Ne bekliyordunuz ki?
AKP’li hangi dostumuzla görüşecek olsak, “Bir vur, bin ah dinle” kıvamında şikâyetler dinliyoruz.
AKP’li dostlarımızdan dinlediğimiz şikâyetlerin muhalefetten çok kendi arkadaşlarından kaynaklandığını görüyoruz.
Öncelikle “arkalarından hançerlenmekten” yakınıyorlar.
Kendi elleri ile göreve getirdikleri kişilerin kendilerini kapının önüne koymasını bir türlü hazmedemiyorlar.
Parti içindeki anlaşmazlıklar nedeniyle “ciddi kıyımlar” yaşandığına dikkat çekip “teşkilatta başarılı olanların” bir şekilde cezalandırıldıklarını söylüyorlar! AKP’li dostlarımızdan bu tür şikâyetleri duyduğumuz zaman önce kendilerine, “Ne bekliyordunuz ki?” diye soruyoruz.
Sonra da AKP’nin kuruluş günlerini hatırlatıyoruz.
“Milli Görüş gömleğini” sırtlarından çıkarıp attıkları günleri anımsatarak, “O günlerde yaptığınızın adı neydi?” diyoruz.
Evet, o günlerde rahmetli Erbakan Hocamız ve birlikte çalıştığı yakın mesai arkadaşları olan ak saçlıları “sırtlarından hançerleyenler” bugün “arkamızdan hançerlendik” diye feveran ediyorlar!
Buna hakları var mı?
“Rüzgâr eken fırtına biçer” atasözü bir kez daha haklı çıkıyor!
Dün “biz iktidar olacağız” diye hatır gönül tanımayanlar bugün hallerinden nasıl yakınırlar?
Hem arkalarından hançerlenmekten yakınıyorlar hem de iktidar partisindeki saltanatı dillerine doluyorlar.
“Ne oluyor, bu ne saltanat?” diye sözüm ona birbirlerini kınıyorlar.
“Son dönemlerde bir hava başladığını” iddia ediyorlar.
Yani önde eskortlar arkada korumalarla tam bir saltanat havası estirildiğini dile getirip şikâyetçi oluyorlar ama bu hava yeni bir hava değil ki!
“Üç günlük dünyadayız” diyorlar.
“İmtihan dünyası hepimizi aldatıyor” diyorlar.
“Bunların yaşanmadığı bir ortamı sağlamalıyız” diyorlar.
Bizce bunu sağlamakta çok mu ama çok geç kaldılar.
Yıllar öncesi yapmaları gerekenleri yıllar sonrası hatırlamanın kendilerine bir yararı dokunacağını sanmıyoruz.
Çuvaldızı başkalarına batırırken farkına bile varmayanların iğnenin ucu kendilerine değince böyle feryat figan ağlaşmalarını ciddiye alamıyoruz.
“Ettiklerinizi buluyorsunuz” diyoruz. Sahi, ne bekliyordunuz ki şimdi böyle ağlaşıyorsunuz? Bakın aranızdan biri “Tehlike çanları çalıyor” diyor. Bizi dinlemiyorsunuz bari O’na kulak verin!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.