Kazanamıyorsan kaybetmeyeceksin
Fenerbahçe, Saracoğlu’nda farklı yenildiği Arsenal karşısında Londra’da maçı kazanmak değil, kaybetmemeye özen gösteren bir futbol anlayışı içindeydi.
Kendi yarı sahasında çok adamla, takım halinde kapalı savunma yapma isteğinde olmasına rağmen, özellikle ilk yarıda Van Persie’nin 3 net gol vuruşuna Volkan izin vermedi. Bir de Arsenal’li bu oyuncunun bir şutu, Fener kalesinin üst direğinden döndü. Arsenal’in gollere yaklaştığı bu dönemde ilk önce kaleci Volkan, sonra da şansın Fener’den yana olduğunu belirtelim.
Hücum düşüncesini bir kenara bırakan Aragones, ileride Güiza’yı yalnızlığa mahkum etmiş göründü. Belli ki hesabında kitabında ilk önce kaybetmeyip 1 puan almak vardı. Devler Ligi olmazsa UEFA’ya devam etme düşüncesi daha çok hakimdi.
2. yarıda Uğur’un bir kontratakta yakaladığı pozisyon, biraz deneyimli olsa, golle sonuçlanabilecek nitelikteydi. Ama acele karar veren Uğur çaprazdan topu dışarı attı.
Fenerbahçe’nin en iyi oyuncusu kaleci Volkan’dı. Çok pozisyon vermesine rağmen Lugano’yu da beğendim. Sarı kart görmesine rağmen, gole giden adamı pozisyon alarak engellemesi, profesyonel bir akılcılık. Böyle görülen sarı kartlara varım.
Arsenal, takım olarak eski gücünü çok arattı. Ama Fenerbahçe, gol düşünmediği için maçı kazanmak değil, başladığı gibi bitsin istedi. Bir özet yapmak gerekirse, Van Persie gol kaçırdı, kaleci Volkan kurtaran adamdı.
Kısacası, Fener sahasında farklı yenildiği maçı bir kenara bırakmış en azından UEFA’ya baş koymuş gözüktü. Bu bir profesyonel düşüncedir. Kazanamıyorsan, kaybetmeyeceksin. Arsenal, eksikleri olan, kendi saha avantajını gollerle süsleyemeyen, rakibini tepeden izleyen olunca, sonuca önce onlar evet dedi, sonra da Fener.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.