Gözleri var görmüyorlar, kulakları var duymuyorlar ve kalpleri var hissetmiyorlar..
BM'den ses yok. BM Güvenlik Konseyi kınama kararı bile almadı. Adalet Divanı ya da BM İnsan Hakları Yüksek Komserliği'nden tık yok..
ABD, İsrail'in saldırısını haklı görüyor. AB de öyle. İngiltere de, Almanya da bu cinayete destek veriyor.
NATO'nun zaten umurunda değil.
Rusya susuyor. Çin susuyor.. FKÖ'nin tabanı sesini yükseltse bile beklenen tepkiyi vermiyor..
Mısır'dan ses yok, diğer Arap ülkelerinden de... İslâm ülkelerinden de beklenen tepki gelmiyor bir türlü.
Gazzelilerin suçları öylesine büyük, öylesine büyük ki; bütün cezalar ona nisbetle küçük..
Bu dediğim ülkelerin hükümetlerinden beklenen tepki gelmese de, halkın tepkisi giderek artıyor..
İsrail'de bile yüzde 5'lik bir kesim bu saldırılara destek vermiyor..
Ama daha önceki saldırılarla kıyaslandığında, Gazze saldırısına destek, İsrail kamuoyunun verdiği en yüksek destek oluyor.
Bunun iki sebebi var:
1) Gazze halkı Müslüman.. Yani dinî kimliği ile öne çıkan bir kesim. Sadece Arap ve Filistinli değil. Müslüman!
2) İsrail'de seçim var.. Seçime katılan bütün partiler, Filistin topraklarına sahip çıkmakta öteki ile yarışıyor. Parti liderleri oy avcılığı için daha fazla kan dökme vaadinde bulunuyor ve halkı bu yönde kışkırtıyor.. Öteki partileri eleştirirken, kendilerinin bu topraklara daha fazla sahip çıktıkları mesajını veriyor..
Görünen o ki; bu saldırılar dinmeyecek. İsrail yönetimi fırsat bulursa bütün Hamas yöneticilerini evlerinde vurup, Gazze topraklarını işgal edecek..
Bu saldırıların, bu şartlarda Şubat ortalarına kadar sürmesi bekleniyor, eğer “Dur!” diyen olmazsa tabiî..
Önce Ocak ayının 2. yarısında Obama göreve başlayacak. Obama Gazze sorununu kucağında bulacak ve daha işin başından İsrail, Gazze konusundaki kararlılığını göstermek istiyor..
İkincisi, Şubat ayının 2. yarısında İsrail seçimleri var. Bu seçimler sonuçlanana kadar bu çatışma devam edecek..
Ancak, bu arada İsrail kayıp vermeye başlar, olaylar kontrolden çıkma eğilimi gösterir, Hizbullah ve İran'ın devreye girmesi söz konusu olursa, Filistin'deki İsrail yanlıları, Gazze halkının yanına geçmeye başlarsa, İsrail o zaman ateşkesi isteyebilir..
İKÖ'den henüz beklenen çıkış gerçekleşmedi.. Ankara'nın girişimi Dostluk Grubu'nu dağıtmak, insanî yardım ve 4 ülkeyi ziyaretle sınırlı kaldı.. Filistin Dostluk Grubu'nun, İslâm ülkeleri, Arap, Afrika, ABD, AB ülekeri, Asya ülkeleri ve Latin Amerika ülkelerine ziyaretler yapmalı.. Bu ziyaretlere basın mensupları ve STK'lar katılmalı..
Tabiî bir an evvel, İsrail'in Konya'daki eğitim uçuşlarını sona erdirmek gerekiyor..
Türkiye'de sivil toplumun yapacağı şeyler var tabiî.. Tepkimizi kesintisiz sürdürmeliyiz. İnsanî yardım konusu da önemli. STK'lar uluslararası çağrılar yapmalı..
Haksızlıklar karşısında susmamalıyız.
Haksızlıklar karşısında susanlar, dilsiz şeytandır.
Selâm ve dua ile..