CHP her ne kadar siyasi parti gibi davransa da İsmet İnönü’den bu yana işte hep böyle birtakım örgütlere ya sahip çıkmıştır ya da dolaylı şekilde desteklemiştir.
Dün sabah yapılan operasyonlarda yine CHP ön saflardaydı. Türk Metal Sendikası’na sahip çıkmayacak tek siyasi parti varsa o da CHP olması gerekirken, ilk sahip çıkan yine onlar oldu. Bu halleri de eğer Türkiye’ye bir şey anlatmıyorsa artık ne denilebilir ki.
Operasyon yapılan sendika ve diğer araştırma şirketlerinin yöneticilerinin bugüne kadar medyadaki hallerini hep izledik ve gördük. Öyle cesur davranıyorlardı ki, öyle meydan okuyorlardı ki, insan ister istemez şu soruyu soruyordu;
“Bu adamlar iktidara ve millete kafa tuttuklarına göre, haklarında pek çok olumsuz haber yayınlanmasına rağmen, hiçbir şey yokmuş gibi hareket edebiliyor ve kendilerini devletin üstünde bir güç olarak görebiliyorlarsa demek ki, sırtlarını bir yerlere yaslamışlar. Peki, o zaman hangi güç bunlara sahip çıkıyor?”
Ergenekon terör örgütü ile ilgili sokağa çıkıp, bu örgüt kapsamında gözaltına alınanları kime sorsanız, CHP zihniyetlilerin dışında pek çok vatandaşımız, herhangi bir hukuksuzluğun olduğundan söz etmeyecektir. Ki aynı örgüt içinde sol tandanslı olmayanlara da CHP sahip çıktığına göre, sizce bu işlerin içinde bir bit yeniği yok mu?
Bal gibi de var. CHP dışındaki partiler Ergenekon üzerine gidilmesini isterken, bu kadar siyasi partinin içinde bir tek CHP aklıselim düşünüyor da diğerlerinin aklı ermiyor mu? Neden CHP’nin yanında bir başka siyasi parti yer almıyor? CHP’liler için bu ayrıntı da mı hiçbir şey ifade etmiyor?
Öte yandan MHP’nin de Ergenekon sanıklarının hiç olmazsa bir kısmına sahip çıkacağı beklenirken, MHP’nin sahip çıkmaması, en azından sessiz kalması veya işin üzerine CHP kadar gitmemesi, halk nezdinde MHP’ye puan kazandırıyor.
Deniz Baykal ve yanındakiler kendilerini kaybetmiş vaziyetteler. Öyle saldırgan davranıyorlar ki, CHP zihniyeti dışındaki kesimler çok ürküyorlar. Oysa şu ana kadar kimse çıkıp da Ergenekon terör örgütüyle henüz CHP arasında bir bağ kurmadı.
CHP’liler öyle garip haldeler ki, sanki soruşturmanın sonunda Ergenekon terör örgütünün her basamağında bir CHP’li çıkacakmış gibi panik halindeler. Gerçi bir bakıma panik halleri işe yarıyor. Çünkü CHP’nin doğru bir yerde durduğu görülmemiştir.
Daha önce de zaman zaman yazdığım olmuştu. Bugünkü Ergenekon’un sistemini anlamak için İsmet İnönü’nün Milli Şef dönemini iyi tahlil etmek gerekir. Bugünkü Ergenekon’un çalışma ve eylem biçimini iyi gözlemleyenler, Milli Şef döneminde olup bitenlerle benzerlikler taşıdığını göreceklerdir.
Mesela CHP’nin tahsildar memurları vardı. Ne yaparlarmış bu adamlar? Köylere gider ve CHP’li olmayan herkese eziyet ederlermiş. CHP’lilerden aldıkları bilgiler çerçevesinde kimlere eziyet etmeleri gerekiyorsa eziyet eder ve hayatlarını karartırlarmış. Türkiye’de böyle çok örnek vardır.
Kasabalarda kaymakamlar, illerde valiler, CHP’lilerin dediklerinin dışına çıkamaz, zaten CHP’li olmayan kimse de ne kaymakam ne de vali olurmuş. Üstelik bir dönem CHP ilçe başkanları kaymakam, il başkanları da valilik yaparmış. Ve bu parti, bir de demokrasiden ve sosyal adaletten söz etmez mi, işte insanın bu noktada aklı duruyor.
Mal varlığı olarak bir tek eşeği bulunan adamın vergi vermemek için eşeği damdan çıkarıp evine getirerek yatağa yatıran ve vergi memuru geldiğinde de; “Bu yatan hasta kim” sorusuna; “Babam” demesi üzerine tahsildarın geçmiş olsun demek için yorganı açınca, şaşırıp; “tamam” diyerek evi terk ettiğini bilmeyen yoktur.
Şimdi böyle bir zihniyetin devamı olan siyasi parti, Ergenekon meselesine kayıtsız şartsız destek verince, ister istemez insanlar Milli Şef dönemine bir özlem ve dönüş provası olarak düşünüyorlar. Milletimiz 3 Kasım 2002 ve 22 Temmuz 2007’de ülkesine sahip çıkmasaydı çoktan Milli Şef dönemine demir atmıştık. Bu operasyonlar, o limandakileri topluma kazandırma operasyonudur.