Batı böyledir!
Evet batı böyledir.
BATI ÖLMÜŞ DE AĞLAYANI YOK. 5 kişilik bir ailede en az bir kişi, en az bir defa intihara teşebbüs etmiş. Batıda intihardan ölen insan sayısı, doğuda terör ve savaştan ölen insan sayısından fazla. ABD’de yılda 60.000’den fazla kişi “başarı ile” intihar ediyor.
Batıda aşırı beslenmenin sebeb olduğu obeziteye dayalı hastalıklardan ölen insan sayısı, Afrika’da acından ölen insanlardan daha fazla. Batıda obezite, geriatrik engelli, intihara teşebbüs edip başaramayan ve uyuşturucu kullanmaya devam ederek akıl sağlığı ciddi anlamda bozulmuş o kadar çok insan var ki. Bunların toplumdaki oranı %20’yi buluyor. Bir de engelli sayılmasa bile, psikolojik destek almadan kendi kendini yönetemeyenler var. Onlar da bir %20’lik kesimi oluşturuyor. Diğer engellilerle birlikte bunların toplumda bir diğer %20’lik kesimi oluşturuyor. Beş kişilik bir ailede en az bir kişi alkolik ya da uyuşturucu kullanıyor. Beş kişilik bir ailede en az bir kişi fahişe bir hayat yaşıyor. Homoseksüel, lezbiyen, biseksüel ve ensest ilişki içinde. Kilisesi de böyle, parlamentosu da, uluslararası örgütlerde de durum aynı. Aynı gün, şu iki haber düştü ajanslara: 1- İtalya, parlamentoda yaşanan seks skandalı ile çalkalanıyor. 5 Yıldız Hareketi ile Kuzey Ligi’nden 2 vekil meclis tuvaletinde cinsel ilişkiye girerken yakalandı. Halk, isimleri açıklanmayan vekillerin istifasını talep etti. 2-Birleşmiş Milletler HIV/AIDS Ortak Programı’nın (UNAIDS) Başkanı Michel Sidibe de dahil üst düzey yöneticilerinin, kurumdaki “sistematik cinsel taciz, suiistimal ve zorbalığı” engellemekte başarısız olduğu bildirildi.
Bakın Holywood’da da durum farklı değil. Bir ara ajanslara şu haber düşmüştü: Harvey Weinstein’e yönelik cinsel taciz suçlamaları ile başlayan ve ardından Hollywood ve Amerikan eğlence sektörünü de içine alan skandalları protesto amaçlı olarak yüzlerce cinsel istismar mağduru ve onları destekleyen kişiler Los Angeles’da bir araya geldi. Hollywood Bulvarı üzerinden yürüyüşe geçen protestocular, “Kadınlar, dünya kadınları için ayağa kalkın”, “İstismardan kurtulanlar burada”, “Para ile suskunluğumuzu satın alamazsınız”.. Bu olaylar yeni değil.
ABD’de 22 milyondan fazla kadının hayatında en az bir kez tecavüze uğradığı ortaya çıktı. Adalet Bakanlığı İstatistik Dairesi’nin ‘2012 Ulusal Suç Mağduriyeti Araştırması’na göre ise ABD’de her 90 saniyede bir tecavüz hadisesi yaşanıyor. Bugün durum çok daha vahim durumda.
Amerika’da her yıl 1 milyon 270 bin kadın tecavüze uğrarken, yine her yıl 6 milyon 646 bin kadın da farklı cinsel suçların kurbanı oluyor. ABD’li kadınların yüzde 18,3’nün tamamlanmış tecavüz veya tecavüz girişimine mâruz kaldığı, bu kadınların yüzde 12,3’ü ise ilk tecavüze uğradıklarında daha 12 yaşından küçük oldukları, yüzde 29,9 ise daha 12-17 yaşlarındaydı. En büyük risk altında olan grupların 12-34 yaş grubu kadınlar olduğu öğrenildi.
‘Çocuklara Fena Muamele Raporu›na göre, ABD’de sadece 2006’da 78 bin çocuk tecavüze uğramış. ABD Adalet Bakanlığı 2007, 12 yaşından büyük kadın kurbanların üçte biri, eşi veya yakın arkadaşı tarafından öldürülmüş. Evde yaşanan şiddet olaylarının da yarısından azı polise bildiriliyor. Afrika-Amerikalı kadınların polise başvurma oranı daha yüksek.
Batı bu! Kızılderilileri katledenler, kara derilileri köleleştirenler, sarı ırkı sömürenler de bunların ataları idi. Sonra sömürü mirasını paylaşamadıkları için kendi aralarında 100 yıl savaştılar. Ardından 1. ve 2. Dünya savaşları, soğuk savaş, terör, darbeler ve vekalet savaşları. Kendilerinden başkasını insan yerine koymadılar. Onlar “İnsanlaşma aşamasını tamamlamamış maymunlardı.”
Batı tarihi kan ve gözyaşından ibarettir. Utanç dolu bir tarih! Demokrasi, insan hakları, hukuk devleti, liberalizm, hümanizm, bunlar onlar için acıkınca yedikleri, çıkarları sözkonusu olduğunda yedikleri “helvadan putlar”dı. Makyaj malzemesi ya da oltaya taktıkları yem. “Laf ile verirler aleme binlerce nizamat, bir seyyie bulunur hanelerinde”. Bunların durumu bu. Dün, Kızılderilileri, kara derilileri, sarı ırkı mahvettiler, dünyada varolan 4 ırkın üçünün mahvedilmesinin tek sebebi vardı, “beyaz efendilerin refah ve mutluluğu”. Şimdi, 1700’lerde 500 milyon olduğu tahmin edilen dünya nüfusunun bugün 8 milyara yaklaşması. Ne yapmak gerek?! Bunun 3’te ikisini öldürecekler. Çok mu abartılı oldu. Dün yaptılar. Tüfekle, kılıçla başardılar (!) bu işi. Bugün daha “medeni” yöntemlerle yapacaklar. Doğum kontrolü, geni ile oynanmış gıdalar, gıda, ilaç ve su yoluyla kısırlaştırma, ceza yoluyla kısırlaştırma, evlilik dışı ilişkiye özendirme, ötenazi, intiharın yasalaştırılması. Sezaryen, biraz savaş, biraz terör, açlık, spor ve dans yoluyla özellikle kadınların doğurganlıklarının sınırlandırılması, subliminal mesajlar, diziler üzerinden algı operasyonları, moda akımlar ve kan dolaşımını engelleyen dar kıyafetler vb. şeylerle 21. Yüzyılın 2. yarısında bu işi bitirmek istiyorlar.
Bakın, bir araştırmaya göre, “Cinsel tâciz kurbanları diğer insanlara göre depresyondan 3 kat, travma sonrası stres belirtilerinden 6 kat, alkol kullanımından 14 kat, madde bağımlılığından 26 kat ve intihardan 4 kat daha fazla muzdarip oluyorlar.” ‘1996 Ulusal Araştırma Konseyi Raporu’, cinsel tâciz kurbanlarının, savaş ve doğal âfet kurbanlarına benzer travma semptomları gösterdiğini ortaya koyuyor. ‘2010 Criminal Victimization, Bureau of Justice’a göre tahminen yılda 17 bin 500 kadın ve çocuk cinsel istismar ve zorla çalıştırılmak üzere ABD’ye kaçırılıyor. Tecavüz ve cinsel saldırı olaylarının yüzde 11’inde saldırganın tabanca, bıçak veya bir başka silah kullandığı bildiriliyor. ABD’de gayrimeşru hayat yaşayanların yarıya yakını bu tür saldırılara hedef oluyor. İngiltere merkezli Thomson Reuters Vakfının bir araştırmasına göre, cinsel tacizde ilk sırada Hindistan bulunurken bu listede ABD 10. sırada yer aldı. Listede Hindistan’ı, Afganistan, Suriye, Somali, Suudi Arabistan, Pakistan, Kongo, Yemen ve Nijerya takip etti. En son verilere göre ise ABD, “cinsel istismarla ilgili suçlar” kategorisinde Suriye ile birlikte üçüncü sırayı paylaştı. ABD’de 2017 yılında 6700’den fazla Savunma Bakanlığı çalışanının cinsel istismara maruz kaldığı bildirildi. Son bir yılda cinsel istismar vakalarında %10’luk bir artış olduğunu görülüyor. ABD’de toplam 6,769 kişi 2017’de cinsel saldırıya uğradı. Bu sayı, 2006’dan beri ulaşılan en büyük oran. Her gelir, kültür ve statü seviyesinde kişiler hem saldırgan ve hem de kurban olabiliyor. Bu arada Trump da aynı suçla suçlanıyor
3 Kasım 2017’de bir haber: Oscar ödüllü aktör Kevin Spacey hakkında, İngiltere’de yaşandığı öne sürülen bir cinsel saldırı olayıyla ile ilgili soruşturma başlatıldı. Hollywood’daki cinsel taciz ve tecavüz skandalları devam ederken bu kez İngiltere parlamentosu aralarında bakanların da olduğu yaklaşık 40 muhafazakar vekilin adının karıştığı cinsel taciz suçlamaları ile çalkalanıyor. Skandalın ardından Savunma Bakanı Michael Fallon 15 yıl önce yaptığı cinsel tacizi itiraf etti.
Girma #BenDe hareketi İngiltere’de inanılmaz cinsel taciz ve şiddet olayını raporladı. Ve birçok olay, özellikle “yabancı” iseniz, mülteci konumundaysanız, şikayetin bir faydası olmadığı gibi, sınırdışı edilmek de sözkonusu. “Sistem, bu kadınları cinsel şiddeti ve bunları bilen vahşileri şikayet etmekten alıkoyuyor.” Marchu Girma, “Barınak süreci sıkıntılı ve cinsel suiistimal ya da taciz kurbanına karşı işliyor” diyor ve ekliyor: “Eğer kanuni bir statün yoksa kanunun gözünde bir kişi olarak görülmüyorsun. İnsan bile sayılmıyorsun.” Paris, Berlin ya da Roma, batı cephesinde değişen bir durum yok. Politikacı, akademisyen, ruhban, zengin ya da fakir, fark etmiyor. Tevrat ve İncil’in dediği gibi, “Fahişe” oldular!. Sodom ve Gomore’ye geri döndüler. Selâm ve dua ile.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.