Dedikleri yine çıkmadı!
Ekonominin kontrolünü ellerinden kaçıranlar tüm ümitlerini Ekim ayına bağlamışlardı.
Aldıkları önlemler(!) ile ekonomik dengenin Ekim ayı itibarıyla sağlanacağını iddia ediyorlardı.
Dedikleri yine çıkmadı!
Ve Ekim ayında enflasyon son on beş yılın zirvesine oturdu!
Ortaya çıkan bu tablo karşısında yandaş medyanın biraz utanıp sessiz kalacağını sanıyorduk.
Ama yanılmışız! Hiç utanma emaresi göstermeden yola tam gaz devam ediyorlar. Ve enflasyonun son on beş yılın zirvesine oturmasının suçunu iktidarda değil de başkalarında arıyorlar. Başkaları derken fırsatçıları işaret ediyorlar. Büyük bir pişkinlik içinde, “Dolar 7 liradan 5.40 geriledi ama fırsatçılar fiyat düşürmedi” diye yazıp çiziyorlar. Bunların ekonomi anlayışlarına hayret etmemek mümkün mü?
Dolar alıp başını giderse bu fırsatçıların eseri oluyor.
Dolar birkaç lira gerilerse bu da iktidarın bir başarısı olarak takdim ediliyor. Ne güzel bir yaklaşım(!) değil mi?
Olumlu gelişmeler kendi eserleri oluyor olumsuz gelişmeler ise fırsatçıların omzuna yıkılıyor. Fıkrayı muhtemelen bilirsiniz ama bir daha anlatalım. Hani köyün birinde ağa ölmüş de cenazesi yıkanırken karısı yanı başında, “Şimdi benim halim ne olacak, benim gönlümü kim eğleyecek” diye ağlıyormuş da cenazeyi yıkayan kişi de, “Ben… Ben… Ben…” diyormuş!
Vefat eden ağanın eşi bir süre sonra, “O kadar borcunu şimdi kim ödeyecek” diye ağıt yakmaya başlayınca cenazeyi yıkayan kişi su döken kişiye dönüp, “Dök oğlum suyu ben böyle pis işlere karışmam” diye kenara çekilmiş! Yandaş medyanın tavrı da aynen öyle! Olumlu şeyler olduğu zaman bunu iktidarın başarı hanesine yazıp övgüler düzüyorlar, olumsuz şeyler olunca da iktidarı hiç hatırlamadan fırsatçılara veryansın ediyorlar.
Evet, iktidar sözcülerinin ekonomi ile söylemleri yine gerçekle örtüşmüyor. Ekim ayı enflasyonu tavan yapıyor! Yandaş medya böyle bir tablo ile karşı karşıya kalınca iktidarı “aman dikkat gidişatınız iyi değil” diye dostça ikaz edeceğine olanı biteni görmezden gelip iktidar yağcılığı yapmayı tercih ediyor. İktidar sözcülerinin açıklamaları da bir temenni, bir beklenti olmaktan öteye geçemiyor.
Ne kadar garip değil mi?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.