Yerel seçimler öncesinde iktidar partisi AKP oldukça sıkıntılı günler yaşıyor!

Gerçi AKP sözcüleri “rahatız, işimize bakıyoruz” diyor ama ifade ettikleri gibi rahat olmadıkları her hallerinden anlaşılıyor.

İddia ettikleri gibi rahat olsalar “Cumhur İttifakı” gibi bir arayış içine girerler miydi?

Başlangıçta Cumhur İttifakı’nı sınırlı tutmaya çalıştılar. 30 kadar il de ittifak ile seçime girerken 51il de her partinin ayrı seçime gireceğini ilan ettiler. Ama baktılar ki pabuç pahalı!

Cumhur İttifakı’yla yani MHP ile birlikte seçime girecekleri il sayısını arttırmak için çalışmalara başladılar.

AKP yöneticileri hiç beklemedikleri, hiç ummadıkları bir gelişme ile karşılaştılar.

Genel seçimlerin ardından “bittiler, tükendiler artık bellerini doğrultamazlar” gözü ile baktıkları Saadet Partisi atağa kalktı.

AKP iktidarının tüm yanlışlarını “Dost acı söyler” ilkesinden yola çıkarak yüzlerine karşı bir bir saydı!

Yandaş medya ya da “menfaatleri icabı dost görünen” kesim gibi iktidarın her dediğine ne evet denildi ne de alkışlandı.

Aksine “bu yaptıklarınız yanlış, devlet böyle yönetilmez” diye ses yükseltildi.

Milli Görüş’ün tek adresi olan Saadet Partisi’nin bu atağı kamuoyunda hayli etkili oldu.

Farklı düşüncelere sahip kişiler, “Keşke bizim de Temel bey gibi bir liderimiz olsa” diye özlemlerini dile getirmeye başladılar.

Peki, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel beyi böyle özlenen lider haline getiren özellik neydi?

Bir kere kimseye hakaret etmiyordu.

Kamplaştırıcı ve kutuplaştırıcı bir söylem yerine kucaklayıcı bir söylemi tercih ediyordu,

Hepsinden önemlisi yapılan yanlışların altını çiziyor ve doğru olanları işaret ediyordu.

Evet, AKP sözcüleri her ne kadar “rahatız, işimize bakıyoruz” diyorlarsa da hiçte rahat değiller. Saadet gerçeği gözlerini bir hayli korkutmuşa benziyor. Bunun için Saadet Partisi’ni farklı ittifakların içindeymiş gibi göstermek için ellerinden geleni yapıyorlar.

Türkiye genelinde bütün il ve ilçelerde seçime giren tek parti olmasına rağmen Saadet Partisi’ni farklı ittifaklar içindeymiş gibi göstermek için yalandan bile medet umar hale gelmiş durumdalar.

Baksanıza yandaş medya Saadet’e çamur atmak için ahlak kurallarını hiçe sayan konuşmaları çok rahat yayınlayabiliyor. “Çamur at yapışmasa da izi kalır” diye hesap ediyor olmalılar.

Ama attıkları bu çamur iz bırakacak gibi değil!