Hamzaoğlu'ndan garip savunma! Cinsel yönden...
Hamzaoğlu’nun avukatı, “Davacı çocuğu olamayacağını ve bu nedenle korunmasına gerek olmadığını ifade etmiştir. O dönem bunalıma giren müvekkilimle bilerek ve planlayarak hamile kalmıştır. 3 ay sonra ‘çocuğu aldırmadım hamileyim’ mesajıyla müvekkilim yıkılmış ve davacının gizli planlarının kurbanı olmuştur. Müvekkilim ailesinin kendisini terk etme riskini göze alarak sonunda başkasından bir çocuğu olduğunu eşine açıklamıştır” dedi.
Hamza Hamzaoğlu, evlilik dışı ilişkide asıl kandırılan tarafın kendisi ve davacının gizli planlarının kurbanı olduğunu iddia etti. Evlilik dışı ilişkiden doğan çocuğun şu an 6 yaşında olduğunu anlatan Hamzaoğlu’nun avukatı Rezan Epözdemir, müvekkilinin bu zamana kadar sessizliğini koruduğunu belirtti.
'ÇINARIN GÖLGESİ ALTINDA GÜVEN HİSSİ'
Dava dilekçesinde, “Davacı Sinem Yanmaz yaptığı açıklamalarla sanki müvekkil Hamza Hamzaoğlu’nu evlilik vaadiyle kendisini yıllarca kandıran, cinsel anlamda sömüren, çocuk yapmasına sebep olan, onları eve kapatıp hapis hayatı yaşatan bir canavar gibi göstermeye çalıştı. Müvekkilim 2009-2010 yılında Denizlispor’la anlaşma imzaladı ve takımla birlikte kampa gitti. Sinem Yanmaz da o dönem kulübün basın danışmanlığını yapıyordu. Yanmaz’la müvekkil Hamzaoğlu ilk defa kampta tanıştı. Kamp sonrası Yanmaz’ın işine son verildi. Sinem Yanmaz çok geçmeden bir mesaj göndererek adeta bir çınarın gölgesi altındaymış gibi kendisini güvende hissettiğini ve bu hislerini paylaşmak istediğini müvekkilime söyledi. Müvekkilim ise kendisiyle ilişki kurmak isteyen Yanmaz’a evli olduğunu ve davacının ilişki kurma talebini reddetti. Müvekkil o dönem takımın yaşadığı sıkıntılar nedeniyle maddi-manevi sıkıntıya girdi” denildi.
Bu sıkıntının içinde Sinem Yanmaz’ın ikinci kez Hamzaoğlu’nun kaldığı yere gittiğinin anlatıldığı dilekçede, “Müvekkil Hamza Hamzaoğlu korunmak istedi. Ancak Sinem Yanmaz korunmasına gerek olmadığını belirtti” ifadelerine yer verildi.
Avukat Epözdemir, “Müvekkilimin işlerinin kötüye gitmesi ve yaşadığı bunalım nedeniyle davacıyla birliktelik yaşanmıştır. Müvekkilim ile davacı iki kez görüşmüştür. Bu görüşmede müvekkilim davacıya kendisi ile kesinlikle ileriye dönük bir ilişki içerisinde olmadığını, evliliği ilgili bir sorunu olmadığını, ailesinden ayrılmak ve onları bırakmak gibi bir düşüncesi olmadığını açıkça söylemiştir. Davacı da böyle bir düşüncesinin olmadığını, endişe etmemesini müvekkilime anlatmıştır. Davacı bilerek ve bizzat planlayarak hamile kalmıştır. Kandırılmış gibi davranan davacıya şunu sormak istiyoruz. Kim kimi kandırmıştır?” dedi.
Davacının Hamza Hamzaoğlu’na saldırarak hatalarını örtbas etmeye çalıştığını belirten Epözdemir dilekçesinde “Müvekkilim yaklaşık 3 ay sonra davacıdan gelen “hamileyim, çocuğu aldırmadım” mesajıyla yıkılmıştır. Davacı tüm kararlarını en başından beri kendisi vermiş ve planlarını gerçekleştirmiştir. Müvekkilim ise davacının bu gizli planlarının kurbanı olmuştur. Müvekkilim ailesinin kendisini terk etme riskini göze alarak sonunda başkasından bir çocuğu olduğunu eşine açıklamıştır. Bunun ortaya çıkması müvekkilimin yuvasının dağılması anlamına gelmektedir. Davacıyla karı koca gibi yaşamak şeklinde beraberlikleri kesinlikle olmamıştır. Müvekkilim ne davacıyı kandırmış ne de aile hayatı yaşamıştır. Davacının müvekkilime, eşi ve çocuklarına yaşattığı acının karşılığı yoktur. Müvekkilim oğlu dışında hiçbir hal ve şartla davacı ile bağ kurmak düşüncesinde değildir. Davanın reddine karar verilsin” denildi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.