İflah Olmazlar...
İtikadlarında usûle ait vahim bozukluklar bulunan kişiler ve güruhlar iflah olmaz.
Târik-i salat olanlar iflah olmaz.
Târik-i cemaat olanlar iflah olmaz.
Feraizullahı (Allah'ın kesin olarak farz kılmış olduğu emirleri) eda etmeyenler, bunları büsbütün terk, ihmal ve tâtil edenler iflah olmaz.
Allah'ın yasak kılmış olduğu haramları, kötülükleri cehren (açık şekilde) ve mütecasiren (cesurane ve küstahça) işleyenler iflah olmaz.
Kur'ân'a sırtlarını dönenler iflah olmaz.
Peygamberin Sünnetini hafife alanlar ve Sünnet dışı yollara sapanlar iflah olmaz.
Haram yiyenler iflah olmaz.
Beytü'l-mal-i müslimîni zimmetlerine geçirenler iflah olmaz.
Kendi ülkesini, kendi halkını soyanlar, Müslümanların mallarını ganimet bilenler iflah olmaz.
Zekat vermeyenler iflah olmaz.
Zekâtı Kur'ân'a, Sünnet'e, fıkha aykırı olarak bilgayr-i hakkın (haksız yere) toplayanlar iflah olmaz.
Saçı bitmedik yetimlerin, bîkes dulların, fukara ve mesakînin haklarını yiyenler iflah olmaz.
Şer'-i şerife aykırı ve zıt yollarla haram, necis, kara servet sahibi olan türediler iflah olmaz.
Emanetleri (memuriyetler, işler, vazifeler, makamlar mevkiler) ehil ve layık olmayanlara verip de, ehliyetsiz ve liyakatsiz kimselere verenler iflah olmaz.
Nefsi emmârelerinin yap dediklerini yapanlar iflah olmaz.
Ellerine geçen haram, şaibeli, şüpheli servetlerle azıp kuduranlar, Nemrud ve Firavun gibi lüks, israflı, debdebeli, gösterişli, gururlu, kibirli hayat sürenler iflah olmaz.
Bu ülkeye, bu halka acımayanlar iflah olmaz, onlara merhamet edilmez.
Devamlı şekilde gıybet ve nemime yapan, dilleri ile din kardeşlerine eziyet ve cefa eden kimseler iflah olmaz.
Ben ben ben diyenler iflah olmaz.
Kalpleri öylesine kararmış, öylesine nasırlaşmış, öylesine mühürlenmiş ki, hüngür hüngür ağlanması gereken bunca fâcia, felâket ve zillet karşısında bir damla göz yaşı dökemiyor; işte böyle mühürlüler iflah olmaz.
Dilleriyle iman ettik diyorlar ama iman hançerelerinden kalplerine inmemiş, bu gibiler iflah olmaz.
Allah yolunda büyük ve küçük cihad yapmayanlar iflah olmaz.
Allah'ın kendilerine ihsan ettiği nafakaların bir kısmını rızaen lillah infak etmeyenler iflah olmaz.
Altın buzağıya tapan, parayı ve zenginliği kendilerine put edinen gizli kafirler iflah olmaz.
Şöhret, ün, alkış delileri iflah olmaz.
Hubb-i riyasetleri cinnet derecesine gelmiş olanlar iflah olmaz.
Kendi menfaat, ikbal ve iktidarları için her şeyi yakmaya hazır olanlar, mecnunlar iflah olmaz.
Müslümanların birliği, beraberliği, ittihadı, vifakı için çalışmayıp da onları bölmek, parçalamak, bin hizip ve fırkaya ayırmak için menfi kavmiyetçiliği ve asabiyeti körükleyenler iflah olmaz.
Rühbanlarını ve din baronlarını erbab (rabler, putlar) haline getirenler iflah olmaz.
Allah'ın ve Resulünün kesin şekilde yasak etmiş olmasına rağmen, iman kardeşlerini bırakıp da azılı ve harbî kâfirleri dost ve velî edinenler iflah olmaz.
Din, iman, Kur'ân için canla, başla, malla, nasıl çalışılması gerekiyorsa öyle çalışmayanlar, aksine yan gelip yatanlar iflah olmaz.
Dünya için ahiretini yakan ve harap edenler iflah olmaz.
Allah'ın veli kullarına düşman olan, onlara hakaretler savuran, onları müşrik ilan eden nasipsizler iflah olmaz.
Zerre kadar ehliyetleri, liyakatleri, icazetleri, ilimleri, irfanları olmadığı halde Kitabullah'ı kendi hevalarına, re'ylerine göre câhilane tefsire yeltenip vahim hatâlar yapanlar iflah olmaz.
Ümmetin büyüklerine hürmet etmeyen, küçüklerine merhamet ve şefkatle davranmayanlar iflah olmaz.
Komşusu aç iken kendisi tok sabahlayan vicdansızlar iflah olmaz.
Resûl-i Kibriya aleyhi ekmelüttahaya Efendimizi kendisine seyyid, kaaid, rehber, kurtarıcı, yol gösterici, âmir, önder olarak kabul etmeyip de Tağut'u rehber olarak kabul edenler iflah olmaz.
Kur'ân'ın, Sünnet'in, Şeriat'ın, ahlâk-ı İslâmiyenin gösterdiği doğru, feyizli, nurlu, münci yolda yürümeyip, aksi istikamette yürüyenler iflah olmaz.
Cadde-i Kübrayı, bırakıp da çıkmaz sokaklara sapanlar iflah olmaz.
Sevad-ı azam dairesinden çıkıp bid'at ve dalâlet dairelerine girenler iflah olmaz.
Özetle: Kurtarıcı yol, Kur'ân-ı Azimüşşan'ın, Sünnet'in, Şeriat'in, İslâm ahlâkının, 'âmil ve rabbanî ulemanın, evliyaullahın gösterdiği yoldur.
Herkes yolunu seçsin. Mevlâsını isteyenler Mevlanın gösterdiği yola girsin, belalarını isteyenler aksi yollara...
Belediye Başkanı Adayı
Yer adı vermiyorum... Orası Türkiye'nin kültür, tarih, medeniyet, sanat bakımından çok önemli bir yeridir. Binaenaleyh oraya belediye başkanı olacak zatta şu sıfatlar ve hasletler bulunmalıdır:
1. Engin bir genel kültüre sahip olacaktır.
2. Edebî, yazılı Türkçeyi çok iyi bilecektir.
3. En az iki yabancı dil bilecek, bunlarla kültür kitapları okuyacaktır.
4. Evinde zengin bir kütüphanesi bulunacaktır.
5. Günde en az bir saat kitap mütalaa edecek, düşünce ve sanat boyutu olacaktır.
6. Mimarlıktan, peyzajdan, dekorasyondan anlayacaktır.
7. Bedevî kültürlü değil, medenî-şehirli olacaktır.
8. Evi, belediye başkanı olduğu yerde bulunacaktır.
9. Ondaki erdemleri, üstünlükleri, iyi halleri; düşmanları ve karşıtları bile tasdik ve teslim edecektir.
10. Onda kötülüklere isyan, iyiliklere iştiyak duygusu ve boyutu bulunacaktır.
11. Kesinlikle yolsuzluklara, hırsızlıklara, rüşvete, kokuşmaya bulaşmamış temiz ve şeffaf bir şahsiyet olacaktır.