Yetkili ve etkili ağızlara göre “kriz miriz yok” ama “enflasyon menflasyonun” maşallahı(!) var!

“Kriz miriz olmadığını” iddia edenler aldıkları önlemlerin kısa zamanda etkisini göstereceğini ileri sürüyorlardı.

Önceleri 2018’in Ekim, Kasım, Aralık aylarında düzelmenin başlayacağını var saydılar.

Bu tahminleri tutmayınca düzelmenin vadesini önce 2019’un ilk aylarına uzattılar sonra da 2019’un ikinci yarısında ekonomik dengenin rayına oturacağını söylemeye başladılar.

Ancak ortaya çıkan enflasyon rakamları gösteriyor ki 2019’un ikinci yarısı için de ümit var olmak kolay değil! Yandaş medya her zamanki gibi yandaşlığın en bariz örneklerini sunuyor ve ekonomideki açmazı “patlıcanın, biberin üzerine” yıkarak ekonomiyi yönetenleri aklamaya çabalıyor!

“Fırsatçılar fiyatları artırdı, enflasyon yüksek çıktı” diye haber başlıkları atarak yaşanan ekonomik sıkıntıyı birkaç fırsatçıya fatura ediveriyorlar.

Asla “enflasyonun artmasında fırsatçıların hiç payı yoktur” demiyoruz!

Elbette enflasyonun yüksek çıkmasında fırsatçıların da rolü bulunmaktadır ama bu rol sınırlıdır.

Yani fırsatçılar başrolde değillerdir.

Enflasyon konusunda başrolde olanlar ekonomiyi “yönetenler” daha doğrusu “yönettiklerini” sananlardır.

Enflasyon alıp başını giderken bunu izah edeceklerine yerli kaynaklardan üretilen enerjide rekor kırılması ile övünüyorlar.

Başarısızlığı gözlerden uzak tutmaya çalışıyorlar.

Evet, ekonominin bir hayli sıkıntı içinde olduğu ortaya çıkan enflasyon rakamları ile bir kez daha görülüyor.

Ekonomiyi yönetenlerin zannına göre “Kriz miriz yok” ama şimdi nur topu(!) gibi bir enflasyonumuz var.

Karşımızda beklentilerin üstünde çıkan bir enflasyon gerçeği bulunuyor.

Yandaş medya istediği kadar suçu “patlıcanın, biberin” ve dahi fırsatçının üzerine yıkmaya çalışsın.

Bu sonucun gerçek sorumluları ekonomiyi yönetenler daha doğrusu yönettiklerini zannedenlerdir.

Naçizane tavsiyemiz ekonomiyle ilgili olarak cek-cak edebiyatı hemen sonlandırılmalı ve ekonomi ne gerektiriyorsa o adımlar biran evvel atılmalıdır.

Ekonomi yönetiminde kafamıza göre yeni kurallar koyma yerine klasik kurallara dönülmeli ve onlara harfiyen uyulmalıdır.