Osmanlı Devleti’nin (imparatorluk) demeyi sevmiyorum. Çünkü imparatorluk “ene”yi “yücelten,” insanı “ezen” bir ifadedir.

Ayrıca Osmanlı kendisine asla “İmparatorluk” dememiştir. İmparatorluk, Bizans zihniyetinin yakıştırmasıdır.

Neyse Osmanlı Devleti’nin idaresi altındaki toprakların 24 milyon metre kare civarında olduğu ifade edilir.

Mesela Madagaskar Osmanlılar tarafından fethedilmemiştir ama Halifeye bağlılıklarını bildirerek, kendilerini Osmanlı toprağı saymışlardır.

Madagaskar deyince şu hadiseyi paylaşalım. Madagaskarlı Müslümanlar, İstiklal Savaşı’nda kendi aralarında topladıkları parayı Ankara’ya kadar getirip teslim etmişlerdir.

Tabi bu para, o zaman hakikaten savaşın yaralarını mı sardı, yoksaCHP’nin önemli bir ortaklığı bulunan ve “arka kasası” sayılan İş Bankasınasermayemi yapıldı bilemeyiz.

Neyse mevzumuz bu değildi ama sadece Madagaskarlı Müslümanların değil, diğer İslam ülkelerinden gelen paraların da nereye harcandığı bilinmiyor. Geçelim.

Osmanlıların adım attığı coğrafyanın neresine gidersek gidelim, paşasından erine kadar, “Kelime-i Tevhid” için şehit olmuş şehitliklerimizle karşılaşırsınız.

•

Yıllar önce Yemen’e seyahat etmiştim. Yemen’i gezdiren rehberimiz Amik Ovası kadar geniş bir ovanın kenarında durdu ve;

-“Şu yüzlerce dönümlük ovaya iyi bakın ne görüyorsunuz” dedi. Baktık ve binlerce taşla dolu bir ovaydı. “Toprağı görülmeyen taşlı bir ova” dedik.

“Öyle değil” dedi rehberimiz, “Burası Osmanlı şehitliğidir”.

Donup kalmıştık. “Binlerce Osmanlı askeri burada yatıyor, birer Fatiha okuyalım” diye ilave etti.

Vazifemizi yaptıktan sonra mezarlara doğru yürüdük. Taşların kiminde elle kazınmış Osmanlıca harfler vardı, “okuyalım” diye heyecanla başladık mezarların arasında gezinmeye.

Lakin çat pat Osmanlıca okuyabilen ben bile çaresiz kaldım. Sadece isimlerin bir kısmını okuyabildim. Ahmet, Mehmet, Hasan, Hüseyin ve benzeri “Müslüman isimleri” vardı.

Şimdi bunları söyleyince “internet bilgini kolaycı yeni yetmeler” veya bir kısım çokbilmişler hemen cehaletlerini sergiliyor ve soruyorlar;

“Osmanlı’nın Yemen’de ne işi vardı”?

Eğer Mehmetçik Yemen’de, Haçlı ordularıyla savaşmasaydı, bugün Mekkeve Medine gibi İslam’ın kutsal şehirleri, Haçlıların elinde birer “müze şehir” olacaktı.

Osmanlı Yemen’e, Mekke ve Medine’nin muhafazası için gitmişti. Geçelim.

•

Balkanlar’ın her tarafı Osmanlı mezarlarıyla doludur. Belki abartı gibi gelebilir ama en çok Osmanlı mezarı, Balkanlar’dadır ve İstanbul’dan daha zengin bir Osmanlı mezarlığına sahiptir.

Balkanlar’da bugün korunabilen mezarlar kadar bir de tahrip edilmişlerle, kökünden kazınmış şehitlikler vardır ve bunların sayısı bugün var olandan daha çoktur.

Mesela Bulgaristan’ın başkenti ve diğer şehirlerindeki kaldırım taşları ile meydanlarına döşenen taşlar, Osmanlı mezar taşları kırılarak yapılmıştır.

O kadar uzağa gitmeye gerek yok aslında. Eğer AK Parti hükümetleri olmasaydı, Türkiye’de de Osmanlı mezarlarını sadece fotoğraflardan görebilecektik.

Osmanlıcanın öğrenilmesi bir “öze dönüş” fethi olacaktır.