Haberiniz var mı özürcüler?
Sirkeci Gümrük Müdürlüğü'nden emekli Ârif Bey, Bekirağa Bölüğü'nde tutuklu bulunan oğlu Kemâl Bey'e her günkü gibi yemek götürüyordu. Kadıköy'deki evinden çıkmış, Bayazıt Meydanı'na varmıştı. Vakit, akşam üzeriydi. Birden, meydana toplanmış büyük bir kalabalık gördü. Ne var, ne oluyor, diye merâk etti. Kalabalığın arasına sokuldu. Tiplerinden, konuşmalarından, meydanı dolduranlardan çoğunun Ermeni olduğu anlaşılıyordu. İçlerinden birine sordu: “Bu kalabalık nedir, bir şey mi var?”
“Bir adam asıldı, ona bakıyoruz!” Bu cevâbı duyan Ârif Bey, birdenbire irkildi ve kalabalığı yararak, önüne çıkanları ite kaka sehbâya doğru yaklaştı. Sehbâda sallanan, oğlu Kemâl Bey'in cesediydi. Bir feryâd kopararak yığıldı. İdâmda hazır bulunmak üzere Bayazıt'a gelmiş olan Merkez Kumandanı Osman Şâkir Paşa, o tarafa doğru koştu. Ârif Bey'in perîşân hâlini görünce sordu: “Kimsiniz?” Yaşlı adamın ağzından bir inilti çıktı: “Babasıyım...” Osman Şâkir Paşa birden kıpkırmızı kesildi, titremeye başladı: “Emriniz?”
“Evlâdımı bana veriniz!” Derhal emir verildi. Kemâl Bey'in cesedi sehbâdan indirildi. Bahtsız baba hıçkırıklar içinde sarsılarak, oğlunun henüz tamâmiyle soğumamış cesedine kapandı. Tesalya'nın Yenişehir eşrâfından Ârif Bey, evlâdının cesedini Kadıköy'e, teyzesi İsmet Hanım'ın evine nakletti. Ertesi gün, bütün İstanbul ayaklanmıştı. Özellikle yüksek tahsîl gençleri cenâze evinin önünü doldurmuştu. Üzerinde “Türk'lerin büyük şehîdi Kemâl Bey” yazılı bir çelenk getirmişlerdi. Cenâze merâsimi, terör ve baskıya rağmen, çok mânâlı oldu. Kadıköy İtfâiye Karakolu önündeki birtakım asker, cenâze geçerken, kendiliğinden selâm durdu. Her adımda kalabalıklaşan cenâze alayının geçtiği sokaklardaki evlerden kadınlar hıçkırarak gözyaşları ile mâteme iştirâk ettiler. Tâbût, gençlerin elleri üzerinde, muhteşem bir kalabalıkla Kuşdili'ne, Mahmud Baba Türbesi'ne götürüldü. Kemâl Bey'in oğlu Adnan, orada gömülüydü. Artık baba-oğul, yanyana yatacaklardı. Cenâzenin başucunda konuşanlar genç, milliyetçi öğrencilerdi. Bir tıbbîyeli gencin feryâdını, arkadaşları gözyaşları içinde dinlediler: “Kemâl! Sen, şu anda toprağa verdiğimiz bir çiçeksin. Orada büyüyecek dalların o kadar dikenli olacak ki; seni bu âkıbete lâyık görenlerin hepsini paramparça edecektir. İntikâmın behemahâl alınacaktır.” Burada okuduğunuz vak'a, adalet mekanizmasının siyasallaşmasının en acı örneklerinden biridir. Kaymakam Kemâl Bey, Yozgat'ta yapılan mahkemesinde beraat etmişti. İşgalcilerin isteği üzerine yeniden yargılandı. Buna müsaade olunmamalıydı. Nitekim, Sultan Vahideddin tasdike önüne gelen hükmü imzalamadı. Şeyhülislâmdan fetva sorulmasını ileri sürdü. Ne var ki; Şeyhülislâm fetvayı verdi. Ahirette Mahkemei Kübrada görülecek bir dâvadır!
Bu, bana gelmiş bir e-maildir. Özürcüler bundan ibret alsınlar diye sizlerle paylaşıyorum.
•
MİLLİ GÖRÜŞÇÜ 28 YILDIZ
Saadet Türkiye Buluşmaları programının İstanbul ayağı, 11 Ocak 2009 Pazar günü İstanbul Gösteri Merkezi'nde gerçekleştirildi. Programda, adaylığı kesinleşen 28 ilçe belediye başkan adayımız sahneye çağırılarak tanıtıldı. Buna göre, başkan adayları açıklanan ilçeler şöyle:
Arnavutköy, Ahmet Ziya Balcı, Ataşehir: Erdal Uçar, Avcılar: Abdulkadir Ayyılmaz, Bağcılar: Mukadder Başeğmez, Bahçelievler: Ekrem Kızıltaş, Bakırköy: Adem Yıldırım, Başakşehir: Mehmet Salih Beşir, Beykoz: Salih Birinci, Çekmeköy: Halil Mert, Esenler: İbrahim Bitiş, Esenyurt: Gani Rüzgar Şavata, Eyüp: Lütfi Kibiroğlu, Gaziosmanpaşa: Salih Yazıcı, Fatih: Türker Saltabaş, Güngören: Mehmet İpekçi, Kadıköy: Ahmet Kökler, Kartal: Hüseyin Karakaya, Maltepe: Metin Çelik, Pendik: Dr. İsmail Haskul, Silivri: Mevlüt Alkan, Sancaktepe: Zarif Aslan, Sultangâzi: Hasan Akpınar, Sultanbeyli: Halil İbrahim Arıkan, Şile: Mehmet Belen, Tuzla: İsmail Kızılgöz, Ümraniye: Mehmet Bingöl, Üsküdar: Yılmaz Bayat, Zeytinburnu: Kadem Emanet.
Bu genç kadro, yaş ortalaması 43 olan olgun, dinç, gayretli ve Milli Görüş tatbikatının, 1999 öncesi dönemini âdil, müşfik, samimi, Hakk'a hizmeti halka hizmet sayan ahlâk-ı hâmideye bağlı, hepsi yüksek tahsil ve çeşitli ihtisas alanlarından gelmiş kardeşlerimizdir. Kimi insanımız; halka hizmet, Hakk'a hizmettir diye yırtınıp duruyor. Meselâ, umûmhane açmak bir kısım halka hizmet olabilir; ancak fuhşu haram kılmış olan Hakk'a, hizmet değil isyandır. Ağzımızdan ne çıkıyor, bilmemiz gerekir. Tabiî gönül Pazar günü; Büyükşehir adayı da dâhil hepsinin SP tarafından açıklanmasını isterdi. Ne var ki; istişarenin ve kararın her zaman kolay olmadığı da gözden uzak tutulmamalıdır. Umuyorum ki SP, Büyükşehir adayını herkesin beğeneceği, takdir edeceği ve oy vermekten kendini bahtiyar addedeceği bir akademisyenle esas sürpriz yapacaktır.
•
PENDİK ADAYIMIZA
1968'de Pendik'ten Belediye reisliğine adaylığını koymuştu. 1913 Drama doğumlu idi. Pendikte yaşayanların Doktor Bey'i idi. Dayım Yahya Yazıcı'yı, Ankara cadddesinde kaç defa yere yatırıp muayene ettiğini hatırlarım. Adaylığı bağımsızdı. Galiba rahmetli Dr. Orhan Maltepe'den sonra Pendik'te 2. doktor oldu seçimi kazanan. % 54 rey alıp 5233 reyin 2870'ini almıştı. Nur içinde yatsın Dr. Tahsin Arcan. Şimdi 3. doktor aday, Saadet Partisi'nden Dr. İsmail Haskul. İnanıyorum ki; Pendik seçmeni bu doktoru tercih edecektir. Sevgili Çekmeköylüler, AKP Sıddık Eraslan Bey'i aday göstermedi diye üzülmeyiniz. Saadet Partisi size bir aday sunuyor ki, TSK'lerine Yarbay rütbesinde vatan hizmetinde büyük takdirnameler alarak görev ifa etmiş Halil Mert Beyefendi. Vatan, bayrak, sancak sevgisi ve de Allah'dan korkan olduğundan, başka hiçbir şeyden korkmayan insan dürüstlüğü ile soyadı gibi mertliğiyle engin kültürü ile seveceğiniz ve başkanım derken, cidden içinizin ısındığı bir insan, uğurlu ve hayırlı olsun.
•
Bize Gelen Kitap: Bizim Cuma dergimizin eski yönetmenlerindendir Hakan Yılmaz Çebi. Vatan sevgisini, milletin yüceliğini bilen bir evlâdı vatandır. Son kitabını imzalamış, verdi. “İSRAİL'İN ŞİFRESİ” Pegasus yayınlarından neşrolmuş. 360 sahife, arka kapakta İsrail'in, Filistin'i yok etme planları.. Gazze'de Filistinlilere yaşatılan insanlık dramı.. Megiddo savaşı diye Tevrat'ta bahsi geçen isim 3. Dünya Savaşı mı? ABD Dışişleri Bakanı James Baker'in Özal'a teklif ettiği "Üç İsrail Plânı Nedir?" "Türkiye ve Kripto Ülkeler" bu plân dahilinde eyaletlere nasıl bölünecek? MPL TV'de bu işleri yapan 5765 yıllık siyonizmi konuştuk “Hazır Kıta” adlı programda. Kitabın ehemmiyetini okurlarıma arz ederim. Fiemanillah.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.