AKP’li siyasetçiler her seçim dönemine değişik vaatler ve yeni beklentiler içinde giriyorlar.

Önce ortaya bir fikir atıyorlar ve bu fikrin gerçekleşmesi halinde ülkenin düze çıkacağını savunuyorlar.

Ancak bugüne kadar ileri sürdükleri görüşlerin hiçbirinin işe yaradığını ve arzuladıkları istikrarı sağladığını görmedik.

Şimdi yerel seçimleri bahane ederek dört yıl daha istiyorlar.

AKP’li siyasetçilerin bu tutumu dikkatli okurlarımızın gözünden kaçmıyor. İçlerinden biri konuyla ilgili olarak bizimle güzel bir fıkrayı paylaştı.

Biz de sizinle paylaşmak istiyoruz.

Kralın birinin çok sevdiği bir köpeği varmış. Gece gündüz onu yanından hiç ayırmıyormuş. “Ah bir de konuşsa kimselere ihtiyacım kalmaz” deyip duruyormuş.

Derken aklına esenler esmiş ve köpeğine konuşmayı öğretecek olan kişiyi ihya edeceğini ilan etmiş.

Tek şartı varmış.“Öğretemeyenin kellesi gider” diyormuş. Haberi duyup ihya olmak isteyenler sıraya girmişler. Nice kişi bu işe soyunmuş ama sonunda hepsinin kellesi gitmiş.

Sonunda o ülkenin en fakir adamlarından biri sarayın kapısını, “Ben bu köpeğe konuşmayı öğretirim” diye çalmış.

Kral adamı, “Bak kaç kişinin kellesi gitti” diye uyarmış.

Adam, “Biliyorum sultanım” demiş. “Birkaç şartım var, onları yerine getirirseniz ben bu işi başarırım” diye oldukça iddialı konuşmuş.

Kral, “Şartların ne?” diye sormuş.

Adam, “Malumunuz ben fakir bir adamım, evimde çok basit bir ev böylesine muhterem bir köpeği orada barındırmam olmaz, falan köşkü bana vermeniz lazım” demiş. Kral, “Tamam” dedikten sonra köşkün tapusunu adamın üzerine yapmış ve “başka şartın ne” diye sormuş. Adam yine, “Ben fakir bir adamım bu muhterem köpeği doğru dürüst besleyemem iki çuval altın gerek” demiş. Kral iki çuval altını da verip, “Başka şartın?” diye sormuş.

Adam, “Beş yıldan önce bu iş olmaz” deyince kral bu şarta da evet demiş ve fakir adama beş yıl süre vermiş.

Adam eve gelip durumu karısına anlatınca kadıncağız, “Adam sen aklını peynir ekmekle mi yedin hiç köpek konuşur mu senin de kellen gidecek” diye dövünmeye başlamış.

Adam gayet rahat, “Hanım ben de biliyorum köpeğin konuşmayacağını ama hele şu beş yılın keyfini bir çıkaralım. O zamana kadar kim öle, kim kala” diyerek gerçek niyetini açığa vurmuş.

İktidarda onaltı yıldır sürekli vaatler veriyor. Nasıl olsa vaatler yerine gelmeyince iktidardan gitme riski de yok!

Bol vaatten kim ölmüş ya da kim iktidardan gitmiş ki!