Hüseyin Öztürk

Hüseyin Öztürk

Seferberlik tarihimiz

Seferberlik tarihimiz

Üzerinde Ergenekon’dan tutun da pek çok halk ve devlet düşmanı terör örgütlerinin cirit attığı topraklarımız “Seferberlik” ruhuyla kazanılmıştır. Bu toprakların bir metrekaresi bile bize huzur içinde miras kalmış değildir. Her bir metrekaresinde büyük bedeller vardır.
Gelin görün ki, ülkemiz ve halkımız üzerinde baskı unsuru oluşturmak isteyen çevreler, bu bedel ödemelerinin hiçbir yerinde yoktur. Ülkemizin sahiplenilmesi adına ne kendilerinden ne de ailelerinden birer üye dahi bulamazsınız.
Onlar hazıra konmuş ve elde ettikleri her türlü imkânları tek damla ter dökmeden temin etmişlerdir. “Halep oradaysa arşın burada.” Çıksınlar ve desinler ki, “Biz bu milletin değer yargıları ile barışık insanlarız ve halkın büyük çoğunluğu gibi düşünmekteyiz.”
Bunu söylemeleri mümkün değildir. Çünkü hiçbir seferberlik hareketinde bunlardan kimseyi bulmak mümkün değildir. “Seferberlik ve kıtlık”, topraklarımızı yeniden kazanmak için atalarımızın yakasından hiç düşmemiştir. Yine malum çevreler, “kıtlık ve yoksulluk nedir” bilmezler ve ne kendileri ne de geçmişleri yaşamış değillerdir.
Hal böyle olunca, hiçbir bedel ödemediğiniz ama hep ödenen bedellerin üzerine çöreklendiğiniz zaman istediğiniz gibi at koşturur ve kendi nizamınızı kurmaya kalkarsınız. Çünkü kaybedeceğiniz hiçbir şey yoktur. “Kırılırsa kırılsın, yarılırsa yarılsın, yok olursa olsun. Biz yine bulur ve sahipleniriz” mantığı; baskı, şiddet ve terörün beslenme kaynağıdır.
Oysa bu topraklarda bin yıldır gök kubbe “ezan” seslerine, yeryüzü de “secdelere” şahittir. Yine gök kubbenin altında sahip olduğumuz bu topraklar, ezan ve secdeler sayesinde kazanılmış ve korunmuştur, ayrıca ebediyen korunacaktır da.
Bugün tanıtmaya çalışacağım kitabın heyecanı bu kadar laf etmemi gerektirdi. Belediyelerin görevinin sadece sokak süpürmek olmadığını, 1994 seçimlerinden sonra halkımızın görevi Refah Partisi’ne vermesiyle görmüştük. AK Parti’nin kurulması ve iktidara gelmesiyle de yaşadık ve gördük ki, meğer belediyelerin yapacağı pek çok iş varmış.
Özellikle AK Partili belediyeler, sokak ve çevre temizliğinde devrim yaptıkları gibi, halkımızın kültürel, sosyal ve siyasal tarihinde de büyük gelişmeler kaydettiler. Milletimizin ruh dünyasına da hitap ederek; konferanslar, paneller, seminerler, sergiler, söyleşiler, geziler, eğitim öğretim yardımlarıyla birlikte kitaplarla da insanımıza hizmet ettiler.
İstanbul’un Anadolu yakasındaki beldelerinden olan Alemdağ Belde Belediyesi, “Anadolu’nun En Uzun Yılları” üst başlığıyla “Seferberlik Tarihimiz” adlı bir eser yayınlamış. Ahmet Uçar’a hazırlattırılan eser, belgeler eşliğinde fotoğraflarla da süslenmiş.
Kitaba bir takdim yazısı yazan Alemdağ Belediye Başkanı Mehmet Yaşa, eser hakkında şunları söylüyor:
“Medeniyetlerin şekillendiği toprakların en eskileri arasında yer alan Anadolu, tarih boyunca büyük savaşlara sahne oldu. Ancak en kanlı mücadeleler, geçtiğimiz yüzyılın başında yaşandı. İslâm medeniyetinin son büyük temsilcisi Osmanlı’nın tarih sahnesinden çekilmesiyle son bulan savaşlar, Türk ve dünya tarihi açısından önemli neticeler doğurdu.
Birinci Dünya Savaşı, en kasvetli yüzünü Anadolu insanına bütün zorlukları ve sıkıntıları ile şiddetli bir şekilde göstermiştir. Bu meşum harp yıllarında doğuda Ruslarla yapılan şiddetli çatışmalarda ailemin büyükleri de ciddi mücadeleler vermiş, aynı zamanda büyük acılar yaşamıştır. Bir kısmı muhacirliği kabul etmeyip, cepheye gitmiş, ülkesini ve köyünü başarıyla savunmuş, kalan kısmı da aile büyüğümüz Süleyman Ağanın liderliğinde bölgeyi korumaya almıştır.
Bu sürede yıllarca birlikte yaşadıkları Ermenilerin ihanetine uğramış iffetli büyüklerimiz, teslim olmamak için kendilerini su kuyularına atarak şehit olmuşlardır. Kuyularda ölmeyenler de Rus-Ermeni kurşunları ile şehit edilmişlerdir. Bu kuyular şu anda bizim evlerimizde, içimizi yakan şehitlerimizin hatıraları olarak tarihimizdeki yerlerini almışlardır.
Şu halde acıların tekerrür etmemesi ve ülke istikametinin emin olarak belirlenmesi, yeni nesillere aktarılacak doğru tarih bilgisi ile mümkün olacaktır. İşte elinizdeki kitap bu düşüncenin ürünüdür.”
Eser hakkında bilgi için: 0216 429 12 35

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Hüseyin Öztürk Arşivi