Acaba başlık anlaşılmaz mı diye bu kavramın “arıdil”deki karşılığını araştırdım. 1945’te yayınlanan sözlükte “an” zihin karşılığı olarak yer alıyor. 2011 baskısında da durum değişmiş değil; uydurma bir kelime 70 küsur yıl hiç kullanılmamış, yine de sözlükte yer tutuyor! TDK sözlüğü bu haliyle hâlâ ölü doğmuş kelimeler sözlüğü!

1935’te yayınlanan Türkçeden Osmanlıcaya Karşılıklar Kılavuzu’nda “an” zekâ karşılığı olarak yer almış. “An” sadece zekâ olsa iyi, bir de idrak karşılığı olarak kaydedilmiş. Demek ki sonunda “zihin”de karar kılınmış. İşte “ansal karışıklık” buradan başlıyor!

Demek ki, “zihnî teşevvüş” neymiş? “Ansal karışıklık”mış!

İnsanımızdaki zihnî karışıklığın ölçüsünü kestirmek zor. Onun zihnine öylesine karışılmış ki… Kelimeleri ile oynanmış, cümleleri alt üst edilmiş, dili bozulmuş. Birbirini çağrıştıran, tamamlayan kelimeler dizgesinde bir kelimenin değiştirilmesi, kullanımdan düşmesi ile mantık bağı kopmuş, tutarlılık ilkesi boşlukta kalmış. Bu bozulmanın bütün düşünme alanlarına yayılacağı tahmin edilmemiş olabilir mi? Dilin değer taşıyıcı niteliği darbelere maruz kaldığı için bugün birbiriyle çelişir birçok söz en ciddi görünenler tarafından peş peşe söylenebiliyor. Zihin berraklığını sürdürebilmek git gide güçleşiyor.

Son günlerde iki kitapla ilgili zihnî teşevvüş dikkat çekici.

***

Ülkü Ocaklarının yeni genel başkanı MHP liderine Nutuk hediye etmiş!

Birinci sorumuz: Acaba bu arkadaş Nutuk okumuş olabilir mi? Yani muhtevasından gerçekten haberdar mı? İkinci sorumuz: Parti genel başkanına kutsal kitap hediye eder gibi Nutuk vermek neyin nesi?

Alparslan Türkeş’e Kur’an-ı Kerim hediye edildiği hatırımızda kalmış. Bu nasıl bir değişim? MHP’nin Türkeş’ten sonraki başkanı Bahçeli değil mi? Arada kopukluk yoksa, Alparslan Türkeş ve o zamanın milliyetçileri Kenan Evren’in Anayasa’ya “Atatürk milliyetçiliği” deyimini koymasına şiddetle itiraz ettiler. “Atatürk milliyetçiliği” ile aralarına mesafe koydular. Şimdi sanki tersine bir süreç işliyor. 9 Işıkçı parti, 6 okçu hale geliyor! Nutuk baş tacı ediliyor.

Böyle bakınca MHP’nin liderinin yerden yere vurduğu “Millet ittifakı”nda yer alması daha makul.

Nutuk, ulusalcılar nezdinde değerini kaybeder ve bir gazetecinin masal kitabı, Mustafa Kemal zirve yaparken MHP liderine Nutuk hediye edilmesini nasıl yorumlayalım? İşin doğrusu neo Atatürkçülüğün 2.500 liralık kitabının Bahçeli’ye hediye edilmesi daha yakışık alırdı!

Çünkü her iki kitap da ikonografik malzeme haline gelmiştir. Yeni ikon eski ikonu hatırlatsa da onun yerini işgal eder bir konumdadır ki o yüzden pazarlanması bir ayine dönüştürülmüştür.

Siyasette fikirsizleşme son yirmi yılın en önemli vakıası. İktidar partisinin fikir köklerinden uzaklaşması kısmen hükümet etme zaruretleriyle açıklanabilir. Zihnî teşevvüş bulaşıcı: MHP’nin fikirsizleşmesi ondan türeyen İyi Parti’de iyice görünür hale geliyor.

***

MHP’de tek parti döneminin sentetik milliyetçiliğinden hakikat zeminine, inanca, tarihe ve toprağa yaslanan bir millet tasavvuruna yöneliş 1970’lerde Dündar Taşer’le olumlu bir başlangıç yapmıştı. Milletle, değerleriyle çatışarak dayatılan milliyetçilik yerine, milletle değerleriyle barışık bir millet yaklaşımı Ahmed Arvasi’nin genç kitleleri etkileyen heyecan uyandırıcı fikirleri yanında Nevzat Kösoğlu’nun derin kavrayışlı kültürel milliyetçilik arayışı ve Erol Güngör gibi bir mütefekkirin eserleri çok güçlü bir fikir zemini oluşturmuştu.

MHP’nin şimdi bu fikir ve kültür zeminiyle alâkasını kurmak neredeyse imkânsız.

Neo-Kemalizmin ulusalcılığı, okur yazarlığı gittikçe zayıflayan, aydınlarla ve kültür çevreleriyle alâkası neredeyse tamamen kesilmiş bulunan bu hareketi hızla kuşatıyor. Gençlerini ise tabiri caizse, lümpenleştiriyor. Gidiş öyle ki, şöyle düşünmek zorunda kalıyoruz: Ülkü Ocağı başkanı uyanık gazetecinin beheri 2.500 tl olan kitabını hediye külfetli olacağından Devlet Bey’e Nutuk hediye etmiş olmalı!