İsrail doğdu, insanlık öldü
Sanatçılar ince ruhla bezenmişlerdir ve dolayısıya toplumun en duyarlı kesimini temsil ederler. Bundan dolayı, Gazze saldırısına en fazla öfke ve tepki onlardan geldi. Köroğlu’ndan günümüze akseden meşhur ve anonim bir söz vardır: Delikli tüfek icat oldu mertlik bozuldu, diye. Ünlü yönetmen ve sanatçı Dustin Hoffman da Köroğlu gibi bir laf etmiş.
Demiş ki: İsrail doğdu, insanlık öldü.
Biyoğrafisine göz gezdirdiğimizde onun Yahudi asıllı olduğunu lakin dini terbiyeden geçmediğini görüyoruz. Geçseydi hadis-i şerifin misdak ve masadakına uğrardı; ebeveyni hür vicdanının yerine bozuk dini telkinleri ikame ve zerk edebilirdi. Bundan dolayı vicdanı fıtrat üzerine arı duru kalmış. Yine Hoffman gibi Yahudi asıllı olan Richard Falk da geçenlerde hiç yalpalamadan İsrail’in savaş suçu işlediğini söylemiştir. Halit Meşal, Kardavi ile birlikte bu vasfı daha da ileri götürerek Gazze’de yaşananları mahraka yani Holokost olarak nitelendirmiştir. Keza Hoffman gibi bir başka ünlü sanatçı ve aktör olan Antony Hobkins de kitabın tam ortasından konuşmuş. Demiş ki: İsrail harabu turap demektir. ABD bu savaşın arkasındadır ve o yüzden de Amerikalı olmaktan hicap duyuyorum.
Angelina Jolie de şunları söylemiş: “Araplar ve Müslümanlar terörist değildir. Dünya İsrail’e karşı birleşmeli…”
Aslında Jolie’nin dediği gibi dünya İsrail’e karşı tabanda birleşmiştir ama tavandan ses gelmemektedir. Tabanın sesi tavana ulaştığında Jolie’nin temennisi de gerçekleşmiş olacaktır. Mel Gibson da onlardan geri kalmamakta ve şunları söylemektedir: “Felaketin kaynağı İsrail’dir. Onlarla savaşmayı temenni ederim..”
Mel Gibson’ın sözleri bana Hazreti Hatice’nin (R.A.) Hıristiyan olan amcası Varaka Bin Navfel’in sözlerini hatırlattı. Vahiy indikten sonra danışmak için ona gittiklerinde şunları söylemiştir: “Keşke kavminin seni yurdundan çıkaracağı güne kadar yaşasam ve o gün genç olsam da senin yardımına koşsam. Onlarla mücadele etsem..”
¥
Genellikle Batılı sanatçıların infialine yer verdik. Lakin ülkemizin sanatçılarının da onlardan geri kalır tarafı yok. Gazze meselesi ülkemizde her kesimi; sağcı, solcu ve futbolcuları birleştirdiği gibi sokaktaki vatandaşla, siyasetçileri ve sanatçıları da birleştirdi ve yekpare haline getirdi. Bu İsrail’in dünyanın birleşmesi için meccani bir hizmetidir. İsrail bu duruma yol açmaktan dolayı ne kadar pişman olsa azdır. Duyarlı sanatçılardan birisi olan Yıldız Tilbe de canlı yayında şarkıdan önce İsrail’e LANET okudu, amin dedirtti. İsrail’in Gazze’de yaptığı insanlık dışı katliama magazin dünyasından en sert tepki şarkıcı Yıldız Tilbe’den geldi. Star’da canlı yayınlanan Esra Erol’la İzdivaç programına konuk olan şarkıcı Yıldız Tilbe, İsrail’e beddua etti, ‘Allahü ekber’ dedi.. Gazze’de sivilleri katleden İsrail’e öfke kusan sanatçının duasına seyirci ‘amin’ diyerek tempo tuttu ve destek verdi. İşte Yıldız Tilbe’nin canlı yayında seyircilerle birlikte ettiği dua ve İsrail’e okuduğu bela.. “Şimdi bir şey söyleyeceğim herkes amin diyecek mi? Allahım İsrail’in hemen belasını ver. Allahım Amerika’nın hemen belasını ver. Allahım orada kanı akan çocukların yüzü suyu hürmetine dinimizi hiçbir zaman aşağılara düşürme Yarabbim. Sadece Sana inandığımız ve Müslüman olduğumuz için bu hakareti görüyoruz. Allahım İsrail’in hemen belasını ver. Hemen Allah’ım. Oradaki çoluk çocuğun yüzü suyu hürmetine Yarabbim. Şunu da söylemek istiyorum. Zaman kötüden yana işleyebilir ama işi iyiden yana bitirir her zaman. Ordakiler sadece Allahü ekber dediği için ölüyorlar. Ölüyorlar sizin zulmünüzden kurtuluyorlar.
Fakat öyle bir yere gidiyoruz ki o tarafta sizin ölecek yeriniz de olmayacak. Ölmeyeceksiniz onlar gibi ölüp de kurtulamayacaksınız. Orada hiçbir yere kaçamayacaksınız. Orada dünyanın bütün ileri olan silahlarınız karşısında sadece küçük taşları olan insanlar var karşınızda.
Şimdi cehenneme çevirdiğiniz Gazze gibi, gerçek cehenneme girdiğiniz zaman sizi kurtaracak ne Allahınız, ne kitabınız, ne imanınız hiçbir şeyiniz olmayacak. Bunu da ben burdan söylüyorum. Allahü ekber...” Namaz Platformu Gönüllüleri camilerde Kunut duası okurken ve buna çağırırken, Yıldız Tilbe bunu sahnede kendince ve kendi üslubuyla icra etti bile.
¥
Evet Tilbe’nin hatırlattığı gibi ‘ve’l akibetu lilmuttakin’dir. Bu itibarla, kötüler önce kazanır sonra kaybeder. İyiler önce kaybeder sonra kazanır. Bu açıdan da ‘son gülen iyi güler’ denmiştir. Gerçekten de Peygamberimizin ifadesiyle İslâm’ın düşürdüğü, yükselttiği ve yücelttiği kavimler olduğu gibi Gazze’nin de yücelttiği ve düşürdüğü topluluklar ve insanlar var. Gazze’de yükselenler arasında El Cezire ve Katar vardır ve bu hususta şöyle denmiştir: El Cezire+Katar= Büyük devlet. Buna mukabil, Mübarek+Mısır= Küçük devlet formülü ortaya çıkmıştır.. Yani küçücük Katar, El Cezire ile büyümüş buna mukabil büyük ve Arap devletlerinin en büyüğü olan Mısır ise Mübarek sayesinde sukut etmiş ve gözden ve gönülden düşmüştür. Elbette ki burada topyekün olarak Mısır halkı kastedilmiyor. Gazze turnusol kağıdı gibi renklerin ve himmetlerin ortaya çıktığı bir coğrafya… Ne mutlu doğru tarafta yer alana…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.