Tabuları yıkarak lider oldu!
Kitabın 2017 yılında yayınlandığını ve Türkiye'de çok ilgi gördüğünü söyleyen Akdoğan, kitabın İngiltere'de İngilizce, Lübnan'da ise Arapça olarak yayınlandığını, Rusça ve Azerbaycan Türkçesi olarak da yayına hazırlandığını söyledi.
Akdoğan, "İngiltere'de İngilizce, Lübnan'da Arapça, Azerbaycan'da Azerice ve Rusça yayınlanacak olan kitabımız, son dönemde Sayın Cumhurbaşkanımız ve Türkiye aleyhine yürütülen psikolojik harekata ve kara kampanyaya karşı en güzel cevap olacak, dünyaya liderlik dersi verecek." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında uluslararası kamuoyunda gerçekleştirilmeye çalışılan karalama kampanyasına karşı kitabın farklı dillerde yayınlanmasıyla insanların Erdoğan'ı yakından tanıma fırsatı bulacağını kaydeden Akdoğan, liderlikle ilgili bir kitabın Erdoğan örneklemi üzerinden anlatılıyor olmasının kendileri için büyük bir önem ifade ettiğini dile getirdi.
Akdoğan, dünyada yaşanan birçok sorunun temelinde siyasetin ürettiği sorunların yattığını belirterek, "Madem siyaset kurumu bu sorunları üretiyor, o zaman çözmesi gereken de siyaset kurumudur." ifadesini kullandı. Akdoğan, ortaya konacak ilkeli ve vizyoner bir liderliğin büyük önem taşıdığına işaret etti.
Dünya siyasetine bakıldığında "halklarını ileriye taşıyan ve uzun soluklu olan" liderlik döneminin birkaç istisnası dışında kapandığının görüleceğini belirten Akdoğan, "Erdoğan iktidara geldiğinde Avrupa'da hangi liderler vardı, bugün Avrupa'da hangi liderler var? Yani ne kadarı uzun soluklu olabildi, ne kadarı kalıcı olabildi, ne kadarı toplumunu ileriye taşıyacak işler yapılabildi?" diye sordu.
"Erdoğan büyük bir liderlik ve ahlaki duruş sergiliyor"
Bu açıdan bakıldığında Erdoğan’ın son dönemde hem Türk siyasetine damgasını vurmuş hem de bölgesel aktör haline gelmiş bir lider olduğuna işaret eden Akdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Dünya genelinde yaşanan iç savaşlar, çatışmalar, yoksulluk ve ayrımcılık gibi sorunların kaynağında siyaset kurumunun çözüm üretememesi ve yöneticilerin liderlik ortaya koyamaması yatıyor. Küresel çapta yaşanan bu liderlik sorununa karşı, Tayyip Erdoğan büyük bir liderlik ve ahlaki duruş sergiliyor. Modern dünya darbeye 'darbe', zalime 'zalim' diyememiş, mazluma sahip çıkamamıştır ve etkili olması gereken aktörler üç maymunu oynamıştır. Böyle bir süreçte Tayyip Erdoğan insanlık vicdanının ve mazlumların sesi olmaktadır."
Akdoğan, Erdoğan'ın bu yaptığının 'sadece bir söylem ortaya koymak' olmadığını vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bazıları 'Hamaset yapmak, söylem üretmek kolaydır, herkes yapar' diyebilir, bu hamaset değildir, esas olan sözün altını doldurmak, karşılığını yapmaktır ve Erdoğan hem söylenemeyenleri söylemekte hem yapılması gerekenleri yapmaktadır. Diyelim ki göçmenler meselesinde Tayyip Erdoğan, sadece bir söylem ortaya koymamıştır, 3 milyon göçmeni Türkiye barındırmıştır, ev sahipliği yapmıştır, kucağını açmıştır. Diğer birçok konuda da İsrail-Filistin meselesinde de Tayyip Erdoğan 'one minute' demiştir, bir tepki ortaya koymuştur ama onun ötesinde somut adımlar atmıştır.
Hem Filistinliler’in maruz kaldığı sıkıntıların hafifletilmesi konusunda, işte en son Kudüs kararında olduğu gibi bütün dünyayı ayağa kaldırmıştır ve 'Sizin etiniz ne, budunuz ne, süper güçlere karşı siz ne yapabilirsiniz?' diyenlere karşı haklı olanın daha üstün olduğunu ortaya koyacak şekilde çıkmıştır. Hem İslam Konferansı Örgütü'nde hem Birleşmiş Milletler'de birçok ülkeyi bir araya getirmiştir ve işte o süper güçlere ve onların işbirlikçisi ülkelere yani neredeyse onların güdümüne giren, uydusu haline gelen ülkeler bile onların istediği istikamette karar alamamış, Türkiye’nin istediği istikamette karar almıştır. Erdoğan, küresel güçlere karşı mazlumların umudu haline gelmiştir. Bu özgüven aşılamaktır, Tayyip Erdoğan hakikati haykırarak umut ve özgüven aşılıyor.”
"Kitabın Arapçaya çevrilmesi Ortadoğu halkları açısından önemli"
Bu liderlik anlayışının Ortadoğu halklarında büyük bir makes bulduğunu ifade eden Akdoğan, kitabın Arapçaya çevrilmiş olmasının önemine işaret etti. Akdoğan, "Türkiye deyince birkaç marka varsa bunlardan bir tanesi Tayyip Erdoğan’dır. Tayyip Erdoğan'ı biliyorlar, seviyorlar ama Tayyip Erdoğan nasıl bir liderdir, ne tür özelliklere sahiptir bununla ilgili arka plan birçok bilginin de yer alması, yani kitlenin bildiği ve sevdiği Tayyip Erdoğan ile daha fazla buluşabilmesi açısından kitabın Arapçaya çevrilmesi Ortadoğu halkları açısından önemli olacaktır." dedi.
Kitabın İngilizce yayınlanmasının da önemine değinen Akdoğan, Rusça ve Aycan Türkçesi üzerinden de kitabın Orta Asya’ya açılacağını düşündüklerini bildirdi.
Akdoğan, "Böylece dünyadaki bu liderlik sorunu, siyasetin yönetilememe sorununa karşı Tayyip Erdoğan örnekliğinde bir liderlik özelliklerinin, liderlik performansının ortaya konması önemli olacaktır. Onun ötesinde de bölgede uzun zamandır popülaritesi zirve yapan ve büyük bir muhabbet beslenen Tayyip Erdoğan’ın bu kitle ile kitap düzeyinde bir şekilde buluşması açısından da önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.
"AK Parti sorunları çözerek kendisini büyüttü"
AK Parti iktidara gelmeden önce iktidarların muktedir olamamalarından ve küçük bir siyasi alanı kullanarak bu alanda ülkeyi yönetmekte zorlanmalarından dolayı kronik meseleleri çözemediklerini belirten Akdoğan, "AK Parti iktidara geldikten sonra bu siyasetin iktidar alanını genişletti ve muktedir hale getirdi. Bunu yapması aynı zamanda sorunları çözerek kendisini büyütmesini sağladı; büyüdükçe ve siyaset alanını güçlendirdikçe de kronik sorunları çözme muktedirliği arttı. Bu birbirini besleyen bir süreçtir, sorunları görmezden gelirseniz büyüyemezsiniz, büyüyemezseniz de daha büyük problemleri çözecek güce ulaşamazsınız." dedi.
Akdoğan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vizyoner, dönüştürücü ve karizmatik liderlik özellikleriyle paradigma ve yüksek siyaset düzleminde siyaset yaptığını vurgulayarak, "Erdoğan toplumla kurduğu gönül bağıyla büyük bir güven oluşturmuş ve bu güvenle tabuları yıkan, ezberleri bozan adımlar atabilmiştir." diye konuştu.
AK Parti’nin demokratikleşme bağlamında bütün toplum kesimlerini kucaklayarak ve meselelerini kendi meselesi görerek, samimi bir şekilde empati yaparak, meseleleri çözmek için gayret sarf ettiğini anlatan Akdoğan, "Bu risk almak mıdır? Risk almaktır. Yani Tayyip Erdoğan, 'Gerekirse baldıran zehri içeriz' dediği birçok konuda iyi niyetli olarak 'Madem bu insanlar bizim vatandaşımızdır, kardeşimizdir, herkesin sorunu bizim sorunumuzdur' diyerek meselelerin üzerine gitti." dedi.
Akdoğan, "Büyük liderlik, tarihin harmanlama dönemlerinde ülkesini ve milletini sahili selamete çıkarabilmek ve kirli oyunları bozarak oyun kurabilmektir. Erdoğan cesareti ve kararıyla bunu başarmakta, terörle mücadeledeki kararlılığıyla Ortadoğu’yu dizayn etmek isteyen küresel siyaset mühendislerinin oyunlarını bozmaktadır." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın aynı zamanda dönüştürücü bir lider olduğuna işaret eden Akdoğan, "Popülizm rüzgarına kapılıp giden değil, toplumun muhabbetini ve sevgisini almakla birlikte toplumu da bir yere taşımaya çalışan bir liderdir. Dönüştürücü liderlik, kavramları yeniden tanımlayıp, kodlayıp belki dönüştürerek yol almaya çalışan bir liderliktir. Böyle baktığımızda Tayyip Erdoğan karizmatik bir liderdir, lider kategorileri içerisinde sıradan bir genel başkan değil, yaşarken kahramana dönüşen, bir dönem kaos, kriz ortamında umut olarak görülen ve başarılı olarak kahramana dönüşen bir kişidir. Kendi ideolojisini üretmiştir, milyonları peşinden sürüklemiş, kendi yolunu açmıştır, çığır açmıştır." ifadelerini kullandı.
"Erdoğan bütün kronik meselelerin üzerine gitmiştir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 2023 vizyonundan itibaren daha ileriye dönük büyük hedefler koyduğunu hatırlatan Akdoğan, "Bunların hepsi, toplamında sizi büyük bir lider yapıyor. Tayyip Erdoğan da risk alarak bütün bu kronik meselelerin üzerine gitmiştir." dedi.
Bir kişinin büyük lider olabilmesi için birçok özelliğin sayılabileceğini dile getiren Akdoğan, "Birçok söz söylersiniz ama gidip kitlenin doğrudan kalbine dokunabilmesi samimiyetle alakalı bir şeydir. Dürüstlük, çalışkanlık birçok özellik sayılabilir, bunların içerisinde en önemli şeylerden bir tanesi de bir dava sahibi olmasıdır, birtakım şeyleri dert edinmesidir. Samimi olarak dert edinip davasının peşinden gitmek, iddia sahibi olmak demektir dava sahibi olmak. İddia sahibi olmak iddianın peşinden gitmek ve dertlenmek yani sofranın diliyle konuşmak mazlum insanların gariban insanların haliyle hallenmiş olmak... Böyle baktığımızda bunlar bir kişiyi büyük lider yapıyor." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bütün bu özelliklerinin kitabın çok farklı dillere çevrilmesiyle bütün dünya halklarıyla buluşacağını ifade eden Akdoğan, "Son dönemde dünyada ismi zikredilen birkaç lider var, bu birkaç liderden bir tanesi de ‘dünya beşten büyüktür’ diyen, gerektiğinde ‘one minute’ diyen, mazlumlara kucak açan, herhangi bir sıkıntı olduğunda diyelim Kuzey Afrika’da, Ortadoğu’da, Balkanlar’da, Kafkaslar’da mazlum halkların dönüp ‘acaba ne diyecek?’ diye baktığı, bir şekilde istimdad istediği bir siyasi aktör var, bu da Tayyip Erdoğan'dır." dedi.
Yalçın Akdoğan, Erdoğan’a ilişkin yazılan birçok kitap ve akademik çalışma bulunduğunu anımsatarak, "Bu şekilde akademik boyutta olan bir kitabın yabancı dilde yayınlanmış olmasının küresel düzeyde siyasete de önemli katkıda bulunacağına inanıyorum." dedi.
Akdoğan'ın eseri İngiltere'de Cambridge Scholars Publishing Yayınevi, Lübnan'da ise Rehab Yayınevi tarafından yayınlandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.