68'lik dededen vefa örneği!
Aydın'ın Germencik ilçesinde yaşayan Ali Mehmet Yeşil, önce kanser hastalığını atlatan ardından ayağındaki ve belindeki kırıklardan dolayı yürüme güçlüğü çeken eşine sevgiyle bakıyor.
Ömerbeyli Mahallesi'ndeki tek odalı evde yaşam süren 3 çocuk 7 torun sahibi 68 yaşındaki Ali Mehmet ve 73 yaşındaki Şengül Yeşil çifti, 43 yıldır hayatı birlikte omuzluyor.
Eşinin 2005 yılında kan kanserine yakalanmasıyla tüm hayatını ona adayan Ali Mehmet Yeşil, bir an olsun eşini yalnız bırakmadı.
Eşinin desteği ve uzun süren tedavi sonrası hastalığı atlatan Şengül Yeşil, geçen yıl evlerinin bahçesinde düşüp bacağını ve belini kırdı.
Vücudundaki kırıklar nedeniyle yatağa mahkum hayat süren Şengül Yeşil, geçirdiği operasyonlar sonrası ayağa kalkamayınca bakıma muhtaç hale geldi.
Yaşlı kadın, şimdi eşinin desteği ve yürüteç yardımıyla adım atabiliyor.
Yataktan tek başına kalkamadığı için tavana halat asarak eşinin tutunup doğrulmasını sağlayan Ali Mehmet Yeşil, ev işlerini de kendisi yapıyor.
"Tek isteğim yattığı yerden kendisinin kalkması"
Eşinin yeniden tek başına yürümesi ve sağlığına kavuşması için elinden geleni esirgemeyen Ali Mehmet Yeşil, hayat arkadaşını zaman zaman yürüteçle bahçeye çıkarıyor.
Yeşil yaptığı açıklamada, 1974'te evlendiği eşini ilk günkü gibi sevdiğini anlattı.
Hastalıkta ve sağlıkta eşinin yanında olduğunu ifade eden Yeşil, "43 yıldır birbirimizi hiç kırmadık, hep güzel geçindik. Allah'ım bu dünyada ayırmadı inşallah öbür dünyada da ayırmaz. İnşallah birlikte ölürüz. Her şey Allah'tan. Altına bez bağlıyorum. Çamaşırı ve bulaşığı yıkıyorum. Hiç şikayetçi değilim. Bunlar Allah'ın imtihanı. Tek istediğim yattığı yerden kendisinin kalkması." dedi.
"Bu aslında aşkın ve vefanın bir örneği"
Sevgi olmasa bu kadar zorluğa katlanmanın çok güç olduğunu vurgulayan Yeşil, şunları kaydetti:
"Eşimi hastaneye götürdüğümde bir gün doktorun biri arkamdan seslendi. 'Amca senin sağlığın daha kötü görünüyor' dedi. Ben de ona 'Hele eşim benim kadar bir yürüsün ben başka bir şey istemiyorum' demiştim. Hanımlar bize Allah'ın bir emaneti olarak verildi. Öbür dünyada Allah bize bunun hesabını soracak. 'Sağlığınız yerindeyken iyiydi peki hastayken neden ilgilenmedin' diyecek. Bu aslında aşkın ve vefanın bir örneği. Aşk fedakarlık ister. Ben onu bırakmam, bırakamam da. Ölünceye kadar, gücümün yettiği kadar bakacağım."
Eşinin yatağa mahkum olmasıyla kendini çok yalnız hissettiğine değinen Yeşil, "Beşikte bir çocuğun var. Onu bırakıp nasıl evden çıkabilirsiniz. Benim durumum da aynı böyle. Çok sevdiğimi söylersem şımarır şimdi. Onu çok sevmesem hasta yatağının başında bekler miyim?" ifadelerini kullandı.
Yeşil, kızlarının kendilerine bakmak istediğini ancak eşinin de kendisi gibi bunun kabul etmediğini anlatarak, "Ameliyat olduğunda bir ay kızımın evinde kalmıştı. O gece ben burada çok ağladım. Her şeye rağmen yatalak da olsa onun varlığı bana huzur veriyor, bana manevi destek oluyor. Tek isteğim iyi bir fizik tedavi alarak eşimin yeniden ayağa kalkması ve yürüyebilmesi." dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.