D.Mehmet Doğan

D.Mehmet Doğan

Ankara'nın zor seçimi

Ankara'nın zor seçimi

Mahallî seçimler yaklaşıyor, fakat seçim heyecanından eser yok. En azından Ankara’da böyle.

Ankara’da muhalefetin adayı kıdemli. Bir önceki seçimde beklenmedik şekilde az bir oy farkı ile kaybetmişti. Kazanan ise, halkın önemli bir kısmının zarureten oy verdiği, hatta “elim kırılsın” diyerek seçtiği bir isimdi. Sonucu ne oldu? Az farkla seçilen, bütün ayak diremelere rağmen görevi bırakmak zorunda kaldı; fiilen koltuktan düşürüldü. Eskiden bu fiile “ıskat” bu duruma düşene de “sâkıt” denirdi, yani “düşük”!

Seçimli toplumlarda esas olan, seçilenin görevini bir sonraki seçime kadar sürdürmesidir. Bu temel prensip neden Ankara örneğinde kimse tarafından savunulamadı? Bizzat görevden düşürülen başkan neden böyle bir haklılık içinde direnemedi?

Çünkü mesele tek açıdan bakılamayacak kadar çok boyutlu.

Meselenin diğer tarafı: Onu seçenler neden hiçbir itiraz sesi yükseltmedi?

Eski başkan her şeye rağmen göreve devam etse idi, hiç şüpheniz olmasın ki, yine adaylık için olmadık şeyler yapacak ve meşhur şantaj taktikleri ile bunu belki de başaracaktı. Bu defa millet geçen seçimde olduğu gibi “elim kırılsın” demeyecek, gereğini yapacaktı. İşte o yüzden düşük başkan bugüne kadar görevini sürdüremedi.

Yeni başkan adayı, bize göre Ankara’lı, eski Ankara vilayetinin sınırları içinde kalan bir yerden. Zaten Ankara gibi bütün Türkiye’nin temsil edildiği bir şehir yapısında “ille de Ankaralı” demek ne ölçüde mümkün? “Ankara’nın yerlisi” desek, iş daha zor.

Önümüzdeki seçimde yeni iktidar partisi adayını bekleyen en büyük tehlike bir önceki başkanın devamı olarak görülmesi. Ankara dünya başkentleri içinde muhtemelen en çok spor sahasına, stadyuma sahip olanı. Gerçi 20 binin üstünde stadı yok, bu ayrı bir bahis. Fakat 20 bine yakın kapasiteli bir hayli stadı var. Özetle, gençlerimizin ayaklarına hizmette bir önceki başkan hayli ataktı. Bu uğurda ciddi meblağlar harcandı, birçok kulüp kuruldu ve batırıldı. Trilyonlar heba edildi.

İnsan ayaktan ibaret değil ki!

Spora yatırım büyük, ikinci büyük yatırım oyuna ve eğlenceye!

Türkiye’nin başkentine dünyanın en büyük eğlence merkezinin yapımına başlandı ve bir hayli de mesafe kat edildi. Ankaralı bu olağanüstü yatırımın bedelini ne zamana kadar ödeyecek? Rakamlar sahih olmadığı için bilemiyoruz.

Bildiğimiz şu: Bir belediye eğlence sektöründe bu kadar görünürleşemez. Belediye eğlence sektörünün düzenleyicisi olur, yatırımcısı olmaz. Eğer bu alanda yatırım yapmak isteyen olursa meşru ölçülerde destekleyebilir. Ankara’da öyle olmadı ve kimse de sakıt başkana “dur” demedi.

Başkan eğlence sektörüne astronomik yatırım eleştirilerini boşa çıkarmak için mekânı islâmileştirmeye çalıştı. Bu büyük eğlence merkezi açılsaydı Mevlâna türbesinin yeşil kubbesinin altından girilerek eğlenilecekti. Konya’da görünce Fatiha okuduğumuz Yeşil kubbe, Kubbe-i had ra, Ankara’da şıkıdım şıkıdım oynayacağımız bir mekânın girişi olacaktı. Sadece Yeşil kubbe değil, Anadolu’nun mimarlık tarihinde dinî çağrışım gücü yüksek bütün yapılarının kubbeleri, kümbetleri, minareleri bir girişte toplanmıştı!

Gelelim asıl meseleye: Ankara çeyrek asır kültürel alanda çölleştirildi. Belediye 25 yılda bir tek kütüphane açmadı, eski başkan kitap okumamakla öğündü.

Yeni başkan adayının başarası eski başkanın devam olmadığını güçlü şekilde ortaya koymasına bağlı. Bunun ısbatı, kültürel alanda yapacaklarının, projelerinin en iyi şekilde duyurulması ile olabilir. Yeni başkanın sloganı şu olabilir: “Biz yalnız ayaklara değil kafalara da yatırım yapıyoruz!”

İş gitikçe güçleşiyor, çünkü sakıt başkan güya rakip adayı küçük düşürmek için sağda solda konuşuyor, kendine göre parlak fikirler öne sürüyor. Ona birileri, “konuşma başka ihsan istemem” diyebilmeli.

Bunu yeni başkan adayı söylerse, rüşdünü ısbat eder!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
D.Mehmet Doğan Arşivi