhalefet onaylamadı, iktidar hiç onaylamadı.

Ve bu şartlar altında Rektör Taşaltın görevinden “istifa ettiğini” açıklamak durumunda kaldı.

Yani Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan da oldu!

Rektör Taşaltın sözlerinin yanlış anlaşıldığını ileri sürerek, “Kılıçdaroğlu baştayken harp başlasa onu da tenkit etmem ki” diyerek şahıslardan çok ilkeler bazında konuştuğunu ifade etse de bu sözleri yanlış anlaşılmasının önüne geçemedi.

Rektör Taşaltın da, “Üniversitemi ve Cumhurbaşkanlığı makamını yıpratmamak için görevimden istifa ediyorum” diyerek rektörlük görevini bırakmış oldu.

Rektör’ün böyle bir karar almasında YÖK’ün devreye girmesinin etkili olduğu söyleniyor ve “ölçülü olun” talimatı hatırlatılıyor.

Anladığımız kadarıyla Rektör Taşaltın İslami bir kuralı anlatmaya çalışırken şahıslar bazında örnek vererek hayatının en büyük hatasına imza atmış oldu.

Bu hatanın faturasını da “rektörlükten istifa ederek” ödemek zorunda kalmış gibi görünüyor.

Allah-u âlem şimdi, “Konuşurken doğruyu söyle ama her doğruyu her yerde dile getirme” diye kendi kendisine nasihatte bulunuyordur.

İslami bir kuralı dile getirmek başka, bunu şahıslar bazında ifade etmek ise çok başka bir şey.

Böyle bir ifade tarzına toplumun henüz hazır olmadığını gerek muhalefet gerekse iktidar adına yapılan açıklamalar ortaya koymuş bulunuyor.

Umarız başkalarına örnek olur ve bu tür hatalar artık son bulur!

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zeki Ceyhan Arşivi