Vakit yatıp yuvarlanma vakti!
Eyyy İstanbullular!
Gözünüz aydın!
Millet bahçeleri bir bir açılıyor!
Yani millet bahçelerinize teker teker kavuşuyorsunuz.
Bu bahçelerde ne yapmanız gerektiğini biliyorsunuz, değil mi?
Bundan böyle hedefiniz millet bahçeleri olmalı ve bir an evvel oraları doldurmalısınız.
Sadece doldurmakla kalmayıp oralarda yiyip içmeli ve de gülüp oynamalısınız.
Hatta yatıp yuvarlanmalısınız!
Çünkü şimdi vakit yatıp yuvarlanma vaktidir.
Nasıl olsa kriz miriz yok!
Nasıl olsa enflasyon alıp başını gitse de ekonomimizi yönetenlerin geleceğe yönelik vaatlerinin ardı arkası kesilmiyor.
Ağızlarını her açtıklarında “cek-cak”lı birçok cümle kuruyorlar.
Her ne kadar ortalıkta yapılan edilen bir şey görünmese de “yapacağız edeceğiz” ile biten cümleler peşi peşine kuruluyor.
Böyle bir ortamda insan yatıp yuvarlanmaz da ne yapar?
Ayakkabıcılar iflasın eşiğinde.
Tekstilciler iflasın eşiğinde.
Halıcılar iflasın eşiğinde.
İnşaatçılar iflasın eşiğinde.
Hatta dünün vergi rekortmenleri bile bugün iflasın eşiğine gelmişler ve konkordato ilan ediyorlar.
O halde şimdi vakit yatıp yuvarlanma vaktidir.
Ve de millet bahçelerinin varlık sebebi bu!
İktidar ülkenin dört bir yanını yani seksenbir vilayeti millet bahçeleriyle doldurup taşırmaya azmetmiş durumda.
İlk olarak İstanbul’dan işe başladılar.
Millet bahçelerini peş peşe açıyorlar.
İktidar üzerine düşeni yapıyor, millet bahçelerini hizmetinize sunuyor.
Sıra şimdi sizde!
Millet bahçelerini hiç vakit geçirmeksizin doldurup yatıp yuvarlanmaya başlamalısınız.
Öyle sanıyoruz ki millet bahçeleri işsizlikten bunalıp duran vatandaşlarımıza sosyal terapi sağlama amacı ile kurulmuş olmalı.
Millet bahçeleri, millet kıraathaneleri elbette böylesine kutsal bir amaçla kurulmuş olabilirler.
Fabrikalar kurup istihdam imkânları oluşturamayan yöneticiler vatandaşları böyle millet bahçeleri ve millet kıraathaneleriyle teselli edelim diye düşünmüş olmalılar.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.