Ketebe’nin kitapları: Türkiye’nin birikiminin adım adım inşası...
Dövizde yaşanan türbülans, kitap yayıncılığını da fenâ hâlde vurdu. Kitap yayıncılığında son on yılda bir patlama yaşanıyor; popüler kitap yayıncılığında yaşanıyor bu patlama. Kitap okuma oranları hâlâ çok düşük ülkemizde.
Dövizdeki türbülans, asıl nitelikli kitap yayıncılığını olumsuz etkiledi. Bu konuda ilgili kurumlar harekete geçti; nitelikli kitap yayıncılığının bir çöküş yaşamaması için önlemler alınması amacıyla çeşitli girişimlerde bulunuldu. Kitap yayıncılığının çöküşünün önlenmesi için hükümetin aldığı en önemli önlemlerden biri geçtiğimiz hafta geldi. Ve kitapta KDV kalktı nihayet.
Bu konuda küçük de olsa bendenizin de bir katkısı oldu hasbelkader.
Sevindirici bir adım bu.
Bu adımın kitap yayıncılığımızın, kültür hayatımızın ve düşünce dünyamızın canlanmasına katkıda bulunmasını diliyorum.
Kitap yayıncılığının zor bir dönemeçten geçtiği bu kritik zamanlarda, Yeni Şafak ve TVNet’in sahipleri Albayraklar, uzun soluklu bir kitap yayıncılığı atağı başlattılar; Ketebe Yayınları’nı kurdular.
Ülkemizin önde gelen ilim ve fikir adamlarını, bu alanda deneyimli yazar ve yayıncıları, bu arada genç, parlak isimleri bir araya getirerek hem Türkiye’nin medeniyet birikiminin her alanda günışığına çıkarılmasını sağlayacak hem de ülkemizde güçlü ve kalıcı bir fikrî atılımın gerçekleştirilmesine öncülük edecek, katkıda bulunacak kapsamlı bir kitap yayıncılığı için kolları sıvadılar...
Ahmet Albayrak Ağabey’in maddî ve manevî desteğiyle, Mesut Albayrak kardeşim, elini taşın altına koydu ve “vira bismillah” diyerek yola koyuldu...
Mesut Albayrak, hem samimî bir Müslüman hem de entelektüel ilgileri geniş, genç kuşağın ülkemizin medeniyet birikimini, ruhunu, iddialarını özümsemesi için gayret gösteren güzel bir insan.
Ahmet Ağabey’in desteği ve onun yılmak bilmez gayretiyle Ketebe Yayınları, bir yılda 100’den fazla kitap yayımladı.
Kısa sürede gerçekleştirdiği bu güzel atılımdan ötürü Ketebe Yayınları’nın her şeyini omuzlayan İsmail Demirci kardeşim başta olmak üzere, emeği geçen bütün kardeşlerimi yürekten kutluyorum.
Gelelim ortaya çıkan ürünlere...
Matbaadan henüz gelen ve Ketebe’nin entelektüel ufukları konusunda fikir veren en önemli yayınlarından biri, Ömer Türker Hoca’nın editörlüğünü yaptığı İslâmî İlimler kitaplarının ilk kitabı, “Fıkıh İlmine Giriş: Metinler Seçkisi” başlıklı kitap.
Kitap, fıkıh ilminin konusunu, gayesini, fikhî bilginin mâhiyetini, imkânlarını ve boyutlarını, Gazâlî, Beyzavî, Taftazânî, İbn Haldun gibi kurucu düşünürlerimizin kurucu metinlerinden özlü seçkilerle sunuyor. Nail Okuyucu Hoca’nın özenli çevirileriyle ve editörlüğüyle hazırlanan kitap, şimdiden el kitabı olmaya aday. Herkesin okuması gereken, Arapça orijinalleriyle yayımlanan nefis bir kitap.
Bilal Kemikli Hoca, medeniyetimizin sanat, edebiyat birikiminin klasik ve çağdaş öncü isimlerinin monografilerini yazdırıyor uzman isimlere.
Kenan Özçelik, Karacaoğlan’ı; Yusuf Yıldırım, Seyyid Nesîmî’yi; Ali Öztürk, Niyazî-i Mısrî’yi; Fatih Ramazan Süer, Sivasîlerin pîri Şemsettin Sivasî’yi; Alim Yıldız Hoca da Sivas’ın çağdaş âşıklarından Sefil Selimî’yi şiirlerinden, metinlerinden seçkilerle hazırlamışlar. Okullarda yardımcı ders kitabı olarak okutulmalı bu güzel monografiler.
Cankat Kaplan’ın editörlüğünü yaptığı Osmanlı Klasikleri dizisinden yayımlanan Bursevî’nin “Tevhid ve Sırlar Denizi: Tuhfe-i Bahriyye”si, elden düşürülmeyecek bir kitap. Bursevî 18. yüzyılın başlarında Osmanlı ilim ve irfan geleneğini yeniden sistemleştiren, ihya eden ve yenileyen bir dehâ. Umarım, Bursevî Hazretleri’nin bütün külliyatını yayımlar Ketebe.
Yayınevi, Mustafa Armağan’ın tarih araştırmalarını da yayımlıyor ayrıca.
Sezai Saraç’ın editörlüğünde yayımlanan zihin açıcı düşünce metinleri var. Bunlardan en dikkat çekici olanı, John Lukacs’ın “Modern Çağın Sonu” başlıklı kitap. Tam bir manifesto bu. İbrahim Kapaklıkaya’nın güzel çevirisiyle yayımlanan kitap, modern Batı uygarlığının zihnî soykütüğünü çıkarıyor ve nasıl ürpertici hayal kırıklıklarına yol açtığını akıcı bir üslupla gözler önüne seriyor.
Simone Weil, Batı’da değeri bilinmeyen, bizde ise hiç bilinmeyen en aykırı, en parlak, en sarsıcı çağdaş düşünürlerden biri. Troçki’nin evinde kaldığı, sosyalizm’den Katolikliğe geçmiş, fikir ve oluş çilesi çekmiş biri. 44 yıllık kısa bir ömrü, 4-5 küçük kitabı var. Ama ufku, derinliği, 21. yüzyılın insanını sarsacak çapta bir düşünür.
Ketebe, iki kitabını yayımladı Weil’ın Orkun Elmacıgil’in nefes kesici (tour de force) nefis Türkçesiyle. Osmanlı Türkçesinin büyük düşünürleri Türkçeye çevirirken muazzam ve imajinatif bir dil olduğunu gözler önüne seriyor Orkun kardeşim; Arapça’dan ve elbette Batı dillerinden Türkçeye yapılan, Türkçeyi katleden o özentili kuşdilinin düşünceyi nasıl yoksullaştırdığını göstermiş oluyor böylelikle.
“Allah Aşkı Üzerine Düzensiz Düşünceler” başlıklı kitapla, Agamben’in önsözüyle sunulan Kişi ve Kutsal başlıklı iki güzel metni Weil’ın. Mutlaka okunmalı. Orkun kardeşimi Fransızca’dan yaptığı bu nefis çevirilerinden ötürü yürekten kutluyorum.
Ülkemizin değeri bilinmeyen parlak fikir adamlarından biri, Ahmet Demirhan, Gil Anidiar’ın “Kan: Bir Hıristiyanlık Eleştirisi” başlıklı her bakımdan çığır açıcı kitabını çevirmiş. Güzel de çevirmiş. Bu kitap, ülkemizde Hıristiyanlık çalışmalarında bir milat olacak.
Ülkemizin en önemli, en sahici ve en cesur düşünürlerinden Süleyman Hayri Bolay Hocam’ın “Batı Aklına Karşı Türkiye” başlıklı manifesto kitabıyla yazıyı sonlandırmak istiyorum. Muazzam felsefî birikimini konuşturuyor Bolay Hoca. Hem Batı düşüncesini müşrik akıl, münkir akıl ve mümin akıl kavramlaştırmalarıyla kıyasıya tartışıyor hem de ülkemizin önünü açacak fikrî bir yol haritası sunuyor: Düşünce hayatımızdan eğitim hayatımıza, kültür ve sanat hayatımızdan tarih şuurumuzun yeniden inşasına kadar pek çok alanda dikkate alınması gereken önemli tekliflerde bulunuyor. Hayri Bolay Hocam’ın çağrısına kulak kabartmalı Türkiye ve yöneticilerimiz.
Son olarak Ketebe’nin Aliya İzzetbegoviç’in bütün kitaplarını da yayıma hazırladığı müjdesini vererek yazıyı sonlandırayım.
Ketebe Yayınları, değerlerimizin aşındığı, yayıncılığın zorlu günlerden geçtiği kritik bir zaman diliminde yayın hayatına atıldı ve yayıncılığımıza bir soluk getirdi. Emeği geçen herkesi yürekten tebrik ediyorum. Vesselâm.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.