Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin, “Seçimi açık ara önde tamamladık” diye mutlu görünmeye çalışmalarına aldanmayın aslında içleri kan ağlıyor!

Zira “Ankara, İstanbul, İzmir” gibi üç büyükşehirde onların adaylarından söz edilmiyor!

Ama onlar yine de kendilerini avutacak şeyler söyleyebiliyorlar.

“Büyükşehirleri kaybetsek de ilçeleri kazandık” diye teselli arıyorlar! Evet, aldıkları sonuçlara göre kendilerini ancak böyle teselli edebilirler.

Buna da ancak “züğürt tesellisi” denilebilir.

Pek çok yerde büyükşehir belediye başkanlıklarını kaybedip sonra da ilçeleri kazandık diye övünmek ya da sevinmek “züğürt tesellisinden” başka ne olabilir ki?

Ortaya çıkan sonuçlar “sevinmekten çok dövünmeyi” gerektiren sonuçlar olsa gerek!

Seçmen Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilere güzel bir ders vermiş bulunuyor.

Bu dersten ibret alabilecekler mi bilemiyoruz.

Şimdi aldıkları büyük yenilginin etkisi ile sanki hiçbir şey olmamış ve büyük bir hezimet yaşamamış gibi davranıyorlar ama zaman ilerledikçe başlarına gelen felaketi idrak edeceklerinden şüphemiz yok!

Şimdi balkon konuşmalarında, “Bakalım nasıl yönetecekler” diye kazananlara “rahat çalışma imkânı” tanınmayacağını ima etseler de netice itibarıyla önümüzdeki yıllarda hep beraber çalışmak zorunda kalacaklar.

Cumhur İttifakı’nı oluşturan partilerin bize göre ilk yapması gereken iş üsluplarını masaya yatırmak olmalıdır.

Böylesine “kavgacı, itici ve küçük görücü” bir üslup yerine “uzlaşmacı, kucaklayıcı ve herkese saygı duyan” bir üslup kullanılmış olsa sonuç böyle mi olurdu?

İlçeleri kazandıkları gibi büyük şehirleri de kazanabilirler miydi kazanamazlar mıydı?

Kuşkusuz o “çirkin ve dışlayıcı üslup” kendilerine çok şey kaybettirmiş bulunuyor.

Kendileri gibi düşünmeyen ya da söylediklerini tasdik etmeyen insanları “hain” olarak dışlamaları da aldıkları sonuçta bir hayli etkili olmuştur.

Vakit şimdi düşünme ve izledikleri politikaları hesaba çekme vaktidir.

Sanki hiçbir şey olmamış gibi yola devam edemezler.

Devam etmeye kalkışırlarsa yeni hezimetlere davetiye çıkarmış olmaktan başka bir şey yapmış olmazlar.

Yani sadece “züğürt tesellisi” ile kendilerini kandırırlar.