İbrahim Kiras'ın gerçek hayatı...
Ben kendimi böyle bilmezdim. Beni başkaları da böyle bilmez.
Yani nasıl?
Şöyle.
Evde kitap arıyorum.
Bugün şiire dair yazacağım.
Mesela Necat Çavuş’un “Yolcunun Gözleri Parlıyor”unu bulsam olur.
Bulacağım bir gün.
Karıştırırken kitaplarımı, İbrahim Kiras’ın ‘Gerçek Hayat”ı geçti elime.
(Hemen söyleyeyim. Bu kitabın basılışı Gerçek Hayat dergisinden bir iki yıl öncedir.)
Şöyle bir baktım.
Aaa! Sayfaların kenarlarına notlar düşmüşüm!
Bunu yaparım bazen.
Eğer kitap okuduğum sırada elimle uzanabileceğim mesafede kalem varsa.
Çoğu zaman yanımda yöremde kalem olmaz ve ‘kalem olsaydı not düşerdim veya altını çizerdim’ diye düşündüğüm yerleri okur geçerim.
Tabi sonra, okuduğumu da unuturum.
Hoş, çoğu zaman çizdiğimi de unuturum.
Notlar kitabın sonuna kadar devam ettiğine göre, İbrahim’in bu kitabını bir celsede okumuşum.
Başka bir şiir kitabını böyle baştan sona notlar düşerek okuduğumu sanmıyorum.
Bu kitabı da böyle okuduğumu unutmuşum. Benim için sürpriz oldu.
***
İbrahim Kiras’ın şiiriyle bir alış-verişim vardır.
Sağlam şairdir İbrahim Kiras.
‘Gerçek Hayat’ta İbrahim’in 1987-1997 yılları arasında yazdığı şiirler var. (İz Yayıncılık.)
“Allahım kalbimin etrafında
Dönüşü az ya da çok tamamladım sayılır/Allahım kalbimin etrafında/Nereye dönüyorsam/Yolculuğun sonunda/Kendime geliyorum/Geldiğim yerden döndüğüm yere/Allahım yine sana/İltica ediyorum”
Bu şiirin kenarına düştüğüm notlardan biri:
“Hayat bir dönüş yolculuğu. Niçin verimsiz? Karamsar?”
Bu notların sebebi, “Verimsiz fakat gerekli bir yolculuk bu” mısraıdır muhtemelen. Ve devamı.
“Yol boyunca bize eşlik edenlerin/Bir görünüp bir kaybolduğu/Uğraklarında kötülükler gördüğümüz”
Uğraklarda, hala kötülükler görüyoruz!
Şurası harika:
“Yolculuğum bitince ancak/Kavuşacağım vatanıma/Bunu biliyorum ama/Şimdi bu dönüş yolculuğu Allahım/O zaman hatıra mı olacak.”
Buralarda sayfanın kenarına ‘Varoluşu anlama çabası’ ve biraz daha aşağıya ‘insanın macerası’ yazmışım.
Bir önceki sayfada da ‘berzah mı?’ diye sormuşum.
‘Tayfa’nın kenarına uzunca bir not düşmüşüm.
“Şiiri İsmet Özel’in aldığı yere yakın bir yerden alıyor. Bu bir intihal değil. Mevcut vezinler arasında benzer vezinleri kullanıyor olmak gibi bir şey. Kendi şiiri için seçtiği iklim yani.”
Şimdi şiiri okuduğum zaman ‘o kadar da değil’ dedim. Belki parantez içine aldığı (saçlarını tarayacak) mısraının şiirin akışında sebep olduğu küçük (ve hoş) dalgalanma bana bu izlenimi vermiştir.
***
“Life’s but a walking shadow”
İbrahim Kiras şiirinde böyle İngilizce başlıklar, İngilizce mısralar oluyor.
Ben yadırgamıyorum.
“bu hayatın neresine sevgilim/bizi durup bekledikleri nokta”
“bu hayatın neresine sevgilim/bilmeden atmıştık adımımızı”
Bu sayfaya düştüğüm not.
“Her şey yalın, her şey şiir.”
“Karanlık bir sokakta yürüseydik hep
Saçların başka bir renge dönseydi
Saçlarının kokusu değişseydi
Benim sağ avucumda yanan bir şey olsaydı
Sol avucumu bir diken kanatsaydı
Yazmasaydım o şiiri”
Bu şiirin kenarında “Yine şiir” notu var.
“Birden bir rüzgar/Birden bir intihar resmi oluyor/Anlaşılmaz kavgalar oluyor /Başımı çeviriyorum/Sen varsın”
Buraya da “Aşkın şairi yakalayıverdiği demler” diye yazmışım.
Kendi kuşağının şiirini en iyi temsil eden sayıları da çok az olan şairlerden biridir İbrahim Kiras.
Hayatı kurcalıyor ve hayatı okuyor. Çalakalem değil. Rastgele değil.
Bir dil hassasiyetiyle. Şair duyarlığıyla.
İbrahim’le çok teşrik-i mesaimiz olmuştur. Hep söylerim. Aynı çatının altında, yıllarca omuz omuza verdiğimiz arkadaşlarımızın içinde, en okumuşumuz İbrahim’dir.
Şiiri gibi, nesri de ihmal edilemez.
Şimdi işi başından aşkın. İnşallah bizim görmediğimiz yerlerde şiir yazıyordur.
Yazmamasını şiirimiz için bir eksiklik sayarım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.