Kurgu
Tarih geçmişi anlatmaz geleceğe yön verecek biçimde kurgulanır. Olaylarda rol alan kişiler de, kurgunun gereklerine göre, yeniden tanımlanır, bazıları yerin dibine batırılırken diğerleri kahramana dönüşür. Bu sözlerim yüceltilen kişileri eleştirmek ya da değersiz olduklarını ifade etmek olarak algılanmamalıdır. Sadece gerçek kişiliklerinin dışında tasvir edildiklerini söylemek istiyorum.
Kurgunun kullanma süresi sona erince yeni bir kurgu oluşturulur ve yeni kurgu ile birlikte eski kahramanlar sıradanlaşır, geçmişte kötü gözle bakılanlar yüceltilebilir. Mesela Sovyet Devriminin kahramanları artık geri planda yerlerini alırken Çar ailesinin itibarı iade edilmiştir.
Tarihte rol oynayan kişilerin ortak kaderi gerçek kimliklerinden soyutlanıp gelecekte oynayacakları role uygun olacak biçimde değiştirilmeleridir. Süreç bir filmde rol alan kişinin makyajla değiştirilmesi ve yeni bir kimlikle, rolüne uygun bir karakterlere ortaya çıkmasına benzetilebilir.
Cumhuriyetimiz kurulurken eski değerlerin, siyasi ve toplumsal yapının muhafaza edilmesi mümkün değildi ve yeni yapı şartlara uygun olarak, başarılı bir biçimde gerçekleştirildi. Yani bu yeni yapı sadece tercihimiz değil biraz da mecburiyetimizdi.
Günümüzde ülkemiz, Dünyadaki değişmelerin de etkisiyle, yeni bir ideoloji, toplumsal yapı ve dünya üzerinde farklı bir konum almaya itiliyor. Bazıları buna direnirken diğerleri, hiçbir düzelteme ve düzenleme yapmadan istenenleri gerçekleştirmeye çalışıyor.
Değişmek zorunlu ise direnmek sadece hayal kırıklığı yaratır. Gerekenleri, kendi tercihlerimizle uyumlu yapmaya çalışmadan aynen gerçekleştirmek akıntıya kapılmak demektir ve gerektiği zaman bile direnemeyiz.
Toplumsal yapımızın tek kültürlü olmaktan çıkarılıp geçmişteki gibi çok kültürlü olması istenmektedir. Etnik yapı üzerindeki tartışmaları bir yana bırakıp temelde benzer ama ayrıntıda biraz farklı kültürlere sahip olduğumuzu kabul etmek gerekir ve bu başkaları açısından da yeterli görülebilir. Etnik farklılıkların evrensel olduğunu ve bunun ulus devlet yapısıyla çelişmediğini kabul etmek inkar etmekten daha doğrudur. Kültür farklılıklarını kabul ederken benzerliklerin ortaya çıkmasına imkan sağlanmalıdır.
Son zamanlarda tarihi gerçekleri ortaya çıkarmak iddiasıyla yapılan yayınlar gerçekte kuruluş aşamasındaki kurguyu değiştirmek amacına yöneliktir ve bu stratejinin bir parçasıdır. Eğer kurgu değişecekse, bunu başkalarına bırakmak yerine, kendimizin yapması gerekir.
Yeni kurgu için şöyle bir model öneririm: Güçlü ve etkin bir devlet yapısına sahip olunmalıdır. Bu devletin baskıcı olduğu anlamına gelmez aksine devlet ne kadar güçlü ve etkin olursa vatandaşların güven ve refahına o kadar katkı sağlar. Türkiye soy ve din ortaklığı temelli değil ortak hedefleri olan ve birlikte yaşama arzusuna sahip, insani değerleri üstün tutan bir ülke olmalıdır. Geçmiş kötülenerek değil o günkü şartlarda erişilen başarıları da takdir ederek ama yeni modele, geçmişte rol oynayanlara olan saygı göstererek ve borçlu olduklarını hatırlayarak geçmelidir. Ne yapacaksak açıkça konuşalım ve birlikte karar verelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.